banner564

İki Devlet ve TDT

Türk Devletleri Teşkilatı toplantısında ortak bildiri yayınlandı. Burada yer alan noktaları yorumlayıp,   Sayın Tatar ve destekçilerine sorular sormak isterim. Söz konusu Ortak Bildiride Kıbrıs Sorununa;

  1. Müzakereler yolu ile çözüm denmektedir. Uluslararası diplomatik “Sözlükte” bunun anlamı,  BM nezaretindeki görüşmeler demektir. Zemini de BM Parametreleridir.
  2. Aynı Ortak Bildiride çözümün, “Karşılıklı Kabul Edilecek Bir Antlaşma” ile olması gerektiği ifade edilmektedir. Peki karşılıklı kabul edilebilecek bir antlaşmanın; müzakerelerle gerçekleşmesi için hangi zemin var? Federal Zemin. Çünkü 15 Temmuz Darbesini yapan Darbeci Nikos Samsun, şunu ilan etmişti. “Kıbrıs Cumhuriyeti’ni fes ettik, yerine Kıbrıs Elen Cumhuriyeti’ni kurduk.” Bu Kıbrıs Cumhuriyeti Kuruluş Antlaşmaları ile Garanti ve İttifak Antlaşmalarına aykırıdır. Çünkü bunlar,  adanın toprak bütünlüğü ile İki Toplumlu Anayasal Düzenin korunacağını, ENOSİS ve Taksim ile ayrılmanın olmayacağını ifade ediyordu. İşte Dönemin CHP- MSP Koalisyon Hükümetinin Başbakanı Rahmetli Bülent Ecevit, 1960 Antlaşmasının uluslararası kabul gören bu değerlerini, darbecilerden korumak için, o askeri operasyonu gerçekleştirdi. Dünyada kınanmadı. 1975’te Kıbrıs Türk Federe Devleti kurulunca da kınama olmadı. Ama Kıbrıs Türk Tarafı ile Türkiye’nin politika yapımcılarının bir kısmı; “Çözüm Çözümsüzlüktür” dedikten sonra... 15 Kasım 1983’te, Kuruluş Bildirgesine, ‘KKTC’yi 1977 ve 1979 Doruk Antlaşmaları zemininde Federal Çözüme yakınlaşma için ilan ettik diye   yazılmasına karşın, BMGK 541 ve 550 sayılı kararları aldı. KTFD ilanında böyle olmamıştı.
  3. Söz konusu TDT Ortak Bildirisinde şu ifadeler de var. Çözümün, “Adada yaşanan gerçekler”  temelinde olması gerektiği vurgulanmaktadır. Evet, bu gerçekleri temel alan ilkeleri zaten iğne ile kuyu kazarak, Kıbrıs Türk Tarafı ve Türkiye dünyaya kabul ettirdi. Nedir bunlar? İki Bölge olacak. Bu bölgelerde de nüfus ve mülkiyet çoğunluğu yönetici topluma ait olacak. İki Toplumun Siyasi Eşitliği ve İki Kurucu Devletin eşit statüsü olacak. Bunların bir birine dönük hiyerarşik üstünlüğe olmayacak. Bunların tümü de BM Parametreleri oldu.

Şimdi ben TDT Ortak Bildirisindeki vurguları kendim değerlendirdim. Bu değerlendirmeyi yaparken de bu Türki Cumhuriyetlerin bazılarının, KKTC ilanını kınayan BM’nin 541 ve 550 sayılı kararlarına bağlı olduklarını vurgulamaları gerçeği üzerine dayandırdım. İki ayrı devlet diyen Sayın Tatar;  TDT bildirisindeki vurguların, Federe Çözümü değil, İki Devletli Çözümü ifade ettiğini söylesin. Teziniz için halk önünde bir defa da açık, dürüst olarak fikir beyanına girin.

YORUM EKLE
YORUMLAR
Tamer Karadeniz
Tamer Karadeniz - 17 saat Önce

1. Her muzakerede BM'nin bulunmasi sart degildir.
2. Muzakereden anlasma cikmayabilir. Zira; muzakere: taraflarin kendi goruslerini karsi tarafa kabul ettirme cabalari olarak ozetlenebilir. Eski bir basbakan olarak tum konulara zamaninda hakim olmaniza ve herhangi bir parti yerine devlet adamligi yapmaniz gerekmesine ragmen, sadece bir parti lehine siyaset yapiyorsunuz. Elbette bal gibi biliyorsunuz Turk ve rum taraflarinin neyi kabul edip, neyu reddettiklerini.. Sadece bir tane bile olsa, Turk tarafinin ileri surdugu ve rum tarafinin da kabul ettigi bir sey oldugunu soyleyebilir misiniz? Hayir soyleyemezsiniz.. Ama sizin icon cok da onemli degil, cunku siz hafta sonlari GKRY'ne gidip, etinizu, hellimciginizi, samarellanizi satin aliyor ve hamburgerciginizi de yiyorsunuz zaten.. Hem de double menu, degil mi...?

banner471

banner473