banner564

İki kapıyı idare edemiyoruz

   Kıbrıs’ta ‘karşılıklı geçişler’ 2003 yılında başladı…
   Böylece iki toplum, 29 yıl sonra ilk defa adanın tüm kesimlerinde dolaşma, alış-veriş yapma, eğlenme şansı buldu…
   Küçük bir adada yapılması gerekenler yapıldı…
   Sınır kapılarının açılması sayesinde, Kıbrıslı Türkler, zorunlu tüketim maddelerine güneydekilerden iki, üç kat daha fazla para ödemekten kurtuldu…
   Bazı yiyecekler ve alkollü içecekler, deterjanlar, kapıların açılmasından kısa bir süre sonra neredeyse yarı yarıya ucuzlamaya başladı…
   Bunun özeti ‘rekabetin’ gücüdür…
   Rekabet olmadığı dönemde bu toplum aşırı derecede kazıklanırken, siyasilerin herhangi bir önlem almaması da unutulacak gibi değildir…
   Neyse bugünün esas konusuna geçelim…
   Sınır kapıları açıldığı zaman, yani 2003’te; arabalı geçişlerin yapıldığı Metehan Sınır Kapısı’nda her vardiyada görev yapan polis sayısı 12 idi…
   Daha sonraki yıllarda bu sayı 10’a, 8’e düşürüldü…
   Şimdi kesin bir rakam yok…
   Diyalog TV ‘Son Dakika… Metehan’da yine izdiham’ diyerek uyardığı zaman, Metehan’a bir başka sınır kapısından eleman gönderiliyor ve geçici bir süre için rahatlama sağlanıyor…
   Benzeri sıkıntı Beyarmudu Sınır Kapısı için de geçerlidir…
   Özellikle Larnaka’dan uçuş yapan bazı yolcuların, KKTC sınır kapısındaki izdiham nedeniyle uçağını kaçırdığı belirtiliyor…
   Bu doğru bir uygulama değildir…
   Madem ki Rumlar para akıtmak için dalga dalga kuzeye geliyor, sizler de hem onlara, hem de kendi vatandaşlarınıza rahat geçiş olanağı sağlamalısınız…
   Bunu başarmak çok basittir…
   Ama bir türlü bu basit sorunu ortadan kaldıramıyoruz…

Çark tersine döndü

   Rumların, akaryakıt alımı için, özellikle hafta sonlarında kuzeye akın ettiğini herkes biliyordur…
   Eskiden bizdeki bazı siyasiler “Kıbrıslı Türkler güneyde para harcıyor, yazıktır, günahtır” diyordu…
  Şimdi Rumlar kuzeye para akıtıyor…
   Ne var ki buna da sevinen yoktur…
   Sevinen olmadığı için, Metehan Sınır Kapısı’nda hafta sonları olsun memur sayısı artırılmıyor ve Türk kesimine geçmek isteyen Rumlar, güneyde iki kilometreye varan uzun kuyruklar oluşturuyor…
   Bazıları bizlere aptallık basarak yarı yoldan geri dönüyor…
   Bazıları, ucuza yakıt alabilmek için uzun süre kuyrukta beklemeyi kabul ediyor…
   İçlerinden bizlere ne kadar küfür ettiklerini tahmin etmek zor değildir…
   Sadece onlar değil, güneye gidip, dönüş yapan ve arada kısılan kendi vatandaşlarımız da aynısını yapıyordur…
   Gerçekten insan bu olanlar karşısında şaşırıp kalıyor…
   Bir de ‘Bakanlar, müsteşarlar, müdürler, mebuslar ne yapıyor’ diye merak ediyor…
   Millet sizlere hafta sonu oldu mu aile gezilerine çıkasınız, denize giresiniz, piknik yapasınız diye mi görev verdi?..
   KKTC tarihinin en ağır ekonomik krizini yaşadığımız bir dönemde, ayağımıza kadar gelen kazları dahi kaçırabiliyorsak…
   Bu ülke için umutlanmak boşunadır…

YORUM EKLE

banner471

banner473