banner564

İki önemli başlıkta uzlaşı sağlanmalı

   Güney Kıbrıs’ta Şubat 2023’te yapılacak seçimlerden sonra Kıbrıs sorununun yanı sıra Doğu Akdeniz’deki gerilime çözüm bulma arayışlarının yeniden başlaması bekleniyor…
   Müzakerelerin çerçevesi ve ortaya çıkacak çözüm modelleri elbette önemlidir...
   Fakat; her iki toplum açısından 2 tane ‘çok önemli’ başlık vardır...
   Biri ‘güvenlik’ diğeri ‘mülkiyet’ konusu...
   Bu iki konuda tarafların tatmin edilmemesi durumunda, çözüm şekli ne olursa olsun ‘uzun vadeli’ bir barışın olamayacağı tartışma kaldırmaz bir gerçektir...
   Öyleyse uzlaşı çok önemlidir...
   Kıbrıs Türk halkı geçmişte yaşananlar nedeniyle, geleceğini sağlama almak zorundadır…
   Yani Türkiye’nin garantörlüğüne ihtiyacı vardır…
   Bunun tersini hiçbir siyasi iktidar kabul edemez…
   Mülkiyet meselesine gelince...
   Güneyde kalan Türk mülklerinin önemli bir kısmı ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ hükümetlerinin kararıyla istimlak edildi...
   Larnaka Havaalanı dahil, askeri kamplar, okullar, mezarlıklar, yeni yollar, parklar hep Türk arazisi üzerinde kuruldu...
   Bunun karşılığında bankaya ‘o dönemin fiyatlarıyla’ para koyduklarını söylüyorlar...
   Neye yarar?..
   Kırk yıl önce 2 bin Kıbrıs Lirası olan bir arsanın bugünkü değeri 2 milyondur...
   Bir de kuzeydeki duruma bakalım...
   Kıbrıslı Türkler de güneydeki mülklerin karşılığı olarak kuzeyde yeni evler ve araziler aldı...
   İstisnalar olabilir...
   Ancak ezici bir çoğunluğu kuzeydeki topraklarda iskan edildi ve eskiyi unutup, yenisine alıştı...
   Harekat sonrasında doğanlar zaten güneyi pek bilmezler...
   Kuşkusuz; güneyde mal bırakmadan kuzeyde mal alanların olduğunu görmezden gelemeyiz...
   Siyasilerin yanlış kararları sonucunda ‘eşdeğeri olmayan’ kişilere de on binlerce dönüm arazi ve konut dağıtıldı...
   Bunun yanında ‘şehit çocuğu arsası’, ‘mücahit puanı’ adı altında dağıtımlar oldu...
   Halen ‘kırsal arazi’ adı altında dağıtımlar sürüyor...
   Kuzeyde yapılan her şeyin faturası ise Türkiye’ye çıkıyor...

Görevimizi yapmadık

   Türkiye Loizidou davası sonrasında, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) çok sayıda davayla yüzleşti...
   Annan Planı referandumu sonrasında ise AİHM, Demopoulos kararı ile Türkiye ve KKTC’nin eline çok güçlü bir koz verdi...
   Özeti şöyledir:
   “Kuzeyde mülkü bulunan ve bunları güneydeki bir mülkle takas etmek isteyen veya satmak isteyenler Taşınmaz Mal Komisyonu’na başvuracaklar...”
   Taşınmaz Mal Komisyonu ilk aylarda işe dört elle sarıldı ve Rumlardan gelen yoğun başvuruları incelemeye başladı...
   Bugüne kadar 6 binden fazla Kıbrıslı Rum, kuzeydeki mülkünü satmak için başvuru yaptı...
   Bunların büyük bir çoğunluğu ‘kaynak yetersizliğinden’ dolayı sonuçlandırılamadı...
   Türkiye haklı olarak KKTC hükümetlerine ‘Şerefiye Vergisi’ adı altında bir uygulama tavsiye etti...
   Bu uygulama, elinde binlerce dönümlük Rum arsası bulunduran ve bunların ‘yasal sahibi tarafından’ devredilmesi halinde bugünkü fiyatına oranla en az iki kat fazla kazanç elde edecek olanlardan yüzde 20 oranında vergi alınmasını öngörüyordu...
   Bunun neresi yanlış?..
   Paranın yüzde 80’ini Türkiye, yüzde 20’sini de şimdiki mal sahibi ödeyecekti...
   Ne var ki; bu konuda gerekli olan yasa Meclis’ten geçirilmedi...
   Binlerce dönümlük Rum arazisini elinde bulunduranların etkisi altındaki siyasiler, tüm insanlarımızın geleceğini tehdit etme pahasına bunu yapmadılar...
   Halbuki; Türkiye’nin önerisi, Ziraat Bankası’nın çok düşük faiz ve çok uzun vadelerle kredi sağlamasını da kapsıyordu...

“Aldık, bitti” diyenler yanılıyor

   Bazı kesimler, Rum mülkleriyle ilgili olarak “aldık, bitti, vermeyiz” düşüncesinde olabilirler...
   Ve elimize geçen bu altın fırsatın heba edilmesini başarabilirler...
   Ancak unutulmasın ki; farklı bir gelişme karşısında hiç kimsenin elinde Rum mülkü kalmayacak...
   Rum Meclisi’nden 9 yıl önce geçirilen yasa çerçevesinde, o tarihten sonra ‘sahibinin yasal devri olmadan’ mülk satın alan ve satanlar, kiralayanlar ve kiracı olanlar için 7 yıla kadar hapislik öngörülüyor...
   Bu gerçeği de kimse göz ardı etmemelidir...
   Türkiye “Kardeşim sen bin dönüm Rum arazisini Türkleştirmek için yüzde 20’sini dahi ödemiyorsan, ben niye tamamını ödüyorum?” sorusunu haklı olarak soruyordur...
   Bize düşen görev ise bu fırsatı çok iyi değerlendirmek ve Mal Tazmin Komisyonu’na yapılan başvuruları hızlı bir şekilde sonuçlandırmaktır...
  Başta hükümet olmak üzere halkını ve milletini seven herkesin bu konuda harekete geçmesi ve Meclis’te bekleyen yasanın yürürlüğe girmesi için çalışması gerekiyor...
  Çünkü bu yasa hayati önem taşıyor... 
  Eğer bu konuda acele edilmez ve Rum başvuruları değerlendirilmezse, ileride bir parmağı ısıracağız, tümü ağrıyacak...
  O zaman da bizlere “Kendi düşen ağlamaz” diyecekler...
  Ne yazık ki kurunun yanında yaş da yanacak... 

YORUM EKLE
YORUMLAR
Hasan Nuri
Hasan Nuri - 2 yıl Önce

Sayın Akar , Er geç bir gün başımızda patlayacak olan Mülkiyet sorununu KKTCde sizden başka kimse konuşmak istemiyor ! KKTC nin yüzde sekseninden fazlası Rum malı olduğu gerçekleri ile Rum mallarına yasal olmayan Koçan çıkarıp Alıp Satan veya Rum mallarında benim malımdir diye oturanlar MTKnu için maalesef kimse elini cebine sokmak istemiyor , KKTC deki Rum mallarını yağmalayıp onlara Dünyada gayri yasal olan KKTC Koçanlari çıkarıp satmamız ve büyük paralar kazanmamız Kıbrıslı Türkleri Uluslararası Hukuk ile karşı karşıya getirmiştir !
Mülkiyet konusunda ne yaparsak yapalım Maraş da dahil ne Abdullah Paşalar veya Osmanlı iddiaları ne de zaman aşaması Rum mallarını sahiplenmemize yetmeyecektir ! Elimize verilen MTKnunu işleyişini gerçekleştirmemiz için KKTC deki mal ve mülklerin Rum malı olduğunu benimsemeliyiz , Şimdiye kadar KKTC de reklam ve ilanlarda satılık Rum malı diye duydunuz mu !
KKTC de sadece Satılık Türk malı vardır !!
BİNDİK BİR ELAMETE GİDİYORUZ KİYAMETE !!

hasan tabur
hasan tabur - 2 yıl Önce

Sinrlari yikmak komsuyla agir basla konusmak gerekir.Bu kucuk ada iki devleti ne bugun ne yarin kaldiramaz..Birbirimizi suni kamufle etmekden kurtulmamiz gerekir.Gidisat, disardan gelen yoksulluk ilticasidir.Betonlasmadir.

Turkish power
Turkish power - 2 yıl Önce

Merak etme bir 50 yıla sorunlar çözülür mr hasan ne oldu sizin alkolik Johnson pedofili andrews

Hasan Nuri
Hasan Nuri - 2 yıl Önce

Dünyada kirli yakıt ve filtresiz Elektirik santrali ile Halkını Zehirleyen tek Ülke KKTC.

banner471

banner473