banner564

İki seçenekten biri

   Devlet veya şirket yönetmek kolay bir iş değildir…
   Devlet iseniz; tüm kurumlarınız disiplin içinde çalışacak, hizmetlerde partisel veya kişisel çıkarlar; ülke çıkarlarının önüne geçmeyecek…
   Üst kademe yönetimine konuyla alakasız insanlar değil, işin uzmanları atanacak…
   Kaliteli insanlara iyi maaş verilecek…
   İnsanlara tam gün eğitim ve tam gün sağlık hizmeti sağlanacak…
   Devletin sırları memurların veya onlar aracılığıyla kurum ve kuruluşların ağzında sakız olmayacak…
   Resmi hizmet ile kişisel harcamaları karıştırmayacaksınız…
   Özellikle Avrupalı olmak isteyenlerin buna çok dikkat etmesi gerekiyor…
   Geçtiğimiz yıl İspanya’da yaşanan bir olayı anımsamakta fayda vardır…
   Bankanın kurumsal kredi kartını şahsi harcamaları için kullanmakla suçlanan IMF eski Başkanı Rodrigo Rato'ya 4,5 yıllık hapislik cezası verilmişti…
   Son 3 yılda İngiltere’nin 3 bakanı ufacık kişisel çıkarlar yüzünden istifa etmek zorunda kaldı…
   Devlet yönetimine gelirseniz, devletin parasını ‘batmış geminin malı’ olarak dağıtmayacak, koruyacaksınız…
   Tüm bu kurallar şirket yönetimleri için de geçerlidir…
   Yönettiğiniz şirketin çıkarlarını korumak önceliğiniz olmalıdır…
   Hem şirketinizi, hem de çalışanlarınızın geleceğini düşünerek harcamalara sınır koyacaksınız…
   Şirketin hak ve menfaatlerine zarar verenler karşısında dik duracaksınız…
   Akrabanız veya arkadaşınız olsa bile size haksızlık ve yasa dışılık yapan varsa ona karşı mücadele vereceksiniz…

Burası farklı bir yer

   Ne var ki; KKTC devleti için bugün ‘olumlu’ değerlendirmeler yapabilmek mümkün değildir…
   Ülke öyle bir duruma geldi ki; insanlar 40 yıldan beri kendilerine tahsis edilen bir araziyi bir anda kaybedebiliyor, bazıları evinden atılabiliyor…
   Kişiye özel araziler, devlet malıymış gibi başkalarına verilebiliyor…
   Trafiğin en yoğun olduğu bölgelerde yol yapımları aylarca, yıllarca yarım bırakılıyor, mahkemeye gidenler uzun yıllar sonuç alamıyor…
   Yaratılan düzen çerçevesinde bazı güçler devleti batırma pahasına icraat yapabiliyor ve bunun bir cezası olmuyor…
   Diğer yandan parasız bir gariban marketten 2 paket cips çaldığı için 5 ay hapis yatabiliyor…
   Ülkenin kalkınmasını istemeyen bazı küçük grupların yatırımlara yönelik saldırılarının, devleti yönetenler tarafından sempati ile karşılandığı bir Avrupa ülkesi var mıdır?..
   Kendi devletine geceli-gündüzlü hakaret edenlerin devlet kurumlarında görev alabildiği bir başka ülke var mıdır?..
   Kendi tarihini ders kitaplarından çıkaran, kendi çocuklarına tarihi gerçekleri anlatmayan bir eğitim sistemi hangi ülkelerde vardır?..
   Örnekleri daha da sıralayabiliriz…
   Ancak yaşadıklarımızın özeti budur…
   Yasalarımız tamamına yakını eskimiş, geçerliliğini yitirmiş durumdadır…
   Ve bu sistemin, böylesi bir devlet düzeninin daha uzun süre devam etmesi mümkün değildir…
   Önümüzde sadece iki seçenek vardır: 
   Yeni bir sistem ile sil baştan KKTC’ye devam…
   Ya da Rumlarla uzlaşarak ‘Federal Kıbrıs Cumhuriyeti’nin şemsiyesi altında ortaya çıkacak sonuçlara katlanmak…
   İkinci seçenek galiba daha yakın gelecekte önümüze konacak…
   Herkes hesabını doğru yapmalı…

YORUM EKLE
YORUMLAR
mehmet ilker
mehmet ilker - 4 yıl Önce

Devletin adi var kendisi pazarda bulli satar

banner471

banner473