banner564

İki toplum da konuşmalı

   Kıbrıs sorununun çözümsüzlüğü yüzünden iki toplumun da bazı konularda zarar gördüğünü ve sıkıntılar yaşadığını irdelemeye devam edeceğiz...
   Çözümsüzlük; Kıbrıslı Türklerden daha fazla Rumların zararına olduğu halde onların ‘çok şey alıp, hiçbir şey vermeme’ siyasetini ne yazık ki anlayamıyoruz...
   Çözümsüzlük Rumlar açısından niçin kötüdür?..
   Birincisi; Türk askeri adada olduğu sürece ekonomik yatırımlara ayrılması gereken paraları savunmaya harcamak zorunda kalıyorlar...
   İkincisi 17 yaşındaki gencecik evlatları, yüksek tahsile gitmeden mecburi askerliğe alınıyor...
   Askere giden her 10 Rum çocuğundan 7 tanesi uyuşturucu ile tanışıyor...
   Üçüncüsü; Çok sayıda mülkü kullanamıyor veya tazminatını alamıyor...
   Sadece Maraş kentinin mali kaybının 20 milyar Euro’nun üzerinde olduğunu düşündüğümüz zaman çözümsüzlüğün mali boyutunu daha kolay anlayabiliriz...
   Rumlar açısından bir başka önemli sorun ise 80 milyonluk Türkiye pazarı ile yeterince ticaret yapılmaması, aynı zamanda  turizmde ciddi kayıpların yaşanmasıdır...
   Türk limanlarının, Rumlara kapalı tutulmasının ciddi kayıplar yaratması bir başka  önemli sorundur...

Adli olaylar

   Kuzeydeki ‘bazı kesimler’, adli olaylarda meydana gelen artışı ‘çözümsüzlüğe’ bağlarken, güneyde nelerin olup, bittiğinden habersizdir...
   Deneyimli bir Rum gazetecinin söylediğine göre; sadece Lefkoşa’nın Rum kesiminde günde 150’nin üzerinde hırsızlık olayı yaşanmaktadır...
   Ve bu ürkütücü durum polis bültenlerinde yer almadığı gibi, kamuoyunun bilgisine de getirilmiyor...
   Cinayetler, şiddet, kundaklama ve soygun olayları kuzeydeki olayların üzerindedir...
   Dolayısıyla kuzeydeki suçlarda meydana gelen artışları ‘çözümsüzlüğe’ bağlamak çok yanlıştır...
   Böylesi bir iddianın temeli yoktur ve geçersizdir...
   Güney Kıbrıs’ta, kuzeyde olmayan ırkçı saldırıları da yabana atmayalım...
   “Kıbrıs Yunanlılarındır” sloganıyla örgütlenen ELAM terör örgütünün siyasallaştığını ve meclise 2 milletvekili gönderdiğini; son Cumhurbaşkanlığı seçiminde bu örgüt başkanının 30 binden fazla oy aldığını da unutmayalım...

 Önce güven, sonra uzlaşı

   Kıbrıslı Türklerin ezici bir çoğunluğu kalıcı bir çözümden yanadır...
   Gençlerimizi, Rumlara karşı düşmanlık duygularıyla yetiştirmiyoruz...
   Ve kuzeydeki okullarda gerçek tarihi dahi çocuklarımıza okutmuyoruz...
   Ama güneyde öyle değil...
   Eğitimi kontrolü altında tutan kilisenin küçücük çocuklara Türklere yönelik düşmanlık tohumları saçtığını göremiyor muyuz?..
   Görebiliyorsak neden sesimizi yükseltmiyoruz?..
   Çözüm istemek, dostluktan ve barıştan yana olmak; ateşin içine düşmeyi göze almak mıdır?..
   Bile bile intihar etmek midir?..
   Değilse, sesleri yükseltelim ve Rum çocuklarını düşmanlık duygularıyla yetiştiren kiliseye ve eğitim bakanlığına güçlü mesajlar gönderelim...
   Amerikan elçisine, AB üyesi ülkelerin büyükelçilerine seslenelim...
   Ey demokrasi şampiyonları...
   Bizleri yeniden kapıştırmak istemiyorsanız, açın gözünüzü ve ırkçılığı yasaklayın bu ülkede...
   Kilisenin ellerini siyasetten çektirin...
   Gücünüz vardır...
   Bunu yapabilirsiniz...

YORUM EKLE

banner471

banner474