Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Guterres, Barış Gücü’nün görev süresinin altı ay daha uzatılmasına ilişkin raporunda “Kıbrıs’ta her iki toplumun doğuştan itibaren eşit hakları vardır” demişti…
Bazı fanatik Rumların hoşuna gitmese de gerçek durum böyledir…
Kıbrıs’ta her iki toplumun da ‘Avrupa üyesi olarak’ yaşam hakkı vardır…
Bunun tam anlamıyla gerçekleşebilmesi için çözümün şart olduğunu herkes biliyor…
Fakat; çözüm olsun diye Kıbrıslı Türklerin güvenlik endişelerini hiç kimse görmezden gelemez…
İki toplumun birleşmesi için temel şartlardan biri de güvenliktir…
Nüfusun yüzde 80’ini elinde bulunduran tarafın organize edeceği bir güvenlik sistemi, Kıbrıslı Türkleri kesinlikle tatmin edemez…
Geçmişin acılarını unutarak hareket edilmesi halinde, geleceğin çok daha tehlikeli olacağını, güneyde ırkçılığın yükselişinden anlayabiliriz…
Öyleyse; çözüm olacaksa sağlam garanti şarttır…
Çözüm olabilecek mi veya ne zaman olacak sorusuna hiç kimse bugünden yanıt veremez…
Kısa sürede ‘dış baskılarla’ sonuca gidilmesi mümkün olabileceği gibi, adayı yeniden tehlikeli bir ortama da sürükleyebilir…
Öyleyse; iki tarafı tatmin eden kalıcı bir çözüme varılıncaya kadar, her iki toplumun da kendi bölgesinde, kendi güvenlik önlemlerini alarak yaşamaya devam etmekten başka çaresi yoktur…
İşte bu noktada Rum liderliğinin, Yunanistan’la birlikte yaptıklarına bakmakta fayda vardır…
Onlar, Türkiye ile ilişkileri bozulan Mısır, İsrail, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, hatta Lübnan ile ‘Üçlü ittifak’ anlaşması imzaladılar…
Bunun dışında Fransa’nın, Mari’de deniz üssü kurma çalışmaları yabana atılamaz…
KKTC’deki yöneticilerin bu kadar gelişme karşısındaki soğukkanlı tavırlarını anlamakta gerçekten zorlanıyoruz…
Burada hemen herkes müthiş bir rahatlık içinde; sadece iç tribünlere yönelik siyaset yapıyor…
İç sorunlar
Yunanistan’ın son günlerde Mısır’la ortak hava tatbikatı yapması…
Mısır-Yunanistan-Güney Kıbrıs arasındaki ortak tatbikatlar…
İsrail-Güney Kıbrıs-Yunanistan’ın katılımıyla sık sık gerçekleşen tatbikatlar dikkat çekicidir…
KKTC’nin bu gelişmeleri Ankara ile en üst düzeyde değerlendirmesi dileğimizdir…
Rumlar sadece güvenlik konusunda değil, ekonomik sorunların çözümü konusunda da önemli adımlar atıyor…
Doğal gaz ve güneş enerjisi ile elektrik üretimi konusunda önemli projeler uygulamaya konuluyor…
İşsizliği yok etmek için yabancı yatırımlar aralıksız devam ediyor…
Devlet başkanları hemen her konuyla yakından ilgileniyor, olumlu projeleri destekliyor ve yatırımcıları cesaretlendiriyor…
Son yıllarda Limasol, Larnaka, Baf ve Ayia Napa’da faaliyete geçen marina, alış-veriş merkezi, liman ve otel projelerinin tamamı yabancı yatırımdır…
Limasol’da 5 yıldızlı otel-casino-marina projesi 600 milyon Euro’luk bir harcama ile gelecek yılın ilk aylarında tamamlanmış olacak…
Bu yatırımı gerçekleştiren ise Hong Kong şirketidir…
Turizm ve ticaret sektöründe yaratılan yeni olanaklar sayesinde pandeminin yol açtığı ekonomik krizi kısa sürede atlatmayı hedefliyor…
Bizler de elektrik kesintileriyle uğraşıyoruz…
Çok üzücü…
Kıbrıslı Türklerin ne istediğini Dünyada bilen var mi acaba ! KTFD tinden KKTC ye Şimdi ise Egemen ayrı bir Devlet istiyoruz bunla kalmıyor AB içinde olmak istiyoruz , Rumlar’ın bulduğu doğal gazdan pay istiyoruz , Maraş’ı istiyoruz , TC den ve AB den bol yardım istiyoruz , Üretmeden zengin olmak istiyoruz , istemediğimiz BM ye üye olmak istiyoruz , Dünyanın Sesimizi duymasını istiyoruz da Kıbrıslı Türkleri bugünkü haliyle Dünyada isteyen var mi acaba !!