banner564

İlaç ve geçici öğretmen

Toplum ve ülke, ilaç skandalı ile çalkalanıyor. Sahte reçetelerle gerçekleşen yolsuzluk olayı, toplumu sarstı. Ama pek çok konuda olduğu gibi genelleme yapılmasını da yaşıyoruz. Tüm doktor ve eczacıları aynı potaya koyan tavırları, söylemleri ve yazıları okuyoruz. Bu genellemeye isyan eden eczacı ve doktorların yazdıklarını da okuyoruz. Evet, bu yolsuzluk olayının takipçisi olmalıyız. Ancak şimdi esas olan, ciddi soruşturma ve bunun sonucunda polis ve savcılığın ortaya çıkaracağı iddianamedir. Bu iddianameler; elbette delil, ifadeler ve tanıklarla birlikte, duruşmalarla birlikte kamuoyunun bilgisine gelecek. Yani şimdi esas olan hukukun ortaya koyduğu yol üzerinden, iddianamelerin oluşmasıdır. Sonra yargılama safhası gelecek. Zanlılar, o aşamada savunmalarını yapacaklar. Demokratik hukuk devletinin gereği budur. Bundan sonra iş, yargının; Anayasa, yasalar ve vicdan temelinde vereceği kararlara kalacak. O aşamada ben, Yargı organımızın ve hakimlerin yasa ve hukuk temelinde bağımsız bir organ olarak karar vereceğine dair inanç zeminimi koruyorum. Ancak konunun, erken bir zamanda, ciddi bir iddianame ile yargı önüne gelmesi zorunludur. Yargı organımızın da önüne gelecek bu davaları, hukuk oyunlarına fırsat vermeden, ertelemeden;  seri duruşmalarla ele alması gerekir. Çünkü konu, yalnız kamu kaynağının yolsuzlukla çarçur edilmesi ile sınırlı değildir. Bu bir yanı ile tüm toplumun sağlığı ile de ilgilidir. Çünkü zaten kıt olan kaynaklarımızın böyle üç kağıtlarla harcanması ile sağlık alanında yapmamız gereken pek çok olayı yapamaz hale düşmemizi kabul edemeyiz.. Hastanelerde yurttaşa ilaç sunamaz bir haldeyiz. Böyle bir zamanda,  kamu kaynağının yolsuzlukla çarçur olması ise asla kabul edilemez. Sağlık sistemimizin direklerinden olan doktor ve eczacıların, genelleme ile aşağılanması ise onların moral olarak çökmesini getirir. Bu ise verimi ve odaklanmayı bozar.  Bu yüzdende duruşmaların seri ve hukuk oyunları ile ertelenmeden sonuçlanması elzemdir. 
Peki ama günümüzde Türkiye toplum yaşamında ve siyasi alanında, kamuya girişte bir unsur olan mülakat sistemi ile ilgili tartışmaları da izliyor muyuz? Kamuya girişte gerçekleşen yazılı sınavda başarılı olan gençlerin, bir kısmı mülakatta eleniyor. Böylece partizan adımlar yer ediyor. Son gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı ve TBMM seçimlerinde konu çok tartışıldı. Her siyasi parti, mülakatın kaldırılacağı ile ilgili sözler verdi. Ama hala daha bu devam ediyor.  Ancak bizde 2004 ve 2006’ da  gerçekleşen yasal ve tüzük düzenlemeleri ile geçmişte, kamu vicdanında derin yaralar bırakan bu uygulama terk edildi. Kamuya girişte artık yazılı sınav sonucu esastır. Mülakat belirleyici değildir. Bu değişiklik, kamuoyunda o denli bir yer edindi ki mülakatın belirleyici olmasına dönük yapılan çeşitli girişimler;  halk indinde karşılık bulmadığı gibi ağır da tepki gördü. Delinemedi. 
Yani esas, yazılı sınav sonucu olmaya devam ediyor. Ancak bu önemli konuyu delemeyen erk sahipleri, şimdi kamu görevi için münhal ilan etmeden, kamunun ihtiyaç duyduğu alanlara değil de her alana 03 işçi statüsünde sınavsız, münhal ilan etmeden, partizan istihdam yapıyor. Üstelik kamu görevini, bu 03 işçi statüsündeki insanlara yaptırmaya çalışıyor. Ya da en son Eğitim Bakanlığında Geçici Öğretmen alımlarında yaptığı gibi yapılıyor. Münhal yok. Duyuru yok. Alınanların öğretmen evsafına haiz olup olmadığı da bilinmiyor.  Lefkoşa Milletvekili Sayın Devrim Barçın’ın deşifre ettiği bu ayıp, 230 civarında Geçici Öğretmen istihdamını kapsamaktadır. Bunun 9 aylık maliyeti de 81 milyon T’dir. Bu usulsüzlük ve kamu kaynağının partizan amaç için, hem de Eğitim alanında çarçur edilmesinin, ilaç yolsuzluğundan bir farkı var mı? İlaç yolsuzluğu konusunda haklı infial gösterirken, yasaları hile ile aşarak  yapılan istihdamlara  ses çıkarmamak, yolsuzlukla mücadele konusunda samimiyet testini geçer mi? Esas olan kurallar ve kurullar olmalıdır.  Buda yaşamın her alanında olması gerekendir. İlaç yolsuzluğuna gösterilen tepki gibi bu partizan istihdamlara da tepki göstermek gerekir.

YORUM EKLE
YORUMLAR
Turkish Power
Turkish Power - 8 ay Önce

Ayni sekilde mulakatla torpilli memur alimi dusuk maasla sosyal haksiz sozlesmeli istihdami insanlik bitti artik adalet 7 kocali hurmuz

Ck
Ck - 8 ay Önce

Geçiciler sınavsiz alınmış peki kalıcıların giripte kazandığı( güya) sınavlara güvenebilir miyiz?????????

banner608

banner473