banner564

İnsan kaçakçılığı ve Meclis Araştırma Komitesi

Sahte diploma konusu toplumu derinden sarstı. Bu olayın içinde yer alan insanların isimleri de toplumda şok etkisi yarattı. Bazılarının devlette görev yapan üst kademe yöneticileri ve eski bakan olması çok vahim bir duruma neden oldu.  Ancak söz konusu olayın soruşturmasında mahkemeye çıkartılan sanıkların bazıları ile ilgili Polisin tutuklama talep ederken öne sürdüğü iddialar, yolsuzluk olayının ötesinde çok vahim bir başka duruma da işaret ediyor.
Mahkeme safhası ile ilgili olarak Sayın Serap Şahin’in, Yeni Düzendeki haberinde şu ifadeler önemlidir. “Zanlının 2022-2023 yılları arasında yabancı uyruklu şahısları bahse konu üniversiteye kaydını yaptırarak, öğrenci statüsünde Kıbrıs’ın Kuzeyine gelmesini sağladığını, daha sonra okul kayıtlarını silerek İnsan Kaçakçılığı suçuna olanak sağladığı ”polis tarafından mahkemede ifade edildi. Toplum Bilimleri Üniversitesi, Uluslararası Ofis Direktörü Amir Shakerifard’ın komisyon karşılığı yaptığı iddia edilen bu olayla ilgili olarak polisin mahkemede ifade ettiği rakamlar ise olayın vahametini ortaya koymaktadır. Buna göre “okula kayıt yaptırıp daha sonra sildiği işlemlerin toplamı 604, şahısların ise 456 olduğu” mahkeme safhasını veren, söz konusu haberin içinde yer alıyor. 
Mahkemede polisin sunduğu bu resmi iddia,  ülkemiz siyasi yaşamı içinde dile getirilen, üniversiteler üzerinden ülkeye öğrenci kisvesi altında kaçak yaşamı besleyen insan girdiği söylemlerinin, somut bir gerçekliği olduğunu ortaya koymaktadır. Sahte diploma olayı, ortaya çıkan bu gerçekliğin önüne geçmemelidir.  Çünkü bu sahte diploma olayının yol açtığı yolsuzluktan ayrı olarak; ülkenin ve toplumun güvenliğini, çalışma yaşamını ve demografik yapısı ve kontrolsüz nüfus olgusunu besleyen ciddi bir durumdur. Bu,  organize suç ve terör örgütlerine açık kapı sunan bir olaydır. 
Bu nedenle Mecliste kurulan Araştırma Komitesi, yalnızca sahte diploma olayı ile ilgili değil, aynı zamanda polisin mahkemede ortaya koyduğu bu, yasa dışı insan kaçakçılığı işine yönelik olarak da çalışmasını yoğunlaştırması gerekir. Başbakan Sayın Ünal Üstel, “sahte diploma işinin yakın takipte olacağını” söyledi. Bu güzel ancak mahkemede polisin ortaya koyduğu ve insan kaçakçılığına üniversitenin alet edilmesi olayını yakından takibi gerekir. Dolayısı ile Meclisin Araştırma Komitesi bu konuyu da sahte diploma kadar öne alması gerekir. 
Bu yalnız Komitenin değil; aynı zamanda Eğitim, İçişleri Bakanlıkları, YÖDAK, tüm üniversite yönetimleri, Polis, GKK ve Başbakan ile YÖDAK’ın ve bunun kendine bağlı olduğunu her vesile ile ifade eden Cumhurbaşkanının da öncelikli görevidir. Bu sahte diploma skandalı ve üniversitelerin para için insan kaçakçılığı konusunun aracı kılınması;  istihdamdan tutun, ülke ekonomisine sağladığı çok yönlü ciddi katkılar yanı sıra, toplumun dünyada adından söz edilir bir hale gelmesini sağlayan üniversiteler olgusuna, çok ciddi zarar verir. Bunun için demokratik hukuk devleti ilkeleri temelinde, tüm boyutları ele alınmalıdır. Her alanda inceleme yapılmalıdır. Başka bir yerde de aynı iş yapılıyor mu? Başka Üniversitelerimizde İnsan Kaçakçılığı ve sahte diploma işi var mı? Eğitimin niteliğini sarsacak başka endek döndekler var mı? Bütün bunları soruşturmak için Meclis Araştırma Komitesi, hükümet, YÖDAK, CB, Başbakanlık, polis, savcılık yanı sıra; muhalefet, medya, tüm sürecin açık ve şeffaf olarak ele alınmasına önem vermelidir. Zanlıların da “ masumiyet karinesi” çerçevesinde, yasal haklarına saygıyı gözeterek, adil yargılanmasına önem vermeliyiz. İnsan Kaçakçılığı gözden uzak tutulmasın. 

YORUM EKLE

banner608

banner474