Ülkenin her yanından işsizlik, parasızlık ve fakirleşme mesajları geliyor…
   Aylardır işe gidemeyen ve para kazanamayan insanlar gerçekten perişan haldedir…
   Evet; iş yerlerinin büyük bir çoğunluğu yeniden çalışmaya başladı…
   Ama kaç kuruşluk iş yapabildiklerini sorun bakalım…
   Çok büyük bir kısmı beş kuruşluk satış yapmadığını söylüyor…
   Neden mi?..
   İnsanların cebinde para yok da ondan…
   Ne güneyden, ne de deniz ve hava yoluyla ülkeye gelen bir turist de yok…
   “Alternatif işlere yönelmeliyiz” diyenler için şimdi büyük bir fırsat doğdu!..
   Hazır turizm faaliyetleri tamamen durmuş iken alternatif projeleri hayata geçirmeye başlayın…
   Türkiye’nin mercimek, kuru fasulye ve nohut ihtiyacı var…
   Başlayın üretime…
   Bunun dışında aklımıza gelenleri de ortaya koyalım…
   Güneyde olduğu gibi tıbbi amaçlı Hint Keneviri mi üreteceğiz?..
   Yat limanı için Mısır’dan ve İsrail’den yatırımcı mı getireceğiz?..
   Söyleyin bakalım…
   Küçücük bir ülkede, üstelik bu elektrik maliyetleriyle ne yapacağız?..

Bundan sonrası önemli

   Ekonominin iki lokomotif sektörü komaya girdi…
   Turist ve öğrenci gelmediği sürece bu ülkenin nereden gelir sağlayacağını düşünelim…
   Tabi ki eskisi gibi gelir olmayacak…
   Eskisi gibi gelir olmayınca tabi ki yatırım yapılamayacak…
   Yollar daha da çökecek, hastaneler daha da sıkıntı yaşayacak…
   Maaş ödemelerinde yaşanan sıkıntı devam edecek…
   Önümüzdeki aylarda Sosyal Sigorta emeklilerine maaşların nasıl ödeneceğini düşünmeye başlayalım…
   Elbette hiçbir şey eskisi gibi olmayacak…
   Ciddi sıkıntılar yaşayacağız…
   Böylesi çetin bir süreçte en büyük ihtiyaç, halkın birlik ve beraberliğini sağlamak, yardımlaşma ve dayanışma kültürünü geliştirmektir…
   Ne var ki; Ekim’de UBP kurultayını, Nisan 2020’de ise genel seçimleri düşündükçe uykularımız kaçıyor…
   Daha şimdiden bu seçimlere yönelik senaryolar üzerinde duruluyor…
   Komplo teorileri hayata geçirilerek, oy gelmeyecek taraflara planlı saldırılar gerçekleştiriliyor…
   Veya korku veriliyor…
   Elbette bunlar güzel şeyler değildir…
   Endişe verici, huzur bozucudur…
   Ama bilinmeli ki; bu kötü senaryolar ülkemize daha büyük zararlar verecek…
   Bugün için ihtiyacımız, ciddi kararlar alarak ekonominin önünü açmaktır…
   Başka çıkar bir yol da yoktur…