banner564

İnsanlar neden mutsuz ?

  Kıbrıslı Rumlar bundan 45 yıl önce büyük bir felaket yaşadı...
  Yaklaşık 200 bin kişi evini, işini, servetini kaybetti...
  Yüzlerce kayıp verdi...
  Kuzeyde yaşayanlar, güneye göç etmek zorunda kaldı...
  Onlar için bundan daha büyük bir felaketin olamayacağı düşünülüyordu...
  Fakat 5 yıl önce 1974’ten de beter bir felaketle yüzleştiler...
  Ekonomileri iflas etti…
  AB Troykası’nın şart koşması nedeniyle bankalardaki mevduatların yüzde 40’ı tıraşlandı…
  Zenginler fakirleşti...
  Orta dereceli insanlar açlık ve sefalet sınıfına girdi...
  Krizin ilk yılında yaklaşık 100 bin kişi işsiz kaldı…
  Yüzlerce mağazaya kilit vuruldu...
  Binlerce insan bankalara olan borçlarını ödeyemez duruma geldi...
  Yine Troyka’nın şart koşması nedeniyle kredi borçlarını ödeyemeyenlerin evleri ve işyerleri satışa çıkarıldı…
  Fakat alınan ciddi önlemler sonucunda yaralar çok hızlı bir şekilde sarılmaya başlandı…
  İşsiz sayısı bir ay önceki rakamlara göre 28 bine geriledi…
   Rum Yönetimi; krizin başladığı ilk aydan itibaren ekonomik açıdan ağır darbe yiyen insanlara psikolojik açıdan destek vermeye başladı…
   Bu amaçla çok sayıda doktor görevlendirildi…  
   İşsizlere yardım kuruluşlarından yiyecek, giyecek ulaştırıldı...
   Yetersiz olsa da işsizlik maaşı bağlandı…
   Ve hepsinden önemlisi bu kadar ağır darbe yiyen insanlar, geleceğe dair umutlarını kaybetmedi…
   Yapılan kamuoyu araştırmalarında ‘mutlu olduğunu’ söyleyenlerin sayısı yüzde 80’in altına düşmedi…

Türkler neden mutsuz?

  Şimdi esas soruya gelelim...
  Güneydekine benzer bir ekonomik kriz yaşamayan Kıbrıslı Türklerin yarısından fazlası neden mutsuz?..
  İşte meselenin can alıcı noktası budur...
  Bir defa kuzeyde sistemsizlik vardır...
  İnsanların hayatı, siyasilerin ağzından çıkacak bir lafa göre değişebiliyor...
  Uzun vadeli plan ve programlar yaparak, halka gelecek için güvenceler verebilen bir siyasi yapı yok...
  Hayvancılık, tarım, sanayi, turizm ve diğer konularda hedefin ne olduğunu, nelerin yapılması gerektiğini kimse bilmiyor...
  İnsanlar yediklerinden ve içtiklerinden emin değil...
  Evlerin içine kadar giren siyaset, neredeyse karı-kocanın dahi arasını açmış durumda...
  Kamu hizmetine tayin ve terfilerde adalet yok... 
  Hastalanan insanlar devlet hastanelerine güven duymuyor...
  Çocukların gidebileceği bir park yok...
  İşsiz kalan veya borç batağına sürüklenen insanlara psikolojik destek uygulaması yapılmıyor…
  İşte o nedenledir ki; nüfusun yarıdan fazlası mutsuz olduğunu söylüyor...
  Özellikle de ‘yönetme’ sorumluluğunu üstlenenler, bu gerçekler karşısında harekete geçmelidir...
  Toplum mutsuz ise, o ülke başarıyı yakalayamaz...  

YORUM EKLE

banner471

banner473