banner564

İnsanlar rakam mı? Mücahitlikten, bugüne

1968 yılında lise ikide iken, görev duygusu ile Mücahit Ordusuna katılmıştım. Okul için çıktığım Göçmenköy'deki evime, bisikletle geri döndüğümde yanımda, getirdiğim Mücahit üniforması ve botlarımı rahmetli annem görünce ağlamaya başlamıştı. Kararlarımı, benimle kurduğu diyalogla yeniden gözden geçirmeme zemin yaratan annemi, ilk defa katı ve sert bir karşı tavırda görmüştüm. 
Bana itirazını yüksek sesle yapıyordu. Ben ise kararımı ilk defa ona karşı sert bir sesle savunuyordum. Gözyaşlarına dayanamazdım. Üstüne sarıldım. Kararımdan dönmeyeceğimi, okul müdürümüzün “Erkek olan, vatan görevinden geri kalamaz” dediğini. Arkadaşlarla Mücahit olmaya karar verdiğimizi anlattım. Anneme, arkadaşlarımı yarı yolda bırakamam, sen bana devamlı, ”Yola çıktıklarını yarı yolda bırakırsan, insan olman derdin, ben şimdi geri dönemem” dedim. 
Sonra kız kardeşlerim, Harika ve Mine gelip üstüme sarıldılar. Annem bana, “Çık, çalış, oku, dolaş ne istersen yap, ama bu konuyu babana ben anlatacağım” dedi. Peki anne dedim, çıktım gittim. Sonra babamın işten eve gelmesini bekledim. Moris, kapının önünde durduktan bir saat sonra, eve girdim. Mücahit üniformaları, armaları dikilmiş, ütülü, dürülü annemin Singer marka dikiş makinesinin üzerinde idi. Babam bana baktı, “Ne evlat artık hayati konuları dahi tek başına karar altına alacağın olgunluğa mı geldin?“ dedi. Bana bakarak, “Annen anlattı, ben senin arkadaşlarını yarı yolda bırakmanı istemem” dedi. Ama gözleri dolu dolu idi. Sonra bana, “Bak, silahla oyun olmaz. Görev başkadır, ama insan olmak her şeydir. Görev yaparken dahi insan olacan” dedi.
Böylece Mücahitlik kararım yerine geldi. Tam bir hafta okul çıkışı Yıldırım Bölüğüne eğitime gittik. Piyade, Sten, Tomson, Bren silahlarının nasıl kurulduğunu öğrendik. Ateş bile etmedik. Bir hatta sonra kura çektik. Ben Destek Ağır Silah Bölüğünü çektim. Bayraktar kışlasında idi bölüğümüz. Koğuşa yerleştik ve askerlik yaşamımız başladı. Sabah 7 ile öğlen bir buçuk arası izinli idik, okula giderdik. Saat ikide kışlada içtimada hazır olmak zorunda idik. Ondan sonra eğitim ve nöbet. Nöbetlerimiz 4-7, 7-10, 10-1 ,1-4 , 4-7 idi. Kimi zaman gecede iki defa idi. Nöbet arası ders çalışırdık. Bazen de nöbette. 
O askerlik döneminin üç ay sonrasında, kışlada dolapların arasında saklı bir kitap buldum. Kim getirdi, kim sakladı bilemem. O, Eric Maria Remarque'nin “Garp Cephesinde Yeni Bir Şey Yok” romanı idi. Onu bir solukta okudum. Şok oldum. 1. Dünya Savaşı yıllarında okul öğretmenlerinin teşviki ile askere giden ve savaşın tüm acısını yaşayan askeri konu alıyordu. Sonra onu, arkadaşlarımla da paylaştım.
Peki bunu neden şimdi yazıyorum? Haberleri izliyoruz. Almanya’da ırkçılar saldırdı. Türk ve Müslüman olduğu için şu kadar kişiyi öldürdüler. Haber bültenleri; Suriye’de, Irak‘ta şu kadar asker şehit oldu, şu kadar da düşman etkisiz hale getirildi, bomba patladı, şu kadar insan öldü haberleri veriyor.
Yani insanlar o romandaki gibi yine rakam oluyor. Halbuki ana dili, dini, etnik kimliği ne olursa olsun bu rakamların tümü insan. Bir ananın, bir babanın evladı. Bir hayli insanın kardeşi, birinin babası, eşi, sevgilisi, arkadaşı, akrabası. Yani rakamla ifade edilen biri; onlarca, yüzlerce, binlerce insanın ya doğrudan yada dolaylı, yüreğini yakan bir insan.
İşte haberler de duyduğum bu rakamlar, Kışlada, envayi çeşit ağır ve hafif silahla haşir neşir olduğum 16 yaşımın sonunda okuduğum o kitabı bana hatırlatır. Bu yüzden o gündür, bugündür barış barış diye canımızı yeriz. Yalnız ben mi? Benimle bütün bu süreçleri yaşayan yaşıtlarım, benden büyükler ve artık çok küçüklerle birlikte. Evet barış. İnsanların rakamlarla şehit veya etkisiz hale getirildi diye tanımlanmadığı bir ortam. Bunu hayal etmeye devam ediyorum. Bu hedefimiz için kimisi, “hayal alemindesiniz“ diyor. Onlara şunu söylerim. Bu alem; sizin gerçek dediğiniz, insanların kurşunlar ve bombalarla delik deşik olmuş bedenlerini rakamlarla veren yaklaşımınızdan daha gerçekçi ve ulaşılması gereken bir hedeftir. Evet, barış ve dostluk...

YORUM EKLE

banner471

banner474