İsrail Savunma Bakanı, “ Kıbrıs Cumhuriyeti” Savunma Bakanı ile buluştu. Yapılan açıklamalara göre Haziran ayında ortak tatbikat yapılacak. Geniş kapsamlı bu ortak tatbikat kararı; “ iki ülkenin Doğu Akdeniz’de güvenliği sağlamak için,  güçlü bir işbirliği içinde olacakları ve İsrail savunma sanayinin desteğinde,  Güneyin askeri gücünün geliştirilmesi “ söylemleri ile ilan edildi. Bu ortak tatbikatın,  Haziran ayında; yani Kıbrıs ekonomisi için ana sektör olan turizm mevsiminde yapılması, tam bir aymazlıktır. Düşünün ki Türkiye ve Yunanistan ilişkilerinin Ege Denizinde en gergin olduğu dönemde, iki ülkenin Dışişleri Bakanları, Turizm sezonu öncesinde;  25 maddelik bir antlaşma ile yaz sezonunda tüm askeri tatbikatları askıya almışlardı.  Bunu örnek alacaklarına yapılana bakın. Turizm sezonu içinde Doğu Akdeniz’de gerilimi yükseltecek adım! Bu ise, Türkiye ve Yunanistan’da seçimlerin olduğu ve iki ülkede de ciddi bir geçici boşluk olan dönemde oluyor. Kısacası, seçim öncesi Türkiye ve Yunanistan arasında başlayan yumuşama adımlarından hiç hoşnut olmayan Güneyin bağnazları ve Sayın Hristodulides; bir oldu bitti ile gerilimi devam ettirmeye oynuyor dersem, yanlış mı yaparım?  Bu tatbikatta Yunanistan yok. Halbuki Doğu Akdeniz’de üç ülke, Ortak Tatbikatlar yapıyordu. Üstelik  Sayın Hristodulides seçilir seçilmez Yunanistan’a gitmiş ve Güneyin bağnaz partilerinin ,“ PanHelenik” adım diye coşkulu alkışları eşliğinde, Yüksek Stratejik Konsey Antlaşması yapmıştı. Ama Türkiye ile Yunanistan arasında yumuşama adımları gelişince;  bunlar Yunanistan’ a verip veriştirmeye başlamışlardı. 
Ancak en ilginç olaylardan biri de Kuzeyde yaşanıyor. “ Güneyde karga denize düştü” diye açıklama yapan CB Sayın Tatar ile KKTC Dışişleri Bakanı, bu Ortak Tatbikata dair tek kelam etmediler. Halbuki iki makamda,  Sayın Macron ile Sayın Hristodulidis’in görüşmesi ve askeri alanda işbirlikleri ile ilgili zehir zemberek açıklamalar yapmışlardı. Ama tatbikatla ilgili dut yemiş bülbül oldular. Bunların dut yemiş bülbül olma hallerinin de hayra alamet olmadığını vurgulamak isterim. Çünkü 2023 yılı Ocak ayında AB Komisyon Başkanı, AB Konsey Başkanı ve NATO Genel Sekreteri görüşerek, AB üyesi olan ama NATO üyesi olmayan ülkelerin askeri alanlarda işbirliği ve ortak davranmalarını birlikte bir zemine bağlamışlardı. Buna da gık etmediler. Halbuki 2018’de başlayan sürece dayanarak ABD, Güneye yönelik silah ambargosunu kaldırmış;  Fransa, Güneyde deniz üssü adımını atmıştı. Şimdi bunun ileri götürülmesiyle, 2023 Ocak ayında pekiştirilen bu adımın sonucu ile ilgili bağırmanın hükmü yok.. Etkili bir NATO üyesi olan Türkiye, Ocak 2023 ‘ te AB Konsey ve Komisyon Başkanı ile NATO Genel Sekreterinin mutabakatına güçlü bir itiraz getirmemişti. Sonuç ne? Bizdeki Sarayönü efeleri! 
İsrail - Kıbrıs Ortak Tatbikatının,   turizm sezonu olduğuna bakmaksızın, aceleye getirilmesi ve Kuzeyin de sessizliği; Türkiye ve Yunanistan’da, seçim sonucundan bağımsız olarak, başlayan ve gelişme eğilimi olan yumuşama adımlarına karşı, iki tarafın bağnazlarının görülmeyen ortak buluşmasıdır. Çünkü bunlar, Doğu Akdeniz’deki gerilimden ve Ege denizindeki gerginlikten Kıbrıs sorunundaki çözümsüzlük tutumlarını ve Federal Çözüm karşıtlıklarını besliyorlar. Türkiye, Yunanistan ve Kıbrıs’ın barışık yaşaması bunların işine gelmez.