İstatistik Kurumu en nihayet yarım yamalık olarak 2022 Gayri Safi Yurtiçi Hasıla ( GSYH) açıklaması yaptı. Ancak açıklama metninin sonuna şunu yazdı. “ Ticaret Dairesinin 2022 yılına ait, Dış Ticaret İthalat ve İhracat rakamları kesinleşmiş olmadığından dolayı rakamların değişmesi durumunda sonuçlar revize edilebilir”. Bu nedenle, o yarım yamalak ifadesi cuk yerine oturur. 
Fakat İstatistik Kurumu yine de çok kesin bir ifade ile 2ü22 yılında, GSYH’ da reel büyüme hızı açısından en yüksek 2. büyümenin,  %34.8 ile “İthalat Vergileri” ‘SEKTÖRÜ ‘ olduğunu ilan etti. Yani ne ve hangi mal ile hizmetleri ithal ettiğimize dair kesinleşmiş veri yok. Ama onlardan aldığımız vergiler kesin. Yalnızca bu bile, ülke ekonomisinin içine girdiği olumsuz hali gösterir. 2022 yılında Dolar, TL karşısında %40,31 değer kazandı…
 Yani neyi ne kadar ithal ettiğimizi bilmiyoruz, ama günlük döviz kuruna indeksli ithalat vergileri nedeni ile devletin resmi tefeci gibi ne kazandığını biliyoruz.  Bunun maliyetini de tüm mal ve hizmetlerde artan fiyatlarla vatandaş ve ekonomik sektörler ödüyor. İstatistik Kurumunun burada kullandığı, “İthalat Vergileri Sektörü” ifadesine de taktım.  Ama  makalenin kapsamını aşacağı için detaya girmeyeceğim.   “ Yeni” siyaset döneminde; “ Yeni “ İstatistik Kurumu, eski DPÖ’nün eline su dökemez. Devletin tüm yürütme birim, makamlarının yeni halinin, eskinin eline su dökemeyeceği gibi. 
Hele, 2022 yılında doların, TL karşısında %40 değer kazandığı koşullarda;  eğer siz, 2021 yılında  Kişi Başına Düşen Milli Gelirin, 11.129 dolardan; 2ü22 yılında, 14,636 Dolara çıktığını söylerseniz. Yani  %31,51 arttı derseniz. Bunun nasıl olduğunu da yorumlamanız gerekir. 
Çünkü yayınladığınız veriler, reel sektörlerden olan Tarım Sektöründe büyüme hızının, Sabit Fiyatlarla; 2021’de % - 1,5 iken  2022’de bunun % - 5,3 olduğu gösteriyor. Sanayi Sektöründe ise reel büyüme hızının, 2ü21 yılında %16 iken; 2022 yılında %7’ye düştüğünü gösteriyor. 
Ayni şekilde İnşaat sektörünün büyüme hızı da 2021 de %23 iken;  bu hız, 2022’de %0,6’ya düşmüş.  Sabit Fiyatlarla büyüme bir tek reel sektörlerden olan Hizmet Sektöründe olmuş. 2ü21 yılında %5,4 olan büyüme hızı; 2022’ de %40.9’a çıktı. Ama, “ İthalat Vergileri Sektöründeki” Büyüme Hızı oranı ise 2021’de % - 26.1 iken bu, 2022’de %34.8 çıkmış.  Yani bu nedenlerle, GSYH’ nın nasıl  büyüdüğüne  de yorumlamanız gerekir. 
Üretken sektörlerden turizmin,  Otelcilik ve Lokantacılık aktivitelerinin 2021 yılında %64 olan reel büyüme hızının, 2022’de %181.8 çıkması olumluluktur. Ama  o zaman;  Tarım ve Sanayideki büyüyememe, ama İthalat Vergilerindeki aşırı büyümenin  bir yorumu olması gerekir. Üstelik  Halkın enflasyondan ötürü alım gücü   düşerken, İstatistik Kurumu verilerine göre   Toptan ve Perakende Ticaretin Büyüme hızı ise buna ters orantılı artıyor. Çünkü 2021’de %0,7 olan Büyüme hızı, 2022’de %22.4 oluyor.. Yani GSYH meydana gelen artış, TL’nin değer kaybetmesi nedeni ile ithalatta,  günlük döviz kuru üzerinden alınan vergiler ile Güneyden alış veriş için gelen insanlar ile  memleketimize yerleşen yabancıların artışından kaynaklanıyor. Bu, birde döviz krizi nedeni ile yurttaşın temel tüketiminde  ödediği fahiş vergi yükünden geliyor. 
Yani Kişi Başına Düşen Milli Gelirin %31 artışı;  ayni zamanda %31 oranında döviz bazında, yurttaşın yoksullaşması olarak da okunabilir. Kısacası devlet;  ekonomi ile  hane halkından, kendine döviz krizi ile  servet aktarımı yapıyor. Bu veriler ve hal, sağlıksız ekonomik durumun göstergesidir.