Dün bu köşede size Dışişleri Bakanı Kudret Özersay’ın Vicdani Ret Yasa Tasarısı için aldığı görüşlerin “olumsuz” yönde olduğunu ve bu yönde hem Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın hem de Başsavcılığın beyanlarından bahsetmiştik.
Birileri hala daha yalan dolan peşinde olduğu için bizi “gündem saptırma ve gerçekleri yazmadığımızla” ilgili olarak itham edebiliyor. Buyurun belge ise belge.
İşte Başsavcı Yardımcı Muavini Behiç Öztürk’ün 28 Mayıs 2018 tarihinde Dışişleri Bakanı Kudret Özersay’a yazdığı, devletin resmi hukuk görüşü.
*********
*********
Zavallı Üreticiler
“Alihan Dostum, dünkü zeytinyağı vurgunu yazın üzerine şu bilgiyi paylaşmak istiyorum.
Zamanın CTP’li tarım bakanı ve Zeytinyağı üreticisi Önder Sennaroğlu (şimdi yeniden UBP’ye döndü) zeytinyağı ithalatını yasaklayınca TC ve Güney ile aramızdaki fiyat farkı 3 kat olmuştu. Şu anda TC’de 16 TL olan bu yağ bizde 45-50 TL’ye satılıyor.
İthalat olursa ama özel sektör vasıtasıyla, bu fiyatlar dengeleneceğinden Zavallı Üreticiler daha şimdiden perişan oldular.”
Saygılarımla.
Özer Raif, Mağusa.
KIB- TEK’in Hurda İhalesinde olan bitenler…
Yine dün bu köşede yazdığımız KIB-TEK’in geçtiğimiz hafta yaptığı Hurda ihalesi ile ilgili yazımıza ihaleyi kazanan taraftan açıklama geldi. Yaşanan rezillikleri aynen aktarıyoruz.
Alihan Selam:
“Elektrik ihalesi ile ilgili bilmediğin bazı şeyleri de ben aktarayım. İhale bizim firmaya kaldı, bahsettiğin 4. firma olan. Diğer firma A.K. ihaleye girdi ve 3 teklif birden attılar. 1. 2. ve 3. teklifleri bu tamamen ihaleye fesat karıştırmaktır. Nasıl mı? Diğer teklifleri görerek 1. 2. firma 50 bin TL’lik teminatlarını yakacak 3. firma 450 bin TL aşağıya alacak. Normalde bu firmalar hemen ihaleden men edilmeli ve bundan sonraki ihalelere de girmeme cezası verilmelidir
Kaldı ki ihale bizim firmaya kaldığını söylediklerinde ve karar yazısı aldığımızda bize 1 kalem mal verilmişti. 1 hafta sonra bizi tekrar arayıp diğer ihale hurdaları size kaldı dediler ve 5 veya 4 Şubat gibi sanırım bana karar yazısı verildi.
Yani bir pislik oldu bu işte senin de dediğin gibi.
9 ve 10 Şubat’ta ben hurdaları çekmek için ödenecek 60 bin TL teminat yatırdım kuruma. Ardından karar mektubunu alınca limandan 4 dönüm hurdaları çekip depolayacağımız yeri kiraladım ve bu ürünleri yükleyip taşıyacağımız 3 tır ve 2 ahtapot kiraladım 100 bin TL’ye.
Bir gün sonra beni elektrik kurumu arayıp “bir yanlışlık olmuş galiba bekleyin “ dediler, “ihale askıya alınabilir” dediler. Ben hemen yeri ve araçları kiraladığım firma ile bağlantıya geçtim bu ihalede sorun çıktı, kiralama iptal edilebilir lütfen kira kontratını size getireyim bana paramı iade edin dedim. Bana paramı vermediler ve “yer 3 aylığına senindir kamyon ve tırları da istediğin gibi kullan çünkü parayı ben kredi borcuma yatırdım” dedi mal sahibi.
Simdi Gardas; burada en büyük mağduriyeti ben yaşıyorum, nasıl bir yanlışlık yapılmışsa bu ürünlerin satışını yapacağım Ankara firması ile 9 Ocak’ta satış kontratı yaptık. Noterde tüm hurda ürünlerini ona sattım diye ve kapora aldım. Kontratta ise her iki tarafı bağlayıcı tazminat koşulları var. O malı almaktan vazgeçer ise tüm masrafları ödeyip ayrıca kapora yanacak. Şayet ben malı vermez isem ben de 1 milyon TL tazminat ödeyeceğim.
Şimdi Gardaş; sen bana vicdanın ne der söyle lütfen? İhale Komisyonu bana 4’ü gibi ihale sana kaldı diyecek, 8’inde karar mektubunu verecek, ben 9 ve 10 Ocakta satış ve kiralama kontratı yapacağım, daha sonra kurum arayıp özür dileriz yanlışlık olabilir diyecek.
Gardaşım; 3 gündür tansiyonum 18 oldu. A.K.’ler istediği gibi idare edecek ihale komisyonunu, zarara asıl onlar uğrayacak. Biz de kendi yağımızla kendi etimizi kavurmaya çalışırken en büyük zararı bana çektirecek ihale komisyonu.
Aksi bir karar çıkarsa zaten Gardaşım, karar yazısı elimde uğrayacağım zararlar da kontratlar ve Kira sözleşmeleri elimde ben de ara emri alıp hem ihale komisyonuna hem de kuruma zarar ziyanım için tazminat davası açacağım.”
M.E.
