Türkiye’nin yeni gündemi; İstanbul’daki konsolosluklar meselesi…
Aralarında İngiltere’nin de bulunduğu 6 ülkenin İstanbul Başkonsoloslukları ‘terör endişesiyle’ çalışmalarına ara verdi…
Türkiye medyası şimdi bu hareketin arkasında ‘terör dışında’ neden arıyor…
Seçim arifesinde her kafadan bir ses çıkıyor…
Kuşkusuz; 14 Mayıs’a kadar Türkiye’de daha birçok gündem başlığı olacak…
Bizler de bunları izleyeceğiz…
Şimdi Kıbrıs’ın gündemine geçelim…
Buradaki gündemi belirleyen de Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay oldu…
Kıbrıs’a eğitim malzemesi taşıyan 14 TIR’ın uğurlanması sırasında konuşan Sayın Oktay’ın “Artık kuzey demek istemiyoruz. Kıbrıs Türk devletini tanıyın” şeklindeki sözleri adada gündem oldu…
Sağ ve sol kanat arasında yeni bir tartışma konusunun ortaya çıkmasına neden olan bu konuşmanın elbette bir hedefi vardır…
Mesajı almak isteyen alacak, istemeyen başka yönlere çekecek…
Bir defa ‘Kıbrıs Türk Devleti’ ifadesi ilk defa kullanılmıyor…
Geçmişte İslam konferansına gözlemci olarak katıldığımızda yine ‘Kıbrıs Türk Devleti’ vurgusu yapılıyordu ve bizdeki milliyetçi kesim de bundan rahatsızlık duymuyordu…
Çözüme olumlu etki yapabilir
Barış harekatının ardından 13 Şubat 1975’te ‘Kıbrıs Türk Federe Devleti’ kurulmuştu…
Atılan bu adım ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını yok etme anlamında yorumlanmamış ve Kıbrıslı Türklere veya Türkiye’ye yönelik dış baskı oluşmamıştı…
Fakat 15 Kasım 1983’te KKTC’nin ilanı, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bağımsızlığı ve toprak bütünlüğüne aykırı olduğu gerekçesiyle Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından geçersiz ilan edilmişti…
İlerleyen dönemlerde Rumlarla yürütülen tüm müzakere süreçlerinde ‘İki bölgeli, iki toplumlu federasyon’ görüşülürken, bunun iki kurucu devletten oluşacağı belirtilmişti…
Bazı kesimler bunu ‘iki eyalet’ olarak da yorumlayabilir…
Ayrıca Avrupa Birliği’nden gelen mesajlar “isminiz Kıbrıs Türk devleti olursa, ambargoları kırarsınız” şeklindeydi…
Öyleyse Kıbrıslı Türkler açısından önemli olan nedir ona bakmak lazım…
‘Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ adıyla 40 yıllık sürede Türkiye dışında bir tanıma gelmediyse bunu iyi değerlendirmek gerekiyor…
Hayal aleminde yüzüp, sonra da ambargolardan şikayet etmek yerine; Kıbrıs Türk halkının önünü açmaktır önemli olan…
Yönetim şeklinin Kıbrıs Türk Devleti olması, ileriki süreçte çözüme katkı sağlayacaksa bunun da iyi değerlendirmesi gerekiyor…
Bu şekilde devam edemeyiz
Barış harekatından bu yana 49 yıl…
KKTC’nin ilanından bu yana 40 yıl geçti…
Bu kadar uzun sürede herhangi bir tanıma olmadığı gibi, ekonomik açıdan ‘kendi ayakları üzerinde durabilen’ bir yapı yaratılmadı…
Belirli bir kesimin zenginleştiğini, fakat kamu hizmetinin her alanda gerilediğini hiç kimse görmezden gelemez…
‘Demokrasi’ adı altında çok sayıda parti, sendika, dernek ve cemiyet kurarak içinden çıkılamaz bir düzen oluştururken; KKTC’nin tanınacağı hayaline kapılanlar oldu…
Ne var ki; bu hayalin faturası da çok kabardı…
Böylesi bir durum sürdürülebilir değildir…
O yüzden Sayın Oktay’ın mesajını iyi okumak ve karşılıklı çatışma yerine; ileriye yönelik doğru fikirler geliştirilmelidir…
Kıbrıs Türk Devleti, ambargoların kaldırılmasına ve Kıbrıs sorununun çözümüne katkı sağlayacaksa, bundan kazançlı çıkarız…
İyi pazarlar…
Kıbrıs Türk Cemiyeti (KTC ) , Kıbrıs Türk Toplumu (KTT ) ,Kıbrıs Türk Federe Devleti (KTFD ) ,Kıbrıs Türk Halkı (KTH), Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti FOR Ever TRNC (KKTC), Kıbrıs Türk Devleti , (KTD)
Bir Sonraki Devletimiz mi ? Falcı Elmaziye Hanım sağ olsun ondan başka kimse bilmiyor !!