Yıllardır ülkenin önceliklerini, yanlışları ve ciddi sorunlarını yazıyor, konuşuyor, yetkilileri uyarmaya çalışıyoruz...
Fakat bunların dikkate alınmadığını, yanlışlar üzerinde ısrar edildiğini görüyor ve üzülüyoruz…
Vatandaşlar da en ufak sorunların dahi çözümsüz kalması nedeniyle üzülüyor; siyasetin çöktüğünü ve mutsuz olduklarını söylüyor...
Gençlerin işsizlik sorununa, esnafın sıkıntılarına, esnafın önemli bir kesimlerinden yükselen iflas mesajlarına dikkat çekiyoruz...
Seçim sisteminin ve siyasal partiler kanununun mutlaka değiştirilmesi gerektiğini vurguluyoruz...
Seçim sistemi neden değişmeli?..
Bölgecilik oyunlarının ortadan kalkması için...
“Ben falan bölgenin milletvekiliyim, iş bilsem de bilmesem de benim bölgemden de bir kişiyi mutlaka bakan yapacaksınız” tehditlerini bertaraf etmek için...
Hükümet değişikliklerinde ‘bölgeleri dengeleme’ sıkıntısını aşmak için...
Ayrıca hizmetlerin tüm adayı kapsayacak şekilde planlanması için...
Milletvekilliği görevinin ‘tam gün’ esasına göre yürütülmesi ve parlamentonun daha verimli çalışması için...
Bakanlar Kurulu’nun, meclis içerisinden değil, teknokrat isimlerden oluşması ve parti çıkarlarından arındırılmış hizmetlerin verilebilmesi için...
Seçimler ve partiler
Milletvekili seçilenlerin, en ufak bir kırgınlık sonrasında partisini terk etmemesi için siyasal partilerle ilgili ciddi kararların alınması kaçınılmazdır...
Partilerin mali durumlarının daha şeffaf olması, gelir ve giderlerinin kayıt altına alınması için ciddi önlemler alınmalıdır...
Milletvekili adayları belirlenirken ‘kim daha çok oy getirecek’ esasına göre değil, verimliliği, bilgi ve deneyimleri, özel yaşamdaki başarıları ön plana çıkarılmalıdır…
Siyasete ve siyasetçiye güveni ve saygıyı artırmak için ciddi bir değişime ihtiyaç vardır...
Yapılan tüm kamuoyu araştırmaları, uyarılarımızın yerinde olduğunu gösteriyor...
Vatandaşların yanı sıra Kıbrıs Türk Toplumuna hizmet veren eski siyasetçiler de sistemin çöktüğünü ve ülkenin birçok yönden iflas ettiğini vurguluyor...
Kendi ayakları üzerinde duramayan bir toplumun, güven vermeyen bir siyasi yapıyı daha fazla sürdürebilmesi mümkün değildir…
İşe yaramaz yasalar, hatta Anayasa çok hızlı bir şekilde değiştirilmelidir…
Bunca sıkıntılı bir süreçten sonra hala “böyle gelmiş böyle gider” diyorsak, bilelim ki gitmeyecek…
Bu kez başkaları karşımıza çıkıp “yeter be çocuklar durun artık” diyecek…
İstenilen bu mudur?..
Buysa sorun yok…
Değilse kollar sıvayalım ve bir yerden başlayalım…
KKTC’yi 39 yılda batıran yöneticilerimizi kim SEÇTİ acaba ! KTHY , TURİZM ve Üretim ile Ekonomiyi Batıran Yöneticilerimizi Bizler SEÇMEDİK mi yani ? Doğasını Çevresini Havasını ve Denizini Talan edip mahvedip Kirlettiğimiz TURİZM Ülkemizi bu Hale getiren Bizler değilmiyiz Yani !
Her Yanı ile Yönetemedigimiz AB toprağı KKTC ‘de AB , BM , ABD ve Rumlar’ı Her gün KKTCden kovmakla ne kazanabileceğiz acaba bilen var mı ? Doğruları görmeliyiz 39 yılda milli nutuklar ve Partizanca yönettiğimiz KKTC’de sürdürülebilir hiç bir şey Brakmadık ! Tuttuğun elinde kalan fakirleşmiş KKTC’de karanlık Günlere girmiş durumdayız ? Yönetemeyip güzelim Ülkemizi batıran SEÇTİĞİMİZ liderlerimiz ile Bizleri bekleyen daha kötü günlerimize şimdiden hazırlanalım !
‘“ Beterin Beteri Var “‘ diye bir Atasözümüz vardır!!