banner564

İyi niyet ve sağduyu

   Kıbrıslı Türk ‘zorunlu nedenlerden dolayı’ güneyde yaşıyor…

   Zaman zaman evine giden aile yakınları veya arkadaşları oluyor…
   Oturduğu evin park yerinde KKTC plakalı araç gören Rum komşular ise kapısını çalarak “Size gelen bu aracı kaldırmazsanız, başına bela gelecek “ diyor…
   Bu tür olaylarla yüzleşen Kıbrıslı Türklerin sayısı bir değildir…
   Son 15 yıldan bu yana güneyde saldırıya uğrayanları bir kenara bırakalım…
   Sadece bir ay önce yaşanan bombalı saldırı olayını konuşmak yeterli olacak…
   Metehan Sınır Kapısı’na yakın bir Rum marketinde çalışan Kıbrıslı Türk Altay Karakuş’un aracı bir ay önce bombalı saldırıya uğradı…
   Saldırganların yüzleri ve kullandıkları aracın plakası kamera kayıtlarında görülüyor…
   Adamlar bu kadar korkusuz bir şekilde saldırı yapıyor ve Rum polisi bir aylık sürede bunları tutuklamıyor…
   Tutuklamayacağını da biliyoruz…
   Karakuş her Allah’ın günü Rum polis karakolunu telefonla arayıp, bilgi istiyor…
   Kendisine “Henüz bir şey yok” deniliyor ve aramasına gerek olmadığı söyleniyor…
   Bunun anlamı “unut gitsin” değil mi?..
   Korkuyu yaşayan, maddi hasara uğrayan kişi Kıbrıslı Türk olduğuna göre unut gitsin…

Biz ne yapıyoruz?

   Karakuş; herhangi biriyle husumetinin olmadığını her fırsatta dile getiriyor…
   Ve bu saldırının, park yerinde sadece bir Türk aracının bulunmasından kaynaklandığını düşünüyor…
   Büyük bir olasılıkla korkması ve işten ayrılması için bunu yaptılar…
   İşin üzücü yanı bugün oldu Karakuş’a bizim taraftan pek sahip çıkan olmadı…
   Bir numaralı insan hakları savunucusu geçinen, kendilerini dünyanın en büyük barış fedaisi gören örgüt mensuplarının ağzından bir kelime çıkmadı…
   Halbuki; bu tür sorunların azalması için hak ve adalet arayışına destek verenlerin sayısı artmalıdır...
   Yakın bir zamanda çözümden söz ediliyorsa, öncelikle iki toplum arasında güven ortamı yaratılmalı ve geliştirilmelidir...
   Kozanköy’de ev inşa etmek isteyen Kıbrıslı Rum’a destek çıkan kesimler, diğer yandan güneyde çalışan Kıbrıslı Türklere de sahip çıkmasını bilmelidir...
   Güven ortamı yaratmak ve ikili ilişkileri geliştirmek tek yanlı adımlarla sağlanamaz...

Cesareti takdire şayandır

   Bombalı saldırıya uğrayan ve arabasız kalan Altay Karakuş’a, gerek Türk; gerekse Rum tarafındaki sigorta şirketlerinin tazminat ödememesi ayrı bir sorundur...
   Bu sorunu çözmek için, teknik komiteler arasında daha sık görüşmeler yapılmalı ve güneye geçenler için her türlü hasarı karşılayacak bir nevi ‘Full Sigorta’  sigorta uygulaması başlatılmalıdır...
   Altay Karakuş, bu kötü niyetli saldırı karşısında banka kredisiyle aldığı aracını kullanamaz durumdadır...
   Birilerinin ona sahip çıkması ve tazminatını ödemesi gerekiyor...
   Bu konunun takipçisi olmaya devam edeceğiz... 

YORUM EKLE

banner608

banner473