banner564

Kabağın tadı!

Gerektiğinden fazla uzun süren, sık sık gündeme gelen ve içinden çıkılamaz hallerde kullanılan bir sözcüktür “kabak tadı…”
İşte bizde, KKTC’de, Kıb-Tek’te (Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu) süregelen çekişmeler, belirsizlikler, hepsinden önemlisi vatandaşın yaşamında dünya ölçeklerine göre en pahalı faturaların bıraktığı derin izler nedeniyle kabak tadı veren bir süreç, ardı, arkası kesilmeden devam edip gidiyor.
El-Sen siyasileri, Kıb-Tek’i yönetenleri suçluyor ve kendini kurumun tek hakimi olarak görüyor, karşı taraf ise El-Sen’i kah tabir yerinde ise topa tutuyor, kah kayıtsız davranıyor. 
Yasal yollara başvurma söylemleri, grev ve elektrik ücretlerine “zam” tehditleri, önemli devlet kurumlarının elektriğini kesme girişimlerinin ardı arkası bir türlü kesilmiyor.
Sen, ben kaosu sürüp, gidiyor.
Halbuki süreç içinde tüm tarafların içine düşülmüş bulunan durumdan sorumlulukları diz boyu ölçülerinde, vatandaşın tahammülünü zorlar nitelikte! 
Yıllardır Kıb-Tek kimin eli, kimin cebinde, bir arpalık haline getirilmiştir, doğru! 
Yapılan aşırı istihdamlar, El-Sen’in bastırmalarıyla çalışana sunulan aşırı maaş ve özlük haklar kurumun belini tabir yerinde ise doğrultamaz hale getirmiştir.
Gelir gider dengesini vatandaşı açlık sınırına taşımak adına elektriğe zamla çözmeye çalışıyorlar. 
Bütün bunlara ucundan pis kokuların geldiği ihaleler yanında sendikanın ortaya attığı bazı suçlamalar var.
Örneğin, Özel Bankalardan yüksek faizler ile kurumun borç içine sokulması,
sayaç ihalelerine, yakıt ihalesine çıkılmaması, kalitesiz akaryakıt alınması,
kurum içerisinde oluşturulan ek mesai düzeninin rant haline getirilmesi, 
üretimin %45’inin, imzaladıkları sözleşmeler ile özele peşkeş çekilmesi, sahte elektrik malzemelerinin, sahte evraklar ile Kıb-Tek’e satışının yapılması ve bunlara onay verilmesi suçlamaları, üzerinde hassasiyetle durulması, ihbar kabul edilerek yasal yollara gidilmesi gerekir inancını taşıyorum.
Devletin bu soruşturmaları, karşılıklı yapılan suçlamaları çoktan dikkate alarak gerekli girişimleri yapması gerekirdi. 
Geçtiğimiz günlerde tıpkı kocakarının mandal hikayesine benzer bir hareketlenme ile Sayın Başbakan iddiaları araştırmak üzere Başbakanlık Denetleme Kurulunu görevlendirdi. 
Bunlar araştırıla durulsun, Kıb-Tek’in yanlış yönetildiğine ve yolsuzluk iddialarına ek olarak Teknecik çevresinde yaşayan vatandaşlarımızın sağlığıyla alakalı baca sorunu yıllardır devam ediyor. İlgili Bakan açıkladı, bacaya filtre takılması 50 milyon dolar, yıllık idamesi ise 5 milyon dolara mal olabiliyormuş.
Bu başlıklara bakarak Kıb- Tek’in rantabl bir yapıya sahip olmadığı kendiliğinden ortaya çıkmıyor mu? 
Kabak tadı veren ve toplumsal bir yara haline dönüşen Kıb-Tek’e acilen neşter vurulması artık hayati konuma gelmiştir. 
Türkiye’den kablo ile elektrik temininin ciddiyetle ele alınması, kurumun yapısının yeniden düzenlenerek asalaklardan kurtarılması, maaş ayarlamalarına gidilerek devlet çalışanıyla aynı konuma taşınması ciddiyetle ele alınmalıdır. Aksi takdirde bu yüzden çok daha büyük toplumsal sorunlar bizi bekler olacaktır. 

YORUM EKLE

banner608

banner473