banner564

Kalite ve siyaset

 
Her gün üzülerek siyasetteki kalitenin dibe doğru gittiğini görmek zorunda kalıyoruz. Ne kadar uğraş verirsek verelim maalesef kalite dibe doğru gidiyor.
Vizyonsuzluk başta olmak üzere ülke insanın arsız hale getirilmesi ile artık insanlar doğru olan bir şeyin bile doğru olduğuna inanmıyor, inanmak istemiyor.
Her olayın ardında bir menfaat unsuru aramak artık adetten oldu. Birisinin beyaz dediğine diğerinin siyah demesi de zorunluymuş gibi oldu. Farklı düşüncede olan kişiler asgari müşterekte bir türlü buluşamıyor, buluşmak da istemiyor.
Hal böyle olunca çok ciddi bir kültür yozlaşmasının içine giriyoruz ve hızla birbirimizden uzaklaşıyoruz. Vatandaşın devlete olan bakış açısı her geçen gün erozyona uğruyor. Ve siyasetin içinde olanlar da bırakın bu erozyonu önlemeyi aksine erozyonun daha da büyümesi için uğraş veriyor. 
Ara sıra ümitlenmek için bir iki güzel şeye tanıklık ediyoruz ama bu tanıklık nedense çok uzun sürmüyor ve hemen arkasından o bildik tablo ile yeniden yüzleşmek zorunda kalıyoruz.
Kısacası toplum da siyaset de çok ciddi bir erozyonun içinde.
Kızılyürek bizim için yapar mı?
Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis'in danışmanlarından Kıbrıslı Türk akademisyen Niyazi Kızılyürek, “Kıbrıs Rum tarafının niyetini ancak Federal çözüme inananlar test edebilir"dedi geçenlerde yazdığı bir yazıda.
Merak ediyorum, Niyazi Kızılyürek bizim için bu testi yapabilir mi? Çünkü bizim bunu test edebilme ehliyetimiz olmadığına göre bunu ancak kendisi yapabilir.
Hazır müzakereler rafa kaldırılmış iken Niyazi Hoca bizim için bu testi yapsa. Ve testin sonucuna göre yeni bir müzakere masasının kurulmasına ihtiyaç olacak mı olmayacak mı? Hepimiz öğrensek ve bu sonuca göre tutumuzu geliştirsek.
Çünkü hala daha bir şey olacak ve müzakereler başlayacak gibi bir umut var içimizde. Ancak korku ve endişelerde yok değilyani. Özellikle Cumhurbaşkanı Akıncı’nın son açıklamalarını okuyunca.
İşte tüm bu gerekçeler ışığında Niyazi Hoca bir test yapsa Kıbrıslı Rumlara, bizde ona göre bundan sonrası için planlarımızı yapardık…
Sosyal medya fenomeni olmak
Sosyal medyamızda günlük olayları değerlendiren birkaç fenomen isim var. İlerleyen günlerde bunları sizlerle paylaşacağım. Ama içlerinden bir tanesi var ki bugün burada bahsetmeden geçemeyeceğim.
Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığına bağlı Karayolları Dairesinin eski müdürlerinden Hasan Nihat Erduran. Tam bir sosyal medya fenomeni oldu. 
Erduran’ın sosyal medyadaki paylaşımlarını görünce diyorum ki “İyi ki görevden almışlar.”
Zira Hasan Nihat Erduran görevden alınıncaya denk sosyal medyada ne bir şey paylaşıyordu nede bir konu hakkında yorum yapıyordu.
Görevden alınması ile birlikte sosyal medyanın fenomen isimleri arasına hızlı bir giriş yaptı. Eskiden görevdeyken söylemediği her şeyi şimdi rahat rahat söylüyor. 
Mesajlar
Mustafa AKINCI:Cumhurbaşkanlığı ve sonrasındaki süreçte sizi destekleyen bazı kesimler şimdi desteğini çekmeye başladığına göre ya izlediğiniz politikayı gözden geçireceksiniz ya da tamam deyip noktayı koyacak mısınız?
Tufan ERHÜRMAN:Son günlerde özellikle gençler ve çocuklar ile yaptığınız paylaşımlar gözlerden kaçmıyor.Yeni nesil üzerinden birilerine mesaj mı vermek istiyorsunuz?
Prof. Dr. Mehmet ÇAKICI:Son altı ayda 50 kilo birden vererek inanılmaz bir rekora imza atmışsınız. Seçimler öncesi form tutup seçimlere hızlı bir başlangıç yapmak niyetindeymişsiniz. 
Kenan AKIN:Siyaset derken, dernek yöneticiliği derken şimdi de kulüp başkanı olmuşsunuz. Gazimağusa’daki Maraş bölgesinin tek takımı artık sizin yönetiminizde. Kolay gelsin.
Mehmet HARMANCI:Hafta sonu Güney Kıbrıs’ta küçük bir tatil kaçamağı yaptınız ama meraklı gözlerden kaçamadınız. Telefonlarımız susmadı valla, ee nasıl biraz olsun dinlenebildiniz mi Güney Kıbrıs’ta?
Mengü KONT:Her Perşembe Kenan Akın’a spor taktikleri vere vere sonunda kendisini kendinize rakip yaptınız. Yakında topçularınıza teklif getirirse hiç şaşmayın olur mu?
Akın MANGA:Memur-Sen’de ki sekreter arkadaşımız bazı sağlık sorunları nedeni ile görevinden ayrılmış. Şimdi sendikaya yeni bir sekreter arıyormuşsunuz. Yenisini bulana kadar bir arkadaşı görevlendirelim size.
Arda MERCAN:Hafta sonu rüya gibi düğünle evliliğe ilk adımı atmışsınız. Allah bir yastıkta kocatsın sizi. Mutluluklar diliyoruz. 
Mehmet ERÜRETEN: Ukrayna’daki gördüğünüz polislerden sonra sakın bizim polisleri de aynı kategoriye koymaya kalkmayın. Zira sonucu sizin için hüsran olabilir. Neyse memlekete hoş geldiniz.
Ramazan GÜNDOĞDU:Sadece sahillerde mi fiş verilmiyor? Marketlerde bile alış-veriş yaptıktan sonra çoğu kez fiş kesilmiyor. Devletin her gün milyonları dediğiniz gibi heba oluyor.
Ramazan ÖZÇELİK:Tilkinin dönüp dolaşacağı yer kürkçü dükkânıdır demiş eskiler. Sizde Türkiye ve Amerika turundan sonra Ada’ya geri dönmüşsünüz. Hoş geldiniz vesselam.
Hüseyin CUMAOĞLU: Hafta sonu torun müjdesi gelmiş ve iki gündür torunu elinizden düşüyormuşsunuz. Allah bağışlasın ve analı-babalı dedeli nineli büyütmeyi nasip etsin.
Hasan Nihat ERDURAN:İyi ki şu facebook varmış demi, yoksa bütün gün ne yapardınız. Bu sıcaklarda kahvede çekilmeyeceğine göre en iyisi facebok’ta takılmak.
Şener ELCİL: Yani camiye giden yobaz oluyor da kiliseye giden ne oluyor? Bir papazın babasının cenaze töreninde kameralara yansıyan görüntünüz için bakalım ne diyeceksiniz?
Buray BÜSKÜVÜTÇÜ: Parti genel merkezine yeni bir makam arabası alınması için talimat vermişsiniz. Desenize arabada geldiğine göre seçimler için yola çıkmaya hazırsınız.
GÜNÜN SÖZÜ
Hükümet ve muhalefet, ‘tazminatların tamamını Türkiye ödesin’ diyor. Ne münasebet! Türkiye sağmal inek mi? Adam malın Türkleşmesi ile bir anda dört beş misli zenginleşecek, müsaade edin de tazminatın bir kısmını ödesin.”
YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı
YORUM EKLE

banner471

banner474