Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi olarak göreve başlayan Derya Kanbay’ı hafta sonu bir etkinlikte dinleme şansımız oldu.
Kanbay’ın anlattıklarının bir kısmı sizlerle paylaşmak gerekiyor. Zira ortada dönen birçok yalan yanlış şeyin, aslında doğrusunun ne olduğunu daha iyi anlaşılması adına.
Ancak bundan önce Kanbay’ın nasıl birisi olduğunu size anlatmalıyım ki değerlendirmelerinizi de ona göre yapın.
Bir kere kendini “Devletin Memuru” olarak görüyor. Müthiş bir birikimi var. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden mezun. Dışişleri Bakanlığı'nda çalışmaya başladıktan sonra birçok ülkede diplomat olarak görev yapmıştır. Dışişleri Bakanlığı Konsolosluk İşleri Genel Müdürlüğü, Frankfurt Başkonsolosluğu, Irak ve Slovenya Büyükelçiliği, Teftiş Kurulu üyeliği görevlerinde bulunmuş, 2014 yılında Dışişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığına atanmış, 28 Temmuz 2015 tarihi itibariyle de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti nezdinde Türkiye büyükelçisi olarak görevine devam ediyor.
Diplomasiyi bu kadar iyi bilen birisinin ağzından son dönemlerde yaşanan tartışmalarla ilgi çıkan ifadeler son derece önemli. Zira Kanbay, son günlerin tartışmalı konusu “Barış Suyu Projesi” konusunda çok önemli şeyler anlattı.
Proje konusunun biranda gündeme gelmediğinden bahsetti ki bu konudaki süreçte aslında belli. Nisan 2015’te taslak bir metinin sunulduğunu bunun tartışmaya açık olduğunu ifade etti. Gel gör ki bu taslak üzerinde bizim hükümetlerimiz tarafından net bir tutum henüz ortaya konulmamış. Zaten konulmuş olsaydı bu basına da bir şekilde yansırdı.
Tüm bu tartışmaların odağında, bu ülkeye bu kadar büyük yardımlar yapan ve bunu “kardeşlik” ilişkisi içerisinde değerlendiren Türkiye’ye karşı bazı odakların hasmane tutumlarına anlam vermekte zorlandığını çok net anlattı.
Türkiye Cumhuriyeti olarak her şeyi konuşup anlaşmaya hazır olduklarını ifade eden Kanbay, yeter ki ortaya bir şey konulsun noktasında. Ancak her seferinde Türkiye Cumhuriyeti ve onun görevlilerini telkin edenler, proje üretme noktasında ki noksanlıklarını da maalesef görmüyorlar.
Kıbrıs Konusunda da yaşananları değerlendiren Büyükelçi Kanbay, Güven Arttırıcı Önlemler konusunda Rum tarafının hiçbir adımı atmadığına dikkat çekti.
Mesela en basiti sınır kapılarından geçen turistlerin ellerindeki hediyelik eşyaların barikatlarda yoklandığını ve Rum tarafına sokulmadığı yönündeki şikayetleri bile çözme noktasında Rum tarafının ortyaya bir irade koyamadığına dikkat çekti.
Adı gibi deniz Derya bir diplomat var şuan görevde. Kıymetini iyi bilmek, bu avantajdan yararlanmak gerekiyor kanımca…
Turizm’de Reklam atağı
Turizmde önemli ve olumlu gelişmeler yaşanıyor. Dünya Bankası ve AB heyeti ile Turizm Bakanlığı yetkilileri yaptıkları görüşmede işbirliği yapma kararı aldı. Turizm Bakanlığı bir ekip kurup görüşmelere başlayacak ve görüşmeleri Turizm Bakanı Dr. Faiz Sucuoğlu bizzat iştirak edecek.
İngilere’de ise son yılların en kapsamlı reklam kampanyası ise start alıyor. Bununla birlikte eş zamanlı olarak Türkiye’de de reklamlara başlanıyor.
Kıbrıs’a her gün sayfa ayıran Milliyet Gazetesinde ilk reklam 17 Aralık’ta arka sayfada tam sayfada çıkacak ve bir müddet devam edecek.
Öte yandan turizmde yaşanabilecek krizleri değerlendirmek ve bunları fırsata dönüştürebilmek içinde, Kriz üst ekibi kuruluyor. Her paydaştan bir temsilci olacak bu ekipte. Ve yeni yılın ilk günlerinde ekip, Ankara’ya gidip Türkiye Cumhuriyeti yetkilileri ile görüşüp, yapılması gerekenleri, atılması gereken adımları konuşacak.
MESAJLAR
Hüseyin ÖZGÜRGÜN: Bugün DİSİ’den bir heyeti kabul edecekmişsiniz. Müzakere süreci öncesi DİSİ ile daha fazla işbirliği yapma konusu bugün gündeme gelecek gibi.
Ömer KALYONCU: Geçirmiş olduğunuz operasyondan sonra bir süredir kullandığınız koltuk değneklerinden sonunda kurtulmuşsunuz. Bir kez daha geçmiş olsun.
Erkut ŞAHALİ: Tarım konusunda 2016 yılında köklü reformlar yapmaya hazırlanıyormuşsunuz. Anlaşılan yeni yılda çok efor sarf etmeniz gerekecek.
Hüseyin Avkıran ALANLI: Rahmetli Vehbi Zeki Serter’den bu yana o koltuk hiç bu kadar uzun birini görmemişti. Maşallah koltuğu tam anlamıyla dolduruyorsunuz.
Zeki ÇELER: Hazır koltuk demişken sizin de mecliste oturduğunuz koltuk kırılmış ve bir ayağı sallanıyormuş. Aman düşmeyin koltuktan. Zira düştükten sonra kalkması zor olur.
Günay ÇERKEZ: Sizin liman ihalesi işi bütçe görüşmeleri ve ekonomik protokole takıldı. Artık imza töreni yeni yıldan sonraya ancak.
Hüseyin Ekrem ERGİL: Maşallah yılbaşına daha 15 gün var ama siz şimdiden her gece bir mekanda yeni yıl kutlamalarına başlamışsınız. Bakalım yeni yıla nerede gireceksiniz.
Hürrem TULGA: Yılbaşı öncesi çarşıda durum ne? Esnaf bu yılbaşında umduğunu bulabilecek mi? yoksa gene alış-verişler başka yerlere mi kayacak?
Kudret ÖZERSAY: Parti anlaşılan yeni yıla kalıyor. Bir yıl hazırlık evresi ile geçti. Bakalım 2016’da kurabilecek misiniz?
Hüseyin BARBET: Bir türlü istenen yağmurlar gelmiyor. Anlaşılan bu yılda kurak geçecek gibi. Bu arada tarımda ki reformlardan haberiniz var mı?
Emine DİZDARLI: Hızlı başladınız ama sonra bir daha sesiniz soluğunuz çıkmadı. Hayırdır? Her şey yolunda mı?
Zorlu TÖRE: Fenerbahçe’ye UEFA’da Moskova takımı çıkmış. Ne dersiniz maçı izlemeye Kıbrıs’tan da gidenler olur mu?
Hüseyin OSCAR: Yeni yılda yepyeni uçuş noktaları bulmuşsunuz ama şimdilik kimseyle paylaşmıyormuşsunuz. Aman kimseye söylemeyin, zira yerin kulağı vardır.
Serhat AKPINAR: Başkent Lefkoşa’ya yine çok önemli bir eseri kazandırmak için çalışmalara başlamışsınız. Tarihi Akpınar pastanesi yeniden açılmak için gün sayıyormuş.
Sedat HACIMEHMET: Moralleri bozmak yok. Bu sene biraz şanssız başladı takım ama ilerleyen haftalarda kendine gelecektir. Engel yok destek var.
Sadık GARDİYANOĞLU: Mayıs ayı içerisinde Lefkoşa'da yaklaşık 600 kişilik bir yemek için kolları şimdiden sıvamışsınız. Ve şimdiden herkesin davet edileceğini söylüyormuşsunuz. İyi de talep 600’ün üzerinde olursa ne yapacaksınız?
Emine UZUN: Geçen gece yılbaşı balosunda İskele ilçesini söylemeyi unutmuşuz. Aman yanlış anlamayın, sahne heyecanına verin olayı.
Aşkın DOYGUNEL: Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Dairesi Müdürlüğü göreviniz hayırlı ve uğurlu olsun.
GÜNÜN SÖZÜ
İngiltere’de mezun olan herkes avukat olmuyor. Bizde herkes baroya kaydını yaptırabiliyor. Sınavlarda seviye yükseltilmeli; Son 5 senenin sorularını ezberleyen sınavı geçebiliyor. Sınavlar amaca yönelik hazırlanmalı. Yüksek Mahkeme ve Barolar talep etsin, yasayı değiştirelim”
CTP Milletvekili Fazilet Özdenefe