banner564

Kara tren gecikir belki hiç gelmez

Ne olduğunu tam olarak anlayamadığımız 25 Kasım üçlü Berlin görüşmelerinin ardından yapılan açıklamaları herkes kendi açısından yorumlamaktadır. Genel Sekreter’in açıklamasına atıfta bulunan Cumhurbaşkanı Sayın Akıncı, “Rayından çıkmış görünen treni doğru rayına yeniden yerleştirildiğini diyebilirim. Ama sadece rayına oturması yeterli değil sonuca ulaşması için el birliğiyle çalışılmalıdır” dedi…
Yoldan çıkan tren tanımlaması zihnimde hemen tren soygunlarını konu eden kovboy filmlerini anımsattı. Western klasiği olan kovboy filmlerinde, soyguna uğrayacak trenin bir makasta (tren raylarında yol ayrımı) ya yolu değiştirilir veya tren yolu dinamit ile havaya uçurulup tren rayından çıkarılırdı.
Rayından çıkmış görünen treni, doğru rayına yeniden yerleştirildiğini ifade eden Sayın Akıncı, trenin her nasıl oldu da raydan çıktığının tespitini yapmak zorundadır. Tespitini yapmış ise de bunu toplum ile paylaşmalıdır. Bu trenin raydan çıkmasına ne ve kimler neden olmuştur? Trenin raydan çıkmasının nedenleri irdelenmeden ve neden olan kişiler elemine edilmeden aynı kişilerle tren yeniden raylarına oturulmuşsa bu trenin makinisti kimdir ve nereye gider?
25 Kasım üçlü Berlin görüşmesinde, liderler buluşmuş ama ortaya Kıbrıs Türk toplumu için gerçekçi, somut bir şey çıkmamıştır. Eski görüşmelerde varılan yaklaşımlar teyit edilmiş ve Birleşmiş Milletlerin (BM) referans şartları için çalışılacağı belirtilmiştir. Beşli görüşme için de insiyatif alınmış fakat tarih verilmemiştir.
Berlin’de yıkılan duvardan verilen mesaj şudur ki bundan sonraki sürece BM Genel Sekreteri de dâhil olacaktır. Bunun nedeni de Kıbrıs sorunundan önce Doğu Akdeniz’de giderek tırmanan gerilimdir.
Doğu Akdeniz’de söz hakkı olan ülkeler Türkiye, Suriye, Lübnan, İsrail, Filistin, Mısır ve bir ada ülkesi olan Kıbrıs’tır. Yani burada tam 7 ülke direkt olarak bu konu ile ilgilidir. Burada adaletli bir parselleme ve arama çalışmalarının yapılabilmesi için Uluslararası Hukuk gereğince tüm ilgili ülkelerin bir masa etrafında toplanıp konuyu görüşmeleri ve her ülkenin hakları konusunda ortak karara varmaları gerekmektedir. Ancak bu safha tamamlandıktan sonra taraflar kendilerine ayrılan parseller içinde hidrokarbon aramasına geçebilirler ve doğrusu da budur.
Fakat kanaatimce beşli görüşmelerin BM inisiyatifinde yapılması, BM’nin beş daimi üyesinin de bu paylaşım sürecine müdahil olmasını sağlamıştır. Bu nedenle üçlü Berlin görüşmesinden, her şeyden önce beşli görüşme öne çıkmıştır. Kıbrıs Türk toplumunun payına ise bu belirsiz süreç içerisinde bir Türk halk türküsü mırıldanmak düşmektedir;
“Kara tren gecikir belki hiç gelmez,
Dağlarda salınır da derdimi bilmez,
Dumanın savurur halimi görmez,
Gam dolar yüreğim gözyaşım hiç dinmez.”
Herkese güzel bir hafta dileklerimle, iyi pazarlar.

YORUM EKLE

banner608

banner474