Resmi verilere göre; Türkiye'de Temmuz ayı itibarı ile enflasyon %79,6.  KKTC'de ise aynı zaman dilimi içinde bir yıllık enflasyon, %116,56. Aradaki fark %36,96. Bu nasıl olur?  TL kullanıyoruz. TL merkezi ile aramızda çok ciddi bir fark var. Bunu ülkeyi yönettiğini iddia eden hükümet, Cumhurbaşkanı dert etmesi gerekir. Ama onlar ne ile uğraşıyor? Cumhurbaşkanı Sayın Tatar makamında, UBP İlçe Başkanları ile tek adaylı UBP Kurultayı toplanması ile ilgili çalışma organize ediyor. UBP Genel Başkanı Sayın Sucuoğlu da buna, “ bir daha tekrarlanmaması gerekir” diyerek kibarca tepki gösteriyor. Enflasyonda %36 ciddi fazlalıkla Türkiye’yi pahalılıkta geçtiğimiz dönemde, halk geçim derdinde iken, onlar Kurultay derdinde. Yani o atasözü gibi. “ Keçi can,  kasap et derdinde”.
Bu hal yalnız bununla ilgili değil. “Kıbrıs Cumhuriyetinin MEB ilan ettiği alanda yer alan 6.  parselde sondaj hakkı verdiği İtalyan ENİ şirketi; 2,5 trilyon metreküp dolayında doğal gaz rezervine ulaştığını açıkladı. CB Tatar ve hükümetten tek bir değerlendirme sözü yok. Arkadaşlar ne ile uğraşıyor?  Kurultayla. Halbuki bu 6. parselle ilgili olarak yakın geçmişte çok gerilimli günler, aylar yaşamıştık. Türk, Yunan donanmaları karşı karşıya gelmiş. Karşılıklı Navtex ilanları yapılmıştı. Sonra ENİ sondajı durdurduğunu, ama haklarından vaz geçmediğini ve önceliği siyasi, diplomatik alana vereceğini ifade etmişti. Arkasından pandemi geldi. Hali ile gaz dikkate gelmedi. Ama belli ki ENİ, o dönemde çalıştı ve pandemi sonrası hemen sondaja başladı. Ateş saçan CB Tatar’dan ve DİB Tahsin Ertuğruloğlu’ndan tık gelmedi. Bu gelişmeye bazı duyarlı insanlar işaret etti. O kadar. Sonuçta, ENİ;  2,5 trilyon metreküp yakın gaz bulduğunu açıkladı. Buna bağlı olarak Sayın Tatar’ın tek sözü dahi yok. Yalnız Türkiye Dışişlerinden, bir soru üzerine şöyle bir izah duydum. “Bu alan, bizim kıta sahanlığı ihlali var dediğimiz yerin dışında”. Çünkü Baf açıklarında olan 6. parselin üst tarafına Türkiye, kendi kıta sahanlığına ihlal var iddiası ile de itiraz ediyordu. Şimdi gaz bulunan alanın, kıta sahanlığı iddiası dışında olduğunun ifadesi;  MEB ilanı içinde olduğu demektir. Bu ise  “KC’nin, MEB diye ilan ettiği alanın içindedir demektir. Yani bu dolaylı onay değil mi? Üstelik bu 6. parsel, ABD şirketi EXXON Mobil’in sondaj yaptığı ve gaz bulduğu ama miktarını açıklamadığı 10. Parselin üstündedir. Yani ENİ ile Exxon alt alta, üst üste komşudur. Bu ise, değişen dünya konjonktüründe Güney için çok yönlü avantajdır. Çünkü Avrupa’nın, ABD desteğinde Rusya ile papaz olduğu şartlardan dolayı,  enerji krizi içinde olduğu bu aşamada, arayan ile kendi MEB alanı içinde ciddi gaz rezervi bulunanın,  ikisi de AB üyesidir. Dolayısıyla bunların AB ve ABD desteği artmayacak mı?  Bu şartlar altında biz;  Kıbrıs adasının toprak ve siyasi bütünlüğü içinde haklı olarak hak talep ettiğimiz gaza dair; şimdi, “iki ayrı devlet “  tezi ile bunu nasıl ileri süreceğiz? Bu nedenle çakma gürleme ile her zaman görüşmelerdeki kopmadan sonra, evvelki yerimizden daha geriden yeniden başlayan biz olduk. Şimdi 1998 sonrasını yeniden yaşamaya adayız. Bu nedenle Kurultay değil, bütün siyasi güçlerle,  BM temelinde ortak nokta bulmayı öne almak gerekir.  TL kullanmamıza karşın, %36 daha fazla enflasyon altında ezilme nedeni de buradadır. Kendi meselelerimize sahip çıkmalıyız. Ortak toplumsal çıkar böyle ilerler.