banner564

Kendi ayağına kurşun sıkmak

   Dünyamız son iki yılda çok ciddi krizlerle yüzleşti…
   Önce ‘Corona’, şimdi de Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik askeri harekatı…
   Pandemi sürecinde yaşanan sıkıntıların ortadan kalkmasını beklerken başlayan bu savaş ülke ekonomilerine ağır darbe indirdi…
   Akaryakıt fiyatlarına gelen artışlar ve ham madde temininde yaşanan sıkıntılar yüzünden hemen her türlü malzemeye aşırı derecede zam geldi…
   Bundan etkilenmeyen ülke kalmadı…
   Türkiye’de olduğu gibi Kuzey Kıbrıs’ta gıda maddelerinin yanı sıra her türlü tüketim maddesinin fiyatı günlük değişmeye başladı…
   Ekonomik kriz, Kıbrıs’ın güneyini de vurdu…
   Akaryakıt ve elektrik ücretlerine gelen artışlar yüzünden sebze ve meyve fiyatları yükselişe geçti…
   Ayrıca Rum turizminin bu yıl için 800 bin turist kaybına uğrayacağı açıklandı…
   Güney Kıbrıs turizminde ikinci sırayı alan Ruslar, AB’nin yürürlüğe koyduğu ekonomik tedbirler çerçevesinde bu yıl adaya gelemeyecek…
   İşte bu yüzden Rum turizmi ciddi kayıplar yaşayacak…
   Ne var ki; bu kayıpları asgariye indirebilmek için yoğun bir çalışma içerisine girdiler…
   Öncelikle Arap ülkelerine yöneldiler…
   Dubai, Mısır, Ürdün, Kuveyt, Katar ve Suudi Arabistan’dan turist getirebilmek için yoğun bir çaba sarf ediyorlar…
   Siyasi açıklamalarda Türkiye’ye saldırsalar da, bir başka hedefleri zengin Türk turistleri adaya çekmektir…

Gemi seferleri başlıyor

   Bunu nasıl başaracaklar?..
   Birinci hedef, Nisan ayında başlayacak olan gemi seferleridir…
   Barış harekatının gerçekleştiği 1974 öncesinde olduğu gibi Kuşadası, Rodos, Limasol, Hayfa gemi seferleri Nisan ayında başlıyor…
   Limasol limanına demirleyecek olan geminin yolcuları, kenti dolaşma şansı elde edecek…
   İkinci ve büyük operasyon haziran sonrası başlayacak…
   Limasol’da inşaatı tamamlanmakta olan ‘City of Dreams Mediterranean’ adını taşıyan 5 yıldızlı, 600 yataklı delux otel hizmete girecek…
   Oteli ve Avrupa’nın en büyük casino’sunu Çinli şirket yönetecek…
   Sadece bu işletmenin, Güney Kıbrıs’a sağlayacağı ekonomik katkının 700 milyon Euro olacağı hesap ediliyor…
   Kolay mı bunu başarmak?..
   Elbette kolay değil ama yatırımcı şirket yılda 300 bin ek turist getirme projesi kapsamında gerekli hazırlıklarını yapmış durumda…
   Hedef ülkeler arasında Arapların yanı sıra Türkiye ve Çin de vardır…
   Ulaşım ağının genişletilmesiyle bunu başarabileceklerini düşünüyorlar…

Biz ne yapıyoruz?..

   Güneyde turizmle ilgili hazırlıklar sadece Limasol’da inşa edilen otel-casino kompleksiyle sınırlı değildir…
   Avrupa’nın en gözde marinası bir süre önce Ayia Napa’da hizmete girdi…
   Onu da Mısırlı şirket işletiyor…
   Peki ekonominin ‘iflas noktasına’ geldiği bu süreçte bizler tek umudumuz olan turizmde ne yapıyoruz?..
   Uçak yok, tanıtım yok, plan program yok…
   Peki ne var?..
   Maliyetleri artıran zamlar…
   Elektrik, akaryakıt ve uçak biletlerine gelen yüklü artışlar yetmezmiş gibi bir de alkollü içeceklerin zamlanması turizme ağır darbe indirecek…
   Zaten sıkıntı içinde olan tesisler daha ciddi bir krizle yüzleşecek…
   Krizden çıkış için dayanışmayı güçlendirmek yerine, eski alışkanlıkların devam etmesi, üstelik hafta sonu bir miktar turistin adaya geldiği gece Ercan Havaalanı’nda ‘şok grev’ kararı alınması kabul edilebilir bir durum değildir…
   Bunun hak aramayla, demokrasiyle hiçbir ilgisi yoktur…
   Bunun tek amacı hastaya zehir vermek suretiyle ölüm sürecini hızlandırmaktır…
   Hükümetin süratle bir karar alarak sivil havacılık grevini yasaklaması doğru bir adımdır…
   Ancak dünyada benzeri kalmayan bu sendikacılık anlayışını düzeltecek yasal önlemler alınmadığı sürece hiç kimse KKTC’de yaşam düzeyinin yükselmesini beklemesin…
   Yaşam düzeyinin yükselmesi için ekonominin iyi olmasından başka çare yoktur…
   Ada ülkelerinde ekonominin lokomotifi turizmdir…
   Onu batırdığınız zaman bileceksiniz ki; bundan sonraki adım maaşlarınızın ödenmemesidir…
   Anlaşılan bunu istiyorsunuz!..
   Pahalılığı protesto etmek herkesin hakkıdır…
   Ancak, maaşını garantide gören kesimin, ekmek parasının peşinde olan insanlara darbe vurma girişimi hak değildir…
   Böylesi bir dönemde bunu yapabiliyorsanız…       
   Çok yakında yaşanacakların sorumluluğunu da alacaksınız…
   Yaşanacaklar karşısında başınızı kayalara vuracaksınız…
   O zaman da uçak bulursanız havada durdurursunuz…

YORUM EKLE
YORUMLAR
Öz
Öz - 2 yıl Önce

Yunan adalarına giden, orayı ayakta tutan turistlerin çoğu zengin Türk turistlerdir. Pahalı Bodrum ve Çeşme yi düşünmeyenler, tatillerini tam karşıdaki Yunan Adalarında geçirmektedirler. Şimdi gemi seferleri başlayınca Kıbrısın Rum tarafı destinasyonu da cazip bir alternatif olacak. Hatta K/Türkler de bu gemileri tercih edecekleri aşikardır. Biz hala hatayı Ercan Havaalanındaki sendikada görelim, Torosları seyredelim, tanınmasak da devletiz diye kendimizi kandıralım. Turist diye kendilerine hayırı olmayanları ülkeye dolduralım. Milyon dolarlar verip turistik oteller açanların batmasını seyredelim. Yapılan Maraş, Ercan, Mağusa limanı önerisini, sanki Kıbrıslıların değil de babamızın malıymış gibi red edelim. Sanki virane kapalı Maraş BM gözetiminde açılınca, Kıbrıslıların olmayacak. Senin de malın varsa, gidip alacaksın. Paran varsa ve istiyorsan, satın alabileceksin. Yok madem ki bana yaramaz, hiç kimseye yaramasın. Askerlik veya mücahitlik yapmayan, Rum tarafı ve İngilterede okuyan da Toroslara baksın, yapmayı söz verdikleri külliye hayalini kursun.Su akar akar. Biz de bakarız.

Hasan Nuri
Hasan Nuri - 2 yıl Önce

Kırk yıldır bir çivi bile Çakılmayan Mağusa limanına binlerce turist taşıyan yolcu gemilerinin girebilmesi için AB nin son verdiği rakamlara göre 350 milyon Euro’ya ihtiyaç vardır Mağusa limanının Avrupa ve Uluslararası standartlara getitirilmesi için iki yıllık süre ile Limanı kapatıp onarım ve yenileme süresine ihtiyaç vardır! Tüm bunları kasası boş Devletimizin ise gerçekleştirebileceğine kimse inanmıyor !
Elimizin tersi ile geri ittiğimiz Maraşa karşılık Mağusa Limanı ile Ercan’ın Avrupa standartlarında Dünyaya açılma teklifi reddimizden dolayı artık geri çekilmiştir, gerçekçi olalım BM Guvenlik Konseyi Kararı olan Maraş’ın Rum Mal sahiplerine iadesi kaçınılmazdır, Dünyayı karşımıza alıp Maraş’ı ne Dünyaya açabiliriz ve ne de Abdullah Paşa’ya verebiliriz ! Batırdığımiz KKTC Turizmini canlandırmak için borç batağında olan kasası boş Devletimizin ne gibi bir adım atacağını merakla bekleyeceğiz !!!!

Turkish power
Turkish power - 2 yıl Önce

Salakliklarinizla türk milletini bile kendinizden biktirdiniz nefret ettirdiniz

banner471

banner474