banner564

Kendi ayakları üzerinde durmak mı?..

   Hemen herkesin üniversiteli olduğu küçük bir ülkenin sürekli sorunlarla boğuşması kabul edilebilir bir durum değildir…
   Bir defa savunma derdimiz yok…
   Güney Kıbrıs savunmaya her yıl yüz milyonlarca Euro harcarken, KKTC’nin ihtiyaç duyduğu silah ve askeri personeli Türkiye sağlıyor…
   Kuşkusuz kendi mücahitlerimiz de var…
   Ama silaha para ödemiyoruz…
   Altyapı sorunları için bütçe yaratma derdimiz de yok…
   Bunları Anavatan’a havale etmiş durumdayız…
   Hatta pasaport ve kimlik kartı sorunumuzu da Türkiye çözüyor…
   Hasta hayvanların aşılarına kadar hemen her şeyi Türkiye’ye havale etmiş bulunuyoruz…
   Peki bizler ne yapıyoruz?..
   Elde edilen gelirlerle ancak da maaşları ödeyebiliyoruz…
   Halbuki; kayıt dışı ekonominin yarısını dahi kayıt altına alabilseler, tüm sorunları kısa sürede çözebilme şansı vardır…
   İnanın en pahalı aracı kullanan, en pahalı evde oturan çok sayıda insanın vergi kaydı bile yoktur bu ülkede…
  Sosyal medya kahramanları bu konu üzerinde pek durmasa da gerçek durum böyledir…
   Sadece belirli kişi ve kurumları hedef alarak yaratılan bu kokuşmuş düzende devletin kendi ayakları üzerinde durabilmesi ve ekonomik anlamda yatırım yapabilmesi mümkün değildir…

Turizm can kurtaran simidi ama kimse farkında değil

   Ada ekonomilerinde gelirlerin büyük kısmı turizmden sağlanıyor…
   Güney Kıbrıs’ın durumuna baktığımızda bunun ne kadar gerçek olduğunu anlayabiliriz…
   Dış ticaret açıklarını turizmden elde edilen gelirlerle karşılıyorlar…
   KKTC’nin 4 yıllık bütçesini bir yılda turizmden sağlama başarısı gösteriyorlar…
   Onlara bakıp da Kıbrıs’ın kuzeyinde benzer bir durum yaratılamaz mı?..
   Elbette yaratılır…
   Ama burada halkı dahi turizm yatırımlarına düşman eden bir siyasi zihniyet vardır…
   Yatırımlara düşman…
   Yatırımcıya tavırlı…
   Her adımda bin bir sorun…
   Ulaşımda yetersizlik…
   Çevre rezaletiyle vurulan darbeler…
   Ve son zamanlarda yolların kötüleşmesi, kazaların ve adli suçların artması, turizm açısından ayrı bir olumsuzluktur…
   Bu kadar olumsuzluğa rağmen bazı oteller kendi çabalarıyla bu ülkeye turist getirebiliyorlarsa, onları alkışlamak lazım…
   Ama bunu kim yapacak?..

YORUM EKLE
YORUMLAR
Hasan Nuri
Hasan Nuri - 9 ay Önce

Bir zamanlar Türkiye’den her yıl gelen bol Milyarlar ile Uluslararası Hukuk Dışında gelene gidene SATTIĞIMIZ Rum malları çılgınlığı neticesi Ganimet düzeni içindeki KKTCde gerçekten TURİZMİ Üretimi veya İhracatı mı düşünen vardır acaba ?
Yıllara kötü Siyaseti ile ne YATIRIMCI ve ne de TURİZMİ istedik gelenleri ise bin pişman edip geri gönderdik ! Karanlıkları yaşadığımız KKTCyi bugün getirdiğimiz noktada ise artık kalan ganimet ile Türkiye’nin gönderdiği milyarlar da KKTCye devede kulak yetmiyor ? Bugün A’dan Z’ye tüm Sektörlerimizi batırdığımız KKTCde filmin sonuna geldiğimizi bizden başka bilmeyen mi kaldı yani ? Bugüne kadar cebini dolduranlarımızın Göçünü göreceğimiz günlerde Geriye kalanlarımızı dökülen Ülkemizde ne gibi bir gelecek bekliyor acaba bilen var mı ? Uçan kuşa borçlu borç batağında yönetilemeyen KKTCde Devlet edenlerimiz bu güne kadar milli nutuklar ile Dünyaya meydan okumaktan başka ne yapabilmişlerdir acaba ? Gerçekleri göremeyen Yöneticilerimiz KKTC için Uluslararası Hukuk Çemberinin her geçen Gün daraldığını göremiyorlar mı yani ? KKTC tanınacak Direk Uçuşlar başlayacak yalanlarını bir tarafa bırakalım ve Yabancılara Rum Mülklerini Satamayacağımız günlere hazırlanalım !
‘ Her Güzel Şeyin Bir Sonu Vardır gerçeği ile
Uyan eyyy KKTC !!!

Öz
Öz - 9 ay Önce

Bir aile için önce, eve giren para önemlidir. Daha sonra bu ailenin kişi sayısı ve aile bireylerinin zorunlu ihtiyaçlarına ne kadar para ayrılması gerektiği önemlidir. Aile 4 kişi, ise zorunlu gider ve aile bireylerinin toplam harcaması ailenin kazancı kadar olursa, sorun olmaz.Kıbrıs Türk Toplumu da bir aile gibi düşünülürse, alınan KC kimliklerine göre 120-150 bin civarında. Bu kadar küçük bir topluma sadece, hava alanı ve liman gelirleri ve gümrüklerden alınan vergiler yeter de artar. Başka gelirler var mı? Emlak alım satım vergisi var. Ev alıp yaz dönemini burada geçiren turizm gelirleri var. Yozlaşsa da, düzene sokulabilecek üniversite gelirleri var.Bir de denizde Rumlarla ortak olduğu hidrokarbon geliri var. Bu ülkenin geliri Kıbrıs Türk Toplumuna fazlası ile yeter. Ama 150 bin nüfus 1 milyon, hatta daha fazla yapılırsa, ülkeye ne para, ne toprak, ne su, ne dağ, ne deniz, ne yollar, ne de elektrik yeter. Her şey berbat olur. Yapılması gereken bellidir.Kuzeyden giden Rumlar 200 bin idi. Bu rakam, hatta belki, ülkenin ara sektör ihtiyacına göre, 300 bin nüfus baz alınarak planlama yapılabilir. Üniversitelerde niteliği düşük olanların faaliyeti durdurulabilir,ülkeye gelen yabancılardan ülkesine giderken kullanmak üzere, dönüş bileti ve merkez bankasına belli bir döviz hesabı açtırması istenebilir, suç işleyen yabancıların, cezaları ağır para cezasına çevrilip, deport edilebilir.Çok şey yapılabilir. Ama çözüm olmadan maalesef mümkün değil.

banner608

banner474