Kıbrıs’ın her iki kesimi de turizm açısından önemlidir…
   Güney kesimini geçtiğimiz yıl 3 milyonun üzerinde turist ziyaret etti…
   İlk sırada İngilizler, ikinci sırada İsrail vatandaşları yer alıyor…
   Kıbrıs’ın kuzeyini ziyaret edenlerin sayısı bir milyonun altında kaldı…
   Ziyaretçilerin ezici bir çoğunluğunu Türk turistler ve Afrikalı ‘sözde öğrenciler’ teşkil ediyor…
   Turizm bakanlığının yayınladığı istatistik bilgilere göre son iki yılda Kıbrıs’ın kuzeyine 97 bin 515 Afrikalı geldi…
   Bunların çok büyük bir kısmının ‘üniversite eğitimi’ görmediğini herkes biliyor…
   Yine ezici bir çoğunluğunun uyuşturucu ve seks ticareti yaptığı da biliniyor…
   KKTC polisi bunların işlediği suçlara yetişemez duruma geldi…
   Bir Afrikalı suç işlediği zaman, en az 3 polis görevlendiriliyor ve zaman zaman ciddi darp olayları da yaşanıyor…
   KKTC’yi yönetenlerin burada bir karar vermeleri gerekiyor…
   Ya buraya daha çok Afrikalı getirip, yerlilerin ülkeyi terk etmesini ve turizmi tamamen öldürmeyi başaracaklar…
   Ya da tam tersini yapacaklar…
   Tam tersini yapabilirler mi?..
   Niyet varsa yapabilirler…
   Üzerlerine gelecek baskıları göğüsleyerek, hem vatandaşları koruyabilirler, hem de turizmin gelişmesine yardımcı olabilirler…

İptaller umursanmıyor mu?..

   Yabancı fuarlara katılarak büyük paralar harcayan KKTC’nin, diğer yandan turizme darbe vuran girişimler karşısında sessiz ve tepkisiz kalması kabul edilemez…
   Aslında sorun sadece Afrikalıların yarattığı olaylar değildir…
   Üç önemli soruna daha dikkat çekmekte fayda vardır…
   Birincisi ‘çadır’ görüntüsü…
   Adada hemen şimdi deprem olacakmış gibi haberlerin yayıldığı bir dönemde bazı öğrencilerin çadırlarda eğitim görmesi, turizme vurulmuş ağır bir darbedir…
   Bunu gören ve deprem kabusu yaşayan turistler Kıbrıs’ın kuzeyini asla tercih etmezler…
   İkinci önemli olay trafik kazalarındaki artışlardır…
   Küçük ülkenin turistik bölgelerinde araba ile seyahat etmek işkence haline dönüştüğü gibi, aşırı alkollü ve aşırı süratli araç kullanan sürücü sayısının ve buna bağlı kazaların artması hem turistler, hem de yerli halk açısından ürkütücüdür…
   Ve üçüncü önemli sorun…
   O da çevre rezaletidir…
   Ovaların, dağ ve denizlerin sürekli kirletilmesi; her tarafın çöplüğe dönüştürülmesi turizmin en büyük düşmanıdır…
   Turizme kötülük edenlere fırsat yaratmak; ülke ekonomisinin duvara toslamasına izin vermektir…
   Turizmin çökmesi, hemen tüm sektörlerin yuvarlanması demektir…
   Başta kamunun…
   Üzücü olan şu ki; bunu ciddiye alan bir siyaset anlayışı bu ülkede yoktur…