Çok zor bir dönemden geçiyoruz…
Bir yanda pandeminin yarattığı sağlık sorunları ve belirsizlik…
Diğer yanda ekonominin dibe vurması ve buna bağlı olarak binlerce insanın işsiz kalması; ya da gelirinde önemli düşüşlerin yaşanması…
İşsiz kalan veya gelirinde ciddi oranda düşüşler yaşayan insanlara yardımcı olabilecek projeler üretilemedi…
Onlara gerektiği şekilde yardımlar sağlanmadı…
Ne var ki; pandemiyle birlikte başlayan kriz sona ermedi…
Tam tersi daha da artı…
O yüzden bu sıkıntılı dönemi mümkün olan en az hasarla kapatabilmek için yeni fikirlere, plan ve projelere ihtiyacımız vardır…
Ancak bundan da önemlisi; birlik ve beraberliğimizi koruyabilmektir…
Su, ekmek kadar, karşılıklı sevgi, saygı ve anlayışa ihtiyacımız vardır…
Kimi karnı tok, geleceğin neler getireceğinden habersiz insanların klavye başında sağa sola saldırması veya bazı kesimleri itham altında bırakmasıyla aşamayız bu sorunları…
İnsanları birbirine kırdırarak, selamete çıkamayız…
Kıskançlık krizine girerek, başkalarına saldırmakla, yalan hikayelerle, kafaları karıştırmakla, uydurma gerekçelerle insanları birbirine kırdırmaya çalışmak kadar kötü ve affedilmez bir davranış biçimi olamaz…
Toprağa döneceğimizi unutmamalıyız
Ölümlerin şaka olduğu günümüzde herkesin bir gün toprakla buluşacağını düşünerek hareket etmesi doğru olandır…
Başarılı insanları yok etmeye çalışmak veya baskı altına almak veya etkisiz hale getirmeye çalışmak günahların en büyüğüdür…
Nice kahramanlar gördü bu ülke…
Nice imparatorluklar yıkıldı dünyamızda…
Nice savaşlar kaybedildi…
Nice iflaslar, kayıplar yaşandı…
Bunları unutmadan ve iyi dersler çıkarıp yaşamaktır önemli olan…
Yeni bir yılın ilk haftasında herkesi aklıselime davet etmek boynumuzun borcudur…
İçinde bulunduğumuz bu kritik süreci, bu öldürücü dönemi; başkalarını karalayarak veya insanları birbirine düşürerek atlatamayız…
Her zamankinden daha fazla anlayışa, sevgi ve saygıya, yardımlaşma ve dayanışmaya ihtiyacımız vardır…
Kırmadan, saldırmadan, küçümsemeden…
Yok etme yerine yaşatmayı ve güçlendirmeyi denemekle yol alabiliriz…
Pandemi ve Rusya Ukrayna Krizi yönetilemeyen KKTC yi tüm çıplak yönü ile ortaya koymuştur,
Hamaset ve plansız programsız yönettiğimiz KKTC de 200bin Rum’dan kalan mal mülk ve zenginliklerini yiyip bitirdik 16bin Dolar olan milli gelirimizi yarı yarıya düşürdük partizanca kurduğumuz gelmiş geçmiş Hükümetlerle güzelim Ülkemizi talan edip borç batağına soktuk ve batma noktasına getirdik fakirleştik yoksullaştık dökülen Ülkemizde Turizmi ve ticareti öldürduk gelirimiz yok icraat yok yatırım ve onarım yok olan KKTC de geleceğimiz ne olacak acaba bir bilen var mı !!!