Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonuçlanması, Kıbrıs sorunuyla ilgili tartışmaların daha da alevlenmesine yol açtı…
Kıbrıslı Rumlar, Erhürman’ın seçilmesini olumlu bir gelişme olarak değerlendirdi…
Erhürman’ı Türkiye Cumhurbaşkanı ve diğer yetkililer de kutlayarak başarı dileklerini iletti…
Buna karşın, MHP lideri Devlet Bahçeli beklenmedik bir çıkış yaparak, Kuzey Kıbrıs’ın 82’nci vilayet olmasını önerdi…
Bu konuda KKTC parlamentosunun karar üretmesini isteyen Bahçeli, Kıbrıs’ın stratejik önemine dikkat çekti…
Kıbrıs’ın stratejik önemi gerçekten çok büyüktür…
Ancak Türkiye’nin ‘tüm ada üzerindeki’ garantörlük hakkının korunması da çok önemlidir…
O yüzden Kıbrıs’ın kuzey kısmının Türkiye’ye ilhak edilmesinden çok daha önemli olan, iki toplumlu çözüm sürecinde garantörlüğün korunmasıdır…
Adanın bir kısmının Türkiye’ye ilhak edilmesi, Kıbrıs Cumhuriyeti kuruluş anlaşmalarının bertaraf edilmesi demektir…
Gerek Sayın Bahçeli’nin, gerekse diğer siyasilerin bu önemli hassasiyeti her zaman göz önünde bulundurmaları gerekiyor…
Sayın Bahçeli’nin ilhak çağrısı, federal çözüme karşı çıkan Kıbrıslı Rumları etkilemeyi amaçlamış olması da bir olasılıktır…
Şöyle ki;
Federasyona karşı çıkıyor ve hala Enosis hayaliyle yaşıyorsanız, o zaman biz de Kuzey Kıbrıs’ı Türkiye’ye bağlarız…
AB kamuoyu araştırması yapmalı
Kasım ayında garantör ülkelerin de katılacağı 5’li konferans öncesinde Avrupa Birliği’nin adanın her iki kesiminde de kamuoyu araştırması yapmasında fayda vardır…
Öncelikle Kıbrıslı Rumlara federal çözümle ilgili düşünceleri sorulmalı…
Annan Planı’nda olduğu gibi nüfusun büyük bir çoğunluğu ‘OHİ’ diyorsa, o zaman Rum Yönetimi Başkanı Sayın Hristodulidis’in ‘federal çözümden’ söz etmesi anlamsızdır…
Yine sonuç getirici olmayacaktır…
Öyleyse; ciddi bir kamuoyu araştırmasına ihtiyaç vardır…
Bunun sorumluluğunu AB üstlenmeli ve elde edilecek sonucu Birleşmiş Milletler Genel Sekreterine de iletmelidir…
Halkın büyük bir çoğunluğu hala federal çözüme karşıysa, o zaman başka alternatifler üzerinde durulmalıdır…
Kuşkusuz her ne şart altında olursa olsun tercih ilhak olamaz…
AB üyesi olmuş bir ülkede Kıbrıs Türk devleti varlığını Türkiye’nin desteğiyle sürdürmelidir…
Anavatan Türkiye’nin onayı ile AB Üyesi olan Kıbrıs Cumhuriyeti ile Serbest Dolaşım Serbeest Yerleşim ve Serbest Ticaret olan AB Üyesi Yunanistan’ın artık Enosis olabilmesi mümkün değildir ! Enosis çığlıkları atarak Bir birimizi kandırmayalım !
Türkiye’nin AB toprağı Kuzey Kıbrıs’ı ilhak edebilmesi ise yine mümkün değildir ! Ekonomisi AB ve ABDye bağlı Türkiye’nin Bu yanlışla Kıbrıs Cumhuriyeti garantörü Türkiye’nin Dünyayı karşısına alabilmesi ise mümkün değildir ! Güney Kıbrıs ile açılan Kapıları kapatamadığımız gibi KKTCnin BMGK kararı ile Uluslararası arenada tanınabilmesi yine mümkün değildir !
Bu gerçekler ile KKTCde Niye Boşuna Kürek çekmekten hoşlanıyoruz acaba ! Huyumuzu tatmin etmek için mi yarışıyoruz yani ! Külliye Kararları Seçimler Seçenler ve Seçilenleri ile KKTCyi getirdiğimiz noktada Gideceğimiz Köyün Minaresini gerçekten Görebilenimiz mi var yani ?