Rum toplumu lideri Nikos Hristodulidis, kısa bir süre önce Dubai’deki bir toplantıda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la ayaküstü sohbet imkanı bulduğunu açıkladı…
   Hristodulidis, bundan yararlanıp, Kıbrıs sorunuyla ilgili müzakerelerin bir an önce başlatılması için Erdoğan’dan destek istedi…
   Erdoğan’ın verdiği kısa cevap ise Rum gazetelerinde başlık oldu:
   “Önce Atina toplantısı…”
  Erdoğan’ın Atina ziyareti 7 Aralık’ta gerçekleşecek…
   Yani bir gün sonra…
   Bu ziyarette Türkiye-Yunanistan ilişkileri bir kez daha ele alınacak ve büyük bir olasılıkla her iki ülke halkına da yeni işbirliği mesajları verilecek…
   Kuşkusuz; ikili ilişkilerin ilerlemesi için 60 yıllık Kıbrıs sorununun da çözümlenmesi gerekiyor…
   Bu konuda Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2002 yılından itibaren ‘bir adım önde’ siyasetini herkesin hatırlaması gerekiyor…
   Türkiye, Kıbrıs sorununun çözümü için son 22 yılda önemli adımlar attı…
   Crans Montana’da müzakere masasını terk eden şimdiki Rum lideri Hristodulis’ti…
   O yüzden, yeni bir müzakere sürecinin başlayabilmesi için Hristodulidis’in yapacaklarına bakmak gerekiyor…
   Seçimi kazandıktan sonra önceliği müzakere masasına verdiğine göre; uzlaşı için cesaretli kararlar alması şarttır…
   Kıbrıslı Türkler açısından güvenlik son derece önemlidir…
   Bunu görmezden gelemezler…
   Güzel ülkemizin bir barış adası olması isteniyorsa, iki toplumun siyasi eşitliğine ve haklarına saygı gösterilmelidir…
   Ayrıca; Kıbrıs meselesinin Türkiyesiz çözülemeyeceği de unutulmamalıdır…
   Türkiye ve Yunanistan’ın onaylamayacağı bir çözüm mümkün değildir…
   O yüzden iki ülke liderinin 7 Aralık görüşmesinde ‘ortak adımların’ atılması yönünde bir sonuç alınmasını diliyoruz…
   Kıbrıslı Türkler; olası bir çözümde Yunanistan’ın ‘garantör ülke’ olmasına karşı çıkmadığı gibi, Kıbrıslı Rumlar da Türkiye’nin garantörlüğünü dışlayacak bir çözüm hayaline kapılmamalıdır…

Ekonomik açıdan da önemi çok büyük
 
   Dünya turizm sıralamasında ilk 3’ün içinde olan Türkiye, 90 milyona yaklaşan nüfusuyla ekonomik açıdan da önemli bir ülkedir…
   Kıbrıslı Rumlar ve Yunanistan’ın böylesi büyük bir ülkeyle iyi ilişki içinde olması sadece siyasi ve askeri açıdan değil, ekonomik açıdan da büyük bir kazanım olur…
   Adanın sahibi iki toplum ve iki Anavatan’ın içinde olacağı bir enerji ortaklığı, Avrupa’nın geleceği açısından da son derece önemlidir…
   Kıbrıs, Mısır ve İsrail gazının, AB üyesi ülkelere Türkiye üzerinden aktarılması da ‘en karlı’ seçenektir…
   Tüm bu gerçekleri kabullenerek, Kıbrıs’ı bir ‘gerilim adası’ olmaktan kurtarabilir, tüm halkın refah düzeyini artırabiliriz…
   Ama bunun için her iki tarafın da cesaretli kararlar alması şarttır…