Kıbrıs Türkü bir irade ortaya koydu…
Bu irade Türkiye’de de ses getirdi…
Tabii her zamanki gibi; Türk kamuoyu bu sesi, olumsuz yansıtmak için elinden geleni yaptı…
Buna bir de Sayın Tayyip Erdoğan’ın bildik üslubu eklenince, istenilen algı oluştu…
Ancak bu kez bir fark oldu…
O da Türkiye’de haziran ayında genel seçimlerin olacak olmasıydı…
Maalesef Kıbrıs Türkü’nün adada çözüm ve temiz siyaset için ortaya koyduğu irade Türkiye’de bir seçim malzemesine dönüştü…
Kıbrıs’ı bilmeyen, Kıbrıs Türkü’nün hassasiyetlerini anlamayan bir çok anlı şanlı gazeteci, Akıncı’nın seçim zaferi üzerinden Erdoğan’ı dövmeye kalktı…
Erdoğan medyası da yine bildik, “yavru vatanı sattırmayız” edebiyatı yaparak, Erdoğan’ın duruşunu ön plana atıp seçimde AK Parti adına bir kazanım elde etme gayreti içerisine girdi…
Allah’tan Başbakan Davutoğlu ve Yardımcısı Arınç aklı selim mesajlar verdi de sular biraz olsun duruldu…
Umarım yeni dönemde, Kıbrıs müzakerelerinin çok kritik bir süreç içerisine gireceği, Kıbrıslı Türklerin kaderinin yeniden yazılacağı şu günlerde Kıbrıs Türkiye’de seçim malzemesi olarak kullanılmaz…
Türkiye kamuoyu şunu çok iyi bilmelidir ki; Akıncı dahil hiçbir Kıbrıs Türk lideri Kıbrıslı Türklerin aleyhinde bir anlaşmaya imza atmaz…
Tabii ki liderler arasında bazı nüans farkları olabilir…
Metodolojide de farklılıklar olabilir…
Örneğin Sayın Akıncı Maraş’ın açılması olasılığını sürecin tetikleyici bir unsuru olarak görüyor, ancak Sayın Eroğlu ve Sayın Talat bu şekilde düşünmüyordu, olabilir…
Türkiye medyası, iktidarı ve muhalefeti Kıbrıs’ta halkın çözüm istencinin Türkiye karşıtlığıyla alakası olmadığını artık algılamalı, kamuoyunu be şekilde oluşturmalıdır…
Türkiye’nin Kıbrıs üzerinde stratejik çıkarları vardır ve bu çıkarları korumak istemektedir…
Seçilen Kıbrıs Türk lider de bunun farkındadır ve Türkiye ile istişare içerisinde süreci ileriye taşımakla ilgili her konuşmasında gereken mesajı vermektedir…
Eğer Türkiye Kıbrıs’ta gerçekten bir adil çözümü destekliyorsa, Kıbrıslı Türklerin kendi ayakları üzerinde durmasını istiyorsa, başta Sayın Akıncı’ya güvenmeli ve çözüm sürecine destek olmalıdır…
Kıbrıs Türkiye için bir milli davaysa, ona göre hareket edilmeli ve Kıbrıs’ı Türkiye’de haziran ayında yapılacak seçimlere meze yapmamalıdırlar…
Çünkü Türk kamuoyunun olumsuz bir şekilde sürece etki etmesi hem uluslararası camiada ses bulur, hem de Kıbrıs’ta yaşanan Türkler ile Türkiye’de yaşayan soydaşları arasında bir gerginliğe de sebep olur…
Bunu kimse istemez…
O zaman Türk kamuoyuna yön verenlerin bizlerin bu hassasiyetini anlamasını beklemekten başka yapabilecek bir şeyimiz yok…
Türk kamuoyu Kıbrıs Türkü’ne güvensin yeter…
