banner564

Kıbrıs ve BOD Projesi 

 Laf ola herkes konuşuyor son günlerde. Asker çekilirmiş, federal Kıbrıs olabilirmiş, müzakereler kaldığı yerden devam edebilirmiş. Tıngır, mıngır, şıngır, durumu yani, laf ola torba dola.
Oysa işin uzmanı olan yani “bilim” ile uğraşanlar Kıbrıs Adası’nda önümüzdeki dönemde neler olabileceğine dair çok ama çok başka şeyler söylüyorlar.
“Şuan ada etrafında 35 tane savaş gemisi olduğunu kaç kişi biliyor?”
Geçtiğimiz hafta Bahçeşehir Kıbrıs Üniversitesi, Akdeniz Güvenliği Merkezi, Yuvarlak Masa Toplantısı’nın ilkini gerçekleştirdi.
Masanın bir tarafında Türkiye konusunda en önemli isimleri, diğer tarafında KKTC meclisinden vekiller ve basın mensupları vardı.
Başkanlığını Prof. Dr. Nurşin Ateşoğlu Güney’in yaptığı toplantıda çok önemli konular ele alındı. Bahçeşehir Kıbrıs Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Eral Osmanlar toplantıda yaptığı konuşmada “Ambargoları tek delebildiğimiz alan üniversiteler. Tüm dünya bizi üniversitelerimiz sayesinde tanıyor ve bizimle birebir ilişki kurabiliyor. Bunun kıymetini iyi bilmek ve bunu korumak adına çalışmalar yapmalıyız.” dedi. 
Sonuna kadar katıldığım bir yorum oldu açıkçası toplantıda Osmanlar’ın sözleri.  Eski bir asker emeklisi ama şimdilerde Türkiye kanallarında izlediğimiz Dr. Savaş Biçer’ in ise sunumu oldukça ilginçti. 
Biçer,  bölgedeki gaz savaşlarının ve gaz hatlarının geçiş noktalarının bu bölgedeki savaşları ve barışları birebir yakından ilgilendirdiğini haritalar üzerinden örnek vererek anlattı. Ve bu hatların her iki ucunda da Kıbrıs var. “Emperyalizmin yüzünü kestirdiği yerlerin başında Kıbrıs var” diyerek durumu özetledi. 
Duayen Gazeteci Avni Özgürel ise Akdeniz’de henüz mücadelenin bitmediğini ve Rumların AB girmesi ile birlikte Kıbrıs’ın AB’nin bölgedeki ileri karakol konumuna geldiğini söyledi.
Kısacası Kıbrıs öyle sadece Rumlarla Türklerin birbirleri ile mücadelesinin sürdüğü bir ada olma özelliğini çoktan yitirmiş durumda. ABD, İngiltere, Fransa, AB, Rusya, Türkiye, Yunanistan, Mısır, İsrail gibi birçok unsurun projeleri, planları var Kıbrıs Adası’nda.   
  
 Vah ki vah  
Meğerse Başbakan Erhürman geçen gün yapılan 1 Mayıs mitingine katılmış. Çok önemsemediği için fotoğraf falan da paylaşmamış. Ama biz kendisine “gitmedi” dediğimiz için bundan sonrakini mahkemeye falan verecekmiş.
Devlet televizyonunda verdi veriştirdi Başbakan Erhürman. Bana kızdı, Ersin Tatar’a kızdı, kızdı da kızdı bir saatlik program esnasında.
Oysa memleketin gündemi Cumhurbaşkanı Akıncı’nın meclise, hükümete sormadan, Rum tarafına yaptığı tarihi çağrıydı. Kıbrıs konusunun önemli bir dönemeçten geçtiği bu süreçte Başbakanın derdi 1 Mayıs, TC ile imzalanan protokoller falan.

 
Özgürgün ne demek istedi?
Dün yazdık, “Tufan hoca her an bırakabilir” diye.  Gerçi o devlet kanalından bizi yalanlasa da Ana Muhalefetin lideri de çıktı ekrana. Ve ne dedi biliyor musunuz? Özgürgün; 
“Benim Başbakan olarak görev yapmadığım yeni bir koalisyon modeli olabilir.”
Hadi biz uyduruyoruz, CTP düşmanı falanız ya, durup dururken nereden çıktı bu açıklama? Hadi…
Ateş olmayan yerden duman çıkmaz der eskiler. Demek ki bir duman kokusu var havada. Ve Özgürgün’de 7 Ocak’tan bu yana ilk kez belki de yeni bir Hükümet Modeli için ışık yaktı birilerine.
Başbakan “daha çok uzun bir yol var önümde” diye dursun devlet televizyonunda Ana Muhalefet lideri “yeni hükümet için ben kenara çekilirim” diyor ekranda.
Ve siz bana “uydurukçu” gazeteci muamelesi yapıyorsunuz ya, “pes” diyorum da başka da bir şey demiyorum. Yakında şapka düşer, kel görünür nasılsa…. 

 
Doğrusu ne? 
“Maliye Bakanı Serdar Denktaş “TC/KKTC İşbirliği Protokolü 19 Nisan” da imzaladı der.  Başbakan Tufan Erhürman ise “birkaç gün önce” 
Kime inansın bu halk. Yoksa başbakan birkaç gün önce mi öğrendi protokolün imzalandığını? TC/KKTC İşbirliği Protokolü üzerine bile bu hükümet bir haber gelişmelerden. “
Olgun Amcaoğlu

 
MESAJLAR

Burhan ATAKAN: 30 Nisan tarihinde açık artırmayla satışa sunulan KTHY binasına Maliye Bakanlığı talip olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? KTHY’den alacağı olan eski personel adına siz bu işe ne diyorsunuz? 

Tufan ERHÜRMAN: Panayırlara gösterdiğiniz ilgiyi 1 Mayıs’a göstermeyince bizde yanılmış olduk. Üstelik o meydanda olan gazeteci ve bazı siyasetçilerle, devlet erkânından mitingi izleyenlere sorduk üstelik sizin katılıp katılmadığınızı. 

Serdar DENKTAŞ: Mayıs ayından sonra piyasalarda ciddi bir rahatlama olacak dediniz. Nasıl bir rahatlama düşünüyorsunuz? Ucuz ve kolay krediler mi vereceksiniz? 

Serhat AKPINAR: Yeni imajınız hayırlı ve uğurlu olsun. Ancak bu yeni imaj sizi oldukça ileri yaşlı göstermiş gibi geldi bize. Neyse siz böyle gözükmekten mutluysanız elbette diyecek bir şey yok bize göre de. 

Birikim ÖZGÜR: Bak senin imzalamak zorunda olduğunu söylediğin için CTP seçmeni tarafından kesildiğin protokolü imzaladı yeni hükümetimiz. Acaba senin ve Özkan Beyin başına gelenler başkasının başına da gelir mi? 

Ersin TATAR: Başbakan sana fena kızdı dün devlet televizyonundan. Nereden çıkardın sende bu sorgulama işini. Adamlar imzalamışlar işte, otur oturduğun yerde. 

Olgun AMCAOĞLU: Millet, protokolün içeriğinin ne olduğunu öğrenmeye çalışırken sizde tarihi üzerine kafa yoruyormuşsunuz. Tarihinin ne önemi var canım, mühim olan işbirliği değil mi? 

Fikri ATAOĞLU: Ülke genelinde 4 müze daha açacak olmanıza ziyadesi ile sevindik. Ancak önce şu hafta sonu kapalı olan müzelerinde açık olması işini bir halledebilsek. 

Eyüp Zafer GÖKBİLEN: Moldovya’dan zafer ile dönünce taekvandocu arkadaşları havalimanında davul ve zurna ile karşılamış yakınları. Tekrardan tebrik ediyoruz tüm sporcularınızı. 

Dr. Sibel SİBER: Oh be, nihayet yasalardan hukuktan söz eden bir siyasetçi çıktı da kimin ne yapabileceği ne yapamayacağı konusunda kamuoyuna doyurucu bilgiler veriyor. İyi ki varsınız. 

Mustafa AKINCI: Önce açıklamayı yaptınız şimdi partileri çağırıyorsunuz. Sanki sıralamada bir hata oldu gibi. Keşke önce partilerle konuşup sonra açıklama yapsaydınız. 

Hüseyin ÖZGÜRGÜN: Seçimlerden sonra yakmadığınız ışığı yaktığınıza göre kesin bir bildiğiniz var sizin. Gerçi bizim kulağımıza bir şeyler geldi ama neyse şimdilik bizde susalım. 

Dr. Faiz SUCUOĞLU: Son günlerde ziyaretçi trafiğiniz artmış, dün Girne’den kalabalık bir grup sizi görmeye gelmiş Başkent’te. Sizi de yakın takibe aldık bundan böyle. 

Tolga ATAKAN: 905 plakalı arabanızın önüne attık kendimizi ama gene de fayda etmedi. Ne oldu şu bizim yemek işi? Üstelik belki de ilk kez biz ısmarlayacağız dediğimiz halde sizden çıt çıkmıyor. 

Ayşegül BAYBARS: Mahkûm ve tutukluların topluma kazandırılmasına hizmet edecek yeni bir proje başlatırken toplumun içinden anne-baba olan 12 kişiyi kapının önüne aynı anda koyabilmek büyük bir başarı olsa gerek. 
 

POLEMİX
“KKTC parlamenter sistemle yönetilen bir yapıya sahiptir. Akıncı’nın diğer maddelerle ilgili gidip yeni oluşan Cumhuriyet Meclisi’ni bilgilendirmesi ve oradan yetki ve onay alması gerekir. Her siyasi görev ve yetkilerini anayasa ve yasalardan alır. Kimse Anayasa ve yasaların dışına çıkılamaz. Akıncı Türkiye ile mutabakat sağlasa bile ki böyle bir mutabakat olmadığına dair haberler görüyoruz ve bunlar yalanlanmıyor, meclisi bilgilendirip yetki almadan böyle bir adım atamaz. ”
Cumhuriyet Meclisi Eski Başkanı Sibel Siber  

YORUM EKLE

banner471

banner473