banner564

Kıbrıs’ın kuzeyinde yeni bir sayfa açılmalı

   Lefkoşa’nın Rum kesimine geçtiniz ve ya Larnaka’ya, ya da Limaso’a doğru yol aldınız…
   Üç şeritli yolun ortasında koruyucu bariyerleri, farlara karşı koruyucu önlemleri görürsünüz…
   Kent çıkışına kadar muhteşem aydınlatma karşısında adamlara “bravo” çekersiniz…
   Aydınlatmanın bittiği yerden itibaren hem orta refüjde, hem de yol boyunca sağ ve sol kenarlarda fosforlu çizgiler kaza yapmanızı asgariye indirdiği için bir kez daha “bravo” çekersiniz…
   Güneyde yolların kalitesi zaten tartışma kaldıramayacak kadar mükemmeldir… 
   Larnaka ve Limasol gezinizi bitirip kuzeye döndüğünüzde evet “ne mutlu kendi bölgemdeyim” diyorsunuz ama Lefkoşa’dan Girne’ye veya Gazimağusa’ya giderken kendinizi güvende hissetmiyorsunuz…
   Yolların durumu berbat olduğu gibi, orta refüjlerde koruyucu bariyer yoktur…
   Aydınlatmalar yetersizdir…
   Yolun sağ, sol ve orta kesimlerinde trafik çizgileri görünmeyecek kadar silinmiştir…
   Sürücülerin önemli bir kısmı dikkatsiz ve kontrolsüzdür…
   Allah’a sığınarak yolculuk yapıyorsunuz…
   Olacak şey mi?..
   Bir yandan lüks araba kullanımında Rumları ikiye katlıyoruz…
   Diğer yanda güvenlik içinde araba kullanamıyoruz…
   İşte bu yüzden sorunların ve bunca yıldır devam eden hataların tartışılması; ülkemizde insan hayatının önemsenmesi, daha kaliteli hizmet arayışlarının artması ve yetkililerin icraata zorlanması açısından önemli ve gereklidir...
  Susmak veya tepkisiz kalmakla sorunlarımızın çözülemeyeceğini artık herkesin anlaması gerekiyor...
  Fakat konuşurken de sap ile samanı karıştırma hakkımız yoktur...
  Özellikle de bazı kesimlerin her meselede Türkiye’yi suçlaması kabul edilemezdir…
  Türkiye; her türlü ihtiyacımızı karşılamaya devam ediyor...
  Yeni yol yapımları için gönderdiği paraları 7 yıl süreyle proje hazırlamayıp, kullanmayanlardır sorumlu olanlar...
  Her 6 ayda bir hükümet, bakan ve üst kademe yöneticisi değiştirenlerdir...
  Proje üretmeyen, münhal ilan etmeden gerekli, gereksiz istihdam yapanlardır...
  Uçak motorunu Singapur’da tamir ettirdikleri gerekçesiyle 5 milyon doları buharlaştırıp, ulusal hava yolu şirketini batıranlardır...
  İnsanları en verimli zamanlarında emekliye ayıran, mesai saatlerini kısaltıp kamudaki verimliliği tamamen yok eden, asbestli boruları değiştirmeyenlerdir...
  Kendi kendimizi idare etmeye başladığımız günden beri çiftçinin, köylünün kuraklık parasını ödeyen Türkiye’dir...
  Hasta hayvanların aşısına kadar gönderen ve bunları hibe eden Türkiye, 45 yıldan beri sınırlarımızın bekçiliğini de yapıyor...
  Ülkemizdeki demokrasinin son 45 yılda nereden, nereye geldiğini görmezden gelenlere söyleyecek bir sözümüz yoktur...
  Ancak demokrasiyi, kişisel ve örgütsel çıkar olarak görüp; kendi devletini yıkmaya, insanları da parçalamaya heves edenler, bunu başaramayacaklarını bilmelidirler...

Doğru yol bulunmalıdır

  Ülkede doğru giden hemen hiçbir şey yoktur...
  Buna hepimiz katılıyoruz...
  Görevini ihmal edenleri en sert ifadelerle eleştiriyoruz...
  Yapılması gerekenler konusunda uyarılarda bulunuyoruz...
  Ne var ki; iş yapmayanlar, yönetmeyi beceremeyenler, demokrasiyi tersten okuyanlar, şahsi çıkarlarını ve parti ‘dengelerini’ ön planda tutanlar, uyarıların hiçbirini dikkate almadılar...
  Bir ülkenin fakiri de zengini de mutsuz olduğunu söylüyorsa, yönetimdeki yetersizliği anlamak daha kolaydır...
  Herkes mutsuzdur; çünkü yollar bozuk, aydınlatma yetersizdir...
  Kaldırımsız yollarda yürümek tehlikelidir...
  Koruyucu bariyerlerin olmadığı yollarda seyahat etmek her an ölümle yüzleşmektir...
  Ehliyetlerin ekmek su gibi dağıtılması da öyle...
  Gençler mutsuz ve gelecekten umutsuzdur...
  Tamamen hayale dayalı süslü sözlerle gençleri ateşin içine sürüklemek isteyen propaganda uzmanlarının başarısı da bundandır...
  Yağmur yağdığı, rüzgâr estiği zamanlarda elektriklerimizin kesilmesi, telefonların susması, TV’lerin kararması, bu ülkede altyapı diye bir şeyin olmadığını gösteriyor...
   Ülkemizin ihtiyacı; hemen tüm yasaların ‘sil baştan’ yenilenmesi, siyasetin ‘hesap verilebilir’ çizgiler içine çekilmesi, demokratik hakların istismar edilmeden kullanılması, popülizmin sonlandırılması, batmış kuruluşların elden çıkarılarak, çağdaş yaşama dönülmesidir...
  Bugünkü siyaset anlayışıyla, mevcut yasalarla bunların hiçbiri yapılamaz...
  Daha da geç olmadan yeni bir sayfa açmalıyız... 

YORUM EKLE
YORUMLAR
hasan
hasan - 5 yıl Önce

BU 50 KİŞİİ İLE ALEVKAYASINA BİLE GİDİLMEZ.. PAKİSTANLILAR BİLE ARABA SÜRÜYORLAR , KASİYER OLUYORLAR , ÖĞRENCİLER İŞ YERLERİNİ SARMIŞ VATANDAŞ OLANA İŞ YOK RENO DOKUZLARDA PAKİSTANLILAR ARAÇ SÜRÜYOR KKTC DE KKTC PLAKALI ? EHLİYETLERİ VAR MI? BÖYLE VURUDMDUYMAZ POLİSİ YOLDA AYSONLARI OLAN BİR DEVLET NERDE VAR ? AVRİKA BİLE BÖYLE DEĞİL ELBET !

banner608

banner473