İngiltere; Kıbrıs’ın 3 garantör ülkesinden biridir...

  Dikelya ve Ağrotur’da askeri üssü vardır...

  İngiltere Başbakanı Theresa May, bu üslerde görev yapan askerlerin Noel’ini kutlamak amacıyla askeri bir uçakla Kıbrıs’a geldi...

  Gelişi gizlendi ama İngiliz askerlerine hitaben yaptığı konuşma Rum basınında yer aldı...

  İngiltere’nin Yüksek Komiserliği, bu önemli olayın içine sadece Rum basınını katarak, Kıbrıs Türk basınına karşı büyük bir haksızlık yaptı...

  Neyse konumuz bu değildir...

  Konumuz Başbakan Theresa May’in, vurguladığı bir gerçektir...

  May “Kıbrıs’ta bulunan üsler, Büyük Britanya’nın bölgedeki askeri faaliyetlerinin merkezidir” dedi ve bunun önemine dikkat çekti...

  Gerçekten de öyledir...

  Kıbrıs’ın stratejik açıdan önemi tartışılmazdır...

  Hal böyle iken, 3 garantör ülkeden biri olan Türkiye’ye ‘adadan çekilmesini’ önermenin ne kadar dayanaksız ve saçma olduğunu anlamak zor değildir...

  Üç garantör ülkeden İngiltere, 2 tane askeri üssü ile burada olacak...

  Yunanistan da ‘AB üyesi olduğu’ ve Rum liderliği ile ‘Ortak Savunma Anlaşması’ yaptığı için burada olacak...

  Baf’ta kurulan Andreas Papandreu Üssü’nü dilediği gibi kullanacak...

  Canı istediğinde Almanya’yı buraya davet edecek...

  Tatlısu’daki deniz üssünü de Fransa’ya önerecek...

  Türkiye’ye de “uluslararası haklarını terk et ve çekil, git” denecek...

  Bunun müzakere masasında tartışılması değil, konuşulması dahi kabul edilemezdir...

  O nedenle, Mart’ta yeni bir müzakere sürecinden söz edilirken, birilerinin artık masaya yumruğu vurması gerekiyor...

  Özellikle de liderimizin...

  Kıbrıslı Türkleri bir anda Türkiye’nin garantörlüğünden mahrum bırakacak bir anlaşmayı hiçbir lider kabul edemez...

  Kudüs’ün, İsrail başkenti olmasını kabul etmeyen ve Trump’ın kararına en sert tepkiyi veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Lefkoşa’nın, Yunan başkenti olmasına asla izin vermez...

Gidin askerimizi kucaklayın

 
  Şimdi bir başka hassas konu üzerinde duralım...

  İngiltere Başbakanı uçağa biniyor ve 4 saatlik bir yolculuk sonrasında önemli bir askeri üs olan Ağrotur’u ziyaret ederek, ülkesinin askerleriyle bir araya geliyor...

  Onlara hediyeler dağıtıp moral veriyor...

  Rum lideri, ister sağdan, ister soldan olsun her yıl 15-24 Aralık dönemi kampları gezerek, askerlerle birlikte yemek yiyor, hediyeler dağıtıyor, birlikte şarkı söyleyip eğleniyor...

  Ziyaret edilen karargahlar arasında Yunan askeri kampı ELDİK de vardır...

  Bunları uzaktan izlerken ‘adamların dayanışma ruhuna, milletine bağlılık ve hizmet anlayışına, ayrıca liderlik başarılarına’ karşı hayranlığınızı gizleyemiyorsunuz...

  “Neden bizimkiler de bunu yapmıyor” diye üzülüyorsunuz...

  Gece, gündüz sınırlarımızı bekleyen ve rahat uyumamızı sağlayan, güvenlik içinde yaşamamızı borçlu olduğumuz askerlerimizi ve komutanlarını bayram ve yılbaşı dönemlerinde ziyaret ederek, onlarla vakit geçirmek çok mu zor geliyor?..

  Ne kadar üzücü, ne kadar düşündürücü bir durum...

  Gidin cephedeki çocuklarımızı kucaklayın...

  Hizmetlerine teşekkür edin...

  Onlarla yemek yeyin...

  Şarkı söyleyip, oynayın...

  Kimse size bu hareketten dolayı “barış düşmanı” diyemez...

  Diyenlere Anastasiadis’in, Fokaidis’in, Papadopulos’un, Şilluris’in, hatta Theresa May’in askeri kamplardaki fotoğraflarını gönderin...

  Bugünlere kolay gelinmedi...

  Kıymetini iyi bilelim...