Kıbrıs Rum Başpiskoposu Hrisostomos yoğun bakımda yaşam mücadelesi veriyor...
   Kilisenin önde gelen papazları ise, uzun zamandan beri kanser hastası olmuş Hrisostomos’un yerine kimin geçeceğini tartışıyor…
   Tartışmalar sırasında öne çıkan önemli konulardan biri de Başpiskopos olacak papazın Rus ve Ukrayna Kiliseleri ile ilişkileridir… 
   Önemli bir kesim Rus Ortodoks Kilisesi ile ilişkileri iyi düzeyde tutacak bir isim olmasını istiyor…
   Sonucun ne olacağı, Hrisostomos’un sağlık durumunun netleşmesi sonrasında belli olacak…
   Peki; Rum Başpiskoposunun kim olacağı Kıbrıslı Türkleri ilgilendiriyor mu?..
   Ezici bir çoğunluk doğal olarak “bize ne” diyebilir…
   Ancak; güneydeki dini liderin özellikleri Kıbrıslı Türkleri de yakından ilgilendiriyor. 
   Çok uzun yıllardan beri kilisenin Kıbrıs konusunda önemli bir rol oynadığını görmezden gelemeyiz…
   Bağışlayıcı, iyi niyetli ve dostluktan yana olan Kıbrıslı Türkler açısından Rum Kilisesine seçilecek kişinin yeni bir siyaset izlemesi son derece önemli ve gereklidir...
   İlkokuldan başlayarak küçücük beyinleri Türk düşmanlığı ile tahrik etmek yerine iyi ilişkileri ve dostluğu öne çıkaracak bir siyasete ihtiyaç vardır…
   Kıbrıs Rum Ortodoks Kilisesinin yeni başı bunu yapabilecek mi?..
   Elbette bu çok zor bir beklentidir…
   Hatta aşırı iyimserlik olarak da değerlendirilebilir...
   Ne var ki; güzel adamızda barış ve dostluğun kalıcı bir şekilde sağlanabilmesi için Rum Ortodoks Kilisesinin yeni bir anlayışla yönetilmesi ve dini bir kuruluşun düşmanlık yerine herkese barış aşılaması son derece önemlidir…
   Geçmişte yaşanan acılardan dersler çıkarıp, iki ayrı din ve iki ayrı ırkın bir arada, dostluk ve barış içinde yaşayabileceği bir düzen yaratılması için din adamlarına düşen rol büyüktür…
   Kıbrıs Türk halkı, özellikle Annan Planı referandumunda barış yanlısı tavrını gayet net bir şekilde ortaya koymuştu…
   Referandum döneminde Rum siyasi liderliğinin yanı sıra kilisenin ‘hayır’ kampanyasında başı çektiğini unutamayız…
   Öyleyse; bundan sonraki süreçte kilise, Kıbrıs Rum halkına dostluk ve barış mesajlarını aşılamalı; yeniden kan ve göz yaşı yaratacak ırkçı söylemlerden uzaklaşmalıdır…
   Eğitimi yöneten bir kurum olarak kilisenin ‘eski siyasetinin devam ettirmesi’ gelecek için umut verici değil, kaygı verici olur…
   Buna dikkat edilmeli ve Rum demokrasi kurumları konuyla ilgilenmelidir…