banner564

Kimler geldi, kimler geçti?

   Yıl 2014…              
   Rum lideri Nikos Anastasiadis, kendi tarafının gazetecilerine bir akşam yemeği verdi...    
   Zivaniya ve şaraplar yudumlandıktan sonra, şikayetini dile getiren Rum lideri; gazetecilere aynen şöyle dedi:
  “Çoğunuz beni eleştiriyorsunuz. Buna saygılıyım ama yaptığımız hiç mi iyi şey yok?. Bunları neden görmüyorsunuz?..”    
   Gazetecinin biri Anastasiadis’e soruyor:    
   “Sayın Başkanım yaptığınız iyi işlerden bir örnek verir misiniz?”    
   Anastasiadis yanıtlıyor:    
   “Downer’i kovdum ya...”    
   Gördünüz mü ne yaptığını...    
   Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin o dönemki Kıbrıs Özel Danışmanı’nı  adadan uzaklaştırmayı başarı olarak görüyor ve bununla övünüyor...    
   Downer; Avustralya gibi bir ülkenin en uzun süreli Dışişleri bakanıydı...    
   Tam 11 yıl süreyle bu görevi yaptı...    
   Uzlaşmazlıklar konusunda ailesinden gelme üstün bir beceriye sahip olduğunu herkes biliyor...    
   Göreve atandığı ilk günlerde, Rum tarafından büyük övgüler aldığını da unutmuş değiliz... Araya kara kedi mi girdi?..    
   Sonrasında ne olduysa, Rum tarafı Alexander Downer’i ‘istenmeyen adam’ ilan etti...    
   Peki neden?..    
   İki taraf arasında ‘adaletli bir yaklaşım’ sergilediği için...    
   Birçok yerde, Rum tarafının uzlaşmazlığını fark ederek, raporlarında bu konulara yer verdiği için...    
   Rum tarafının propagandasına teslim olmadığı için...    

Ne ilk, ne de son oldu?

   Ne var ki; Rumların ‘kovduğu’ ilk diplomat Downer değildir...    
   Dün hayata veda eden Rum Dışişleri eski bakanı Nikos Rolandis’in birçok kez itiraf ettiği gibi, Kıbrıs konusuyla ilgilenen ve iki taraf arasında dengeli davranan tüm yabancı diplomatlar aynı saldırılarla karşılaştı...    
   Sonuçta, gidenin yerine gelenler de çözüm konusunda başarılı olamadı...    
   Kıbrıs sorununun bugüne kadar çözümsüz kalmasının temelinde, Rum tarafının hakimiyetçi ve ırkçı düşüncelerinin yanı sıra, Kıbrıslı Türkleri küçümseyen şımarıklığı vardır...    
   Hala bu şımarıklıktan kurtulmuş değillerdir...    
   Tüm Kıbrıs’ın Cumhurbaşkanı olduğunu iddia eden ve ana muhalefet lideri olduğu dönemde Kıbrıslı Türk ve Rum gazetecileri  birçok sosyal ortamda bir araya getiren Anastasiadis; şimdiki pozisyonda benzeri organizasyonlara girişmekten korkuyor...    
   Neden mi?..  ‘Görünmez bir el’ engelliyor da ondan...    
   Yıllardan beri değişmez Rum siyasetinin bir sonucudur bu yaşananlar...    
   Çünkü perde gerisinde Yunanistan ve kilise vardır... 
    Değişim olabilir mi?..    
   Çok zor…
   Downer sonrasında özel danışman görevini üstlenen Eide çok uğraştı ama o da çözümü başaramadı ve Rumların adadan ‘kovduğu’ adam oldu…
   Şimdi Bayan Lute çabalıyor…
   Başarabilecek mi?..
   Çok zor ama başarmasını diliyoruz…

YORUM EKLE
YORUMLAR
Hasan Nuri
Hasan Nuri - 3 yıl Önce

Zaten Rumlar’ın BM , AB ve dünyanın istediği Federal çözüm artık olmayacaktır Sayın Dünya Lideri Cumhurbaşkanımız Cenevrede elini Masaya vurup Federal çözüm Bitmiştir demişti
KKTC nin çözüme artık ihtiyacı yoktur Düşmanımız olan Rumlar artık KKTC ye de gelmesinler ve para bırakmasınlar ‘ KKTC nin paraya mi ihtiyacı vardır! Tüm sektörlerimiz zaten batmış durumda Turist yok Yatırım yok ve de iş yok rahatsız maaşları ödeyebilmek için ise de tek ayakta kalan sektörümüz Bankalarımızdan Borçlanıyoruz geliri olmayan KKTC her şeyi batırdığı gibi onları da batırır ve rahat ederiz , Ne Rumlar’a ve ne de Dünyaya ihtiyacımız vardır Biz Bize yeteriz ve mutlu oluruz
Yaşasın Egemen Devletimiz ,

Hasan Nuri
Hasan Nuri - 3 yıl Önce

Çok Rahatız olacakti

Turkish power
Turkish power - 3 yıl Önce

God damn palikaryos un usa england european union greece önce önlerinde yedikleri pisliklerin hesabını versinler namibyada ruandada kosovada filistinde libya cezayir vs vs işledikleri suçları kabul etsinler bm ve ab den adil objektif bir karar çıktığı gorulmusmudur in arabic ya Allah tazyik

Turkish power
Turkish power - 3 yıl Önce

Herkes hak ettiğini bulur

banner471

banner474