banner564

Kimlik taşımakla Avrupalı olunmaz

  Çevre sorunu, trafik kazaları, uyuşturucu, kalp ve kanser hastalıkları, narenciye ve hayvancılık sorunları gündemin hep ön sıralarında yer alıyor...
  Yağmur yağdığı zamanlarda çamura gömülen, hatta insan dışkılarıyla yıkanan bir ülke görebilir misiniz?..
  Avrupa Birliği’nin kimliğini taşıyan 100 binden fazla insanımız var...
  Türkiye’den yılda bir milyara yakın para alıyoruz...
  Resmi yardımların dışında 100 bin civarında üniversite öğrencisinden elde edilen gelirin 5 milyar dolar civarında olduğu belirtiliyor...
  Öyleyse; bu ülkede neden Avrupa standartlarına geçilemiyor?..
  Neden en basit sorunlar dahi sürüncemede bırakılıyor?..
  Hemen her evde 2 tane araba vardır...
  Ancak yollarımızda can güvenliği yoktur...
  Tehlike arz eden bu yolların onarımı konusunda şimdiki hızla yol almamız mümkün değildir…
  Geçmişte büyük emekler verilerek hazırlanan koruyucu bariyer ve aydınlatma direkleriyle ilgili projeler bir an önce hayata geçirilmelidir…

Her yer çöplük 

  Bir başka önemli sorunumuz çevre kirliliğidir…
  Kuzey Kıbrıs’ın hemen her yanı çöplük oldu...
  Ercan’dan giriş yapıp, turizm kenti Girne’ye ya da Gazimağusa’ya doğru yol alan insanların hakkımızda ne düşündüklerini tahmin etmek zor değildir...
  Yol boyunca trafik güvenliğini tehlikeye sokabilecek düzensiz reklam tabelaları, refüjler ve boş arazilerdeki çöp atıkları, plastik poşetler, ağaç boyuna yaklaşan otlar bizleri rahatsız etmiyor...
  Nüfusa göre; gereğinden kat kat fazla personel istihdam eden bir devletin, ana yollardaki otları dahi temizleyemeyecek durumda olması gerçekten üzüntü vericidir...
  İnsanlar da umutlarını tükettikleri için, çöpleri kontrolsüz bir şekilde sokak ortasına bırakıyorlar...
  Cebinde parası olanlar bile çöp bidonu almak yerine market poşetlerini kullanmaya devam ediyor...
  Etrafı saran pis kokuları soluyarak yaşamak alışkanlık haline geldi...
  Peki bu sorunları daha ne kadar süre konuşmaya devam edeceğiz?..
  Çöp toplayamaz hale gelen belediyelere mi güveneceğiz?..
  Yoksa çerez parası kadar ceza yazmaktan başka yetkisi olmayan Çevre Dairesi’ne mi?..
 
Trafik kâbusu sürüyor

  Gelelim trafik konusuna...
  Dikkatsiz sürüş ve sürat nedeniyle birçok insanımızı kaybettik...
  Ama hala akıllanmadık...
  Hala kemersiz araç kullanılıyor...
  Hala araç kullanırken cep telefonu ile konuşuluyor...
  Bırakın konuşmayı, keskin virajlarda mesajlaşma yapılıyor...
  Mesajlaşacak diye kontrolü kaybeden ve ölüm korkusu veren sürücüleri caydırmak için kim önlem alacak?..
  Devlet bu konuda ne yapıyor, ne yapmayı planlıyor?..
  En ufak bir hareket göremediğimiz için gerçekten üzgünüz...
  Devlet olmak; hayati konularda en katı önlemlerin alınmasını gerektirir...
  Vatandaşın can ve mal güvenliğini garanti altına almayı gerektirir...
  Hele tanınmamış, ambargolar altında yaşayan bir ülke iseniz...
  Sadece kendi halkınıza karşı değil, dışa karşı çok iyi bir imaj yaratmak zorundasınız...
  Kötü çevre ve ölümlü trafik kazaları, turizmin gelişmesini de engeller...
  Ayrıca güzel ülkemizin imajını zedeler... 

YORUM EKLE

banner608

banner474