banner564

Kış yağışları için hazır mıyız?

Bulunduğumuz coğrafyada yılın en güzel mevsimsel günlerini yaşıyoruz. Havalar ne sıcak ne de soğuk. Ancak sonbaharın ortalarına gelmemize rağmen henüz yağmurla doyasıya hasret gideremedik. Toprağın yağmurla buluşmasını umut ederken diğer bir yandan meteoroloji verileri kurak bir kış mevsiminin bizi belirtmektedir.
Yaşadığımız coğrafyada pek sözü edilmese de dünya ülkeleri küresel ısınma için mücadele etmektedirler. Bu ortak mücadelenin adı ise Paris Antlaşmasıdır. Paris Antlaşması, Paris'te, Aralık 2015'te yapılan 21. Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Taraflar Konferansı'nda (COP21 olarak da anılır) onaylanan İklim Anlaşması, Nisan 2016 da 190'dan fazla ülke tarafından imzalanmıştı. Anlaşma, 5 Ekim 2016 itibariyle, küresel sera gazı emisyonlarının %55’ini oluşturan en az 55 ülkenin anlaşmayı onaylaması koşulunun karşılanması sonucunda, 4 Kasım 2016 itibariyle yürürlüğe girmiştir.
Anlaşmanın en önemli hedefi, küresel ortalama sıcaklık artışının sanayileşme öncesi döneme göre 2°C altında tutulması; ilave olarak ise bu artışın 1,5°C’nin altında tutulmasına yönelik küresel çabaların sürdürülmesi olarak ifade etmektedir. İklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı uyum kabiliyetinin ve iklim direncinin arttırılması; düşük sera gazı emisyonlu kalkınmanın temin edilmesi ve bunlar gerçekleştirilirken, gıda üretiminin zarar görmemesi diğer bir temel hedef olarak belirtilmektedir. Son olarak, düşük emisyonlu ve iklim dirençli kalkınma yolunda finans akışının istikrarlı hale getirilmesi hedefler arasında yerini almaktadır.
Küresel ısınma özellikle gelişmekte olan ülkelerde tarım üretiminde ve içme suyunda ani düşüşe neden olacak ve bulaşıcı hastalık riskini beraberinde getirecektir. Yağmurların azalması birçok fakir ülkede hayvancılık için büyük önem taşıyan otlakların kurumasına yol açacak, otlakların kuruması da hayvanların ölmesine ve hayvancılıkla geçimini sağlayan göçer insanların açlıkla karşı karşıya kalmasına neden olacaktır. 

Her konuda yanımıza olan Türkiye Cumhuriyeti de Paris Anlaşmasını, 22 Nisan 2016 tarihinde, New York’ta düzenlenen Yüksek Düzeyli İmza Töreni’nde 175 ülke temsilcisiyle birlikte imzalamıştı. 7 Ekim 2021 tarihinde de Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından uygun bulunarak yürürlüğe girmiştir.

Elbette biz içinde bulunduğumuz siyasi nedenlerden dolayı Paris Antlaşmasına taraf olamıyoruz, ancak yakın coğrafyamızdaki ülkeleri küresel ısınma konusunda yaptıkları çalışmaları örnek alamayacağımız anlamına gelmez. Bizler küresel ısınma ile azalan su kaynaklarımızın idareli kullanılması yönünde ne gibi çalışmalar yapıyoruz… Dere yataklarını temizleyip, gölet veya baraj alanlarına yönlendirme çalışmaları yaptık mı? Dahası su toplama alanlarının yağış toplaması için bakımlarını yaptık mı? Hiç sanmıyorum…

Su değerli bir kaynaktır ancak değerini yokluğunda kavradığımız bir kaynak. Susuz bir hayatın devam ettirilemeyeceğini her zaman için hatırlayalım. Suyun olmadığı yerde barış da yoktur…

Herkese güzel bir hafta dileklerimle, iyi pazarlar. 

YORUM EKLE
YORUMLAR
Bir Vatandas
Bir Vatandas - 2 yıl Önce

Her yeri beton ve asfaltla dosemeye devam ettikce ve yuzeydeki toprak bitki ortusu azaldikca yagmurlarla gelen suyun topraga emilmesi gittikce azalacak ve yuzeyden akan su sehirlesmis betonlasmis yerlerde sel felaktelerini de artiracak. KKTC de onu alinmayan ve kimsenin de pek takmadigi vahsi bir doga katliami soz konusudur ve her gecen gun daha da kotuleserek devam etmektedir. Bugun mahvettigimiz doganin degerini ilerde anlaycagiz ama isisten gecmis olacak. Fakat bunlar sadece sagir kulaklara soylenilen sozler. Kimsenin pek de umurunda degil.

Yazilariniz icin tesekkurler zevkle okuyor ve takip ediyoruz.

banner608

banner474