banner564

Kişiye göre ülke yönetimi

   Sosyal medyada ‘çok az’ olsa da doğru dürüst yazı bulabilirsiniz…
   Bazen 3 saatte 3 yazıyı zor seçebiliyorsunuz…
   Mesela; dün paylaşılan doğru yazılardan biri; yaşam biçimimizle ilgiliydi…
   Çok kısa ama anlamlı ifadeler içeriyordu…
   Şimdi onu geliştirelim…
   Avrupalılar; özellikle emeklilik sonrasında evlerini satarak 30-40 metre karelik bir daireye taşınıyor, elde kalan parayla geziyor, değişik kültürleri öğreniyor…
   Sinemaya, konsere, tiyatroya, kitap ve gazete okumaya para ayırabiliyor…
   Bizde ‘en yüksektekiler’ bile çok zaman gazete okumuyor…
   Birileri “bak senin için ne yazmış” diyorsa, o zaman bakıyor…
   Bunun dışında ‘bakanlara, bakmayanlara’ sorunuz bakalım gazeteler ne yazmış?..
   “Vallahi bugün yoğunluktan bakamadım” diyerek, işin içinden çıkıveriyorlar…
   Peki bizdeki kültür nedir?..
   “Okuma yazma oranı yüksek” sloganı altında okumayan, araştırmayan, öğrenmeyen bir kültür vardır…
   Bilmeden, öğrenmeden konuşan…
   Kendinden olmayanı suçlayan…
   Yalan, yanlış paylaşımların altına like koyan…
   Hatta yalana yalanla yorum ekleyen…
   Daha başka?..
   Bir işe girdikten kısa bir süre sonra lüks araba kullanan…
   Sonra o lüks aracın bakımını yaptıramayınca Türk lirasının değer kaybına küfreden…
   Ülkenin yaşanmaz hale gelmesinden yakınan…
   Meyhanede bir gece için bin lira verirken, 8 veya 10 lira ödeyip gazete okumayan…
   Para bulduğu anda lüks bir eve taşınan…
   Arkasından yazlık da isteyen…
   Yüzme havuzlu olmasını şart koşan…
   Sonra o kocaman evi temizleyecek hizmetçi arayan…
   Kadın 600 lira isteyince bunu haksız bulan…
   Yeni elbiseyi akşam yemeğinde veya baloda giyen…
   Diğer saatlerde üstünü başını önemsemeyen…
  Marketten 2 paket cips çalan garibana bir yıl hapislik verilmesine ses çıkarmayıp, aşırı sürat ve alkol tesiri altında adam öldürene 4 yıl hapisliği çok bulan…
   Güney Kıbrıs’a geçtiğinde özelleştirilmiş yat limanlarında, yabancılara ait alı-veriş merkezlerinde artistik pozlar verip bunu gururla paylaşan…
   Fakat kendi bölgesinde özelleştirmeyi ‘öcü’ gören…
  Vergi toplayamadığı için hükümetleri eleştiren, fakat vergiden kaçan, gelirinin binde birini dahi göstermeyen…
   Yabancıların ülkeyi işgal ettiğini söyleyerek ağır eleştirilerde bulunan; fakat iş yerinde kayıtsız yabancı işçi çalıştıran…
   Çevre kirliliğinden şikayet ederken, araçtan dışarıya sigarasını, muz kabuğunu fırlatan…
   Evinin pis atık sularını kanalizasyona bağlamayan…
   Aracından çıkan kara dumanları görmezden gelen…
   Aracını tamir ettirmek yerine, cepteki parayı meyhanede veya gece kulübünde harcayan…
   Uzatacak olsak sayfalar sığmaz…
   İşte bizim hayat hikayemizin özeti budur…
   Hem iktidar, hem de muhalefet olabilmek önemli…
   Sandığa giderken, iş veren adamı desteklemeli…
   Karanlıkta kalınca sövmeli, elektrik kurumuna münhalsiz eleman alınca seyretmeli…
   Ne güzel bir ‘düzencik’ yaratmışız böyle…
   Helal olsun…  

YORUM EKLE
YORUMLAR
Magusalı
Magusalı - 7 ay Önce

Doğruya doğru demek lazım.

Ck
Ck - 7 ay Önce

Elektrik kurumuna yapılan münhalsiz alımlar açık açık yapıldı. Kimse neden sesini cıkarmıyor? Yazıklar olsun!!! Acaba öğretmenlik sınavları hakkıyla mı yapılıyor? Düşünmeden edemiyoruz. Sinav sorularını kim hazırlıyor? Soruları hazırlayanlar sınav yapilana kadar nerede kalıyor? Telefonları alınıyor mu? Matbaa da çalışanlar nerede kalıyor? Dışarı ile irtibatları sinava kadar kesiliyor mu? Nasıl oluyor gerçekten?

banner608

banner474