banner564

KKTC’ye yatırımın mükafatı

  Büyük riskler alarak Kıbrıs’a yatırımlar yapan ve bu yüzden maddi, manevi ağır bedeller ödeyen işadamı Asil Nadir’in başına gelenleri bir veya iki kitaba sığdırmak mümkün değildir…
  Geçmişte yaşananları anlatırken her fırsatta narenciye ve turizm sektöründe yaşadıklarından söz ederdi…
  Özellikle Jasmine Court Oteli’nin açılış sürecinde yaşananlar unutulamaz…
  Ülkesine turist getirebilmek için dünyanın sayılı mimarlarını adaya davet etmiş, güzel projeler çizdirmiş ve büyük paralar harcayarak Jasmine Court’u inşa etmişti…
  Otelin açılış gecesinde Asil Bey yoktu… 
  Ama top protokol oradaydı…
  Çok sayıda kişi kahramanlık nutukları atmış, Asil Bey’e övgüler yağdırmıştı…
  Asil Bey, İngiltere’den adaya turist taşıyabilmek için bir de hava yolu şirketi kurmuştu…
  Ambargolara meydan okuyan, müthiş bir iş başarmıştı…
  Şimdi gelelim otelin ilk konuklarına…
  Londra’dan gelen 70 kadar İngiliz turist Ercan Havaalanı’ndan ayrılıp, otobüslerle Jasmine Court’a götürüldüğünde ilginç bir durumla yüzleşmişti…
  Davullar zurnalar çalıyor, oyunlar oynanıyordu…
  İngilizleri karşılamak için mi?..
  Keşke öyle olsaydı…
  Otelin giriş kapısında kocaman bir pankart vardı:
  “Bu iş yerinde grev var…”
  Daha ilk iş gününde…
  İlk kafilenin gelişinde…
  Davulcu ve zurnacının eylemciler için çaldığını şimdi anlayabiliyor muyuz?..
  İngiliz turistler şaşkın bakışlar arasında beklerken, işveren temsilcisi sendikacılarla müzakereye oturup, kabul edilemeyecek şartlara “evet” dedikten sonra greve son verilmiş, turistler saatlerce bekledikten sonra otele giriş yapmışlardı…

Nereden nereye?..

  Kuzey Kıbrıs’a yatırım mı istiyorsunuz?..
  Büyük riskleri göze mi alıyorsunuz?..
  Saray Otel ve Celebrity’den sonra, bir Türk şirketinin büyük paralar harcayarak faaliyete geçirdiği 5 yıldızlı bir otelin açılış öyküsü, KKTC’ye yatırım yapmayı düşünen herkes için yol göstericidir…
  Aklını başına topla ve sakın ola bu ülkeye yatırım yapma…
  Asil Nadir’den sonra Türkiye’nin köklü kuruluşlarından Net Holding adaya geldi…
  O dönemde, KKTC’deki kahramanlar adaya yatırım yapmayan Türk işadamlarını suçluyordu…
  Besim Tibuk da bu suçlamalara, yatırım yapma kararıyla karşılık vermek istemişti…
  İlk günden itibaren yaşadığı sıkıntıların bir kısmını yayınladığı kitaplarda aktarmış olabilir…
  Fakat tamamını anlatması için daha çok kitap yazılması gerekiyor…
  Besim Bey’in, yatırımın sırasında ve sonrasında ülke insanına nasıl sahip çıktığını ve öncelik verdiğini bilenler şu günlerde gizlenmek yerine ortaya çıkmalı ve gerçekleri kamuoyu ile paylaşmalıdır…
  “Sahillerimize el koyan bu oteller yerli malı almıyor” diyenlerin karşısına rakamlarla çıkılmalıdır…
  Geçtiğimiz yıl yüzlerce yerli firmadan temin edilen ürünler için 650 milyon lira ödendiği, seviyesiz saldırılarda bulunanların gözlerine sokulmalıdır…
  Güney Kıbrıs’tan gelen önemli siyasetçi ve işadamlarının bile yapılan yatırımlara övgüler düzmesi karşısında sevinmesi ve gururlanması gerekenler; bunun tam tersini yapıyorsa, bundan sonraki süreç gözden geçirilmelidir…
  “Kıbrıs’ta kıskançlık, temelsiz saldırı kültürü ve ihanetin boyutunu ölçmeden niye bu kadar yatırım yaptınız?” diyerek Besim Tibuk’u eleştirenlerin haklı çıktığı günlerden geçiyoruz…
  Burada azınlıkta olan bir kesim maalesef saldırı kültürüyle, büyük çoğunluğu yıldırmaya çalışıyor…
  KKTC’yi yaşatmaktan söz edenler ise sessiz ve tepkisiz kalarak onları güçlendiriyor…
  Temelsiz saldırılar ve karalama yöntemleri cezasız kalıyor…
  Bu gidişatın sonu, sadece ekonominin değil, siyasetin ve devletin geleceğini çökertmektir…
  Bizden uyarması… 

YORUM EKLE
YORUMLAR
Murat aYHAN
Murat aYHAN - 4 yıl Önce

Şimdi sadece turizm mi? kumara açık bir ülke olması mı tercih nedeni? Neredeyse ağlayacağım. Yatırım indirimleri, muafiyetler nelerdi onları da yazsanız keşke...

Ahneet karam
Ahneet karam - 4 yıl Önce

Parayi neyleym ben derdime derman bulunmayinca

banner471

banner474