banner564

“…Konuşmalar Afaki” ve İşçi Fonu

2019’un son makalesi ne olmalı diye düşündüm. Ama yine de bu makaleyi yazmaya karar verdim. Evet, yol güvenliğine yatırım yapmak gerçekten önemli önceliklerden biridir. Sağlık, eğitim de öncelikler arasındadır. Kaynak sorunu olduğu da açıktır. İş başındaki hükümet, Türkiye'den kaynak alacağı vaadi ile iş başına geldi. Kaynak gelmeyince ise ne yapacağını şaşırdı. 
Şimdi, Yerli İstihdama Katkı Fonunda bulunan 260 milyon TL'lik kaynağı kullanma niyeti ortaya koydu. Böylece açıklamalar ve karşı açıklamalarla toplum yine havanda su döven bir hale girdi.
Önce, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Faiz Sucuoğlu’nun şu açıklamasını ele almak gerekir. “Sadece Bakanlar Kurulu’nda Başbakan ve Yardımcısı iyi bir niyet belirtti, ama işin detayı konuşulmadı. Önce fonun detayı çıksın; rapor çıkar, ne kadar gelir ve gider olduğu ortaya çıkar, bunun üzerine oturulur ve belli bir yüzdelik ortaya konur, ne kadar verilir konuşulur. Bana göre, “Şu ana kadar konuşmalar afaki.” Sayın Sucuoğlu böyle diyor. Açıkça “afaki" diyor. 
İşte gerçek bu. Başbakan ve Başbakan Yardımcısı iyi niyet olarak bir konu gündeme getirmiş, ancak bununla ilgili olarak esasa dönük hiçbir çalışma yapılmadan, o sohbet, karar diye topluma açıklanmış. Daha ne rapor var ortada, nede ne olduğu... Ama yer yerinden oynadı. Şimdi olayı elleyelim.
Bu fon, rahmetli Sonay Adem'in Çalışma Bakanlığı döneminde kuruldu. Ancak hükümetin ömrü bunu kullanmaya yetmedi. Daha sonra kurulan UBP Hükümetleri döneminde de devam etti. Sayın Türkay Tokel'in döneminden başlayarak yerli istihdam için bu değerlendirilmeye başlandı. Kurulan tüm hükümetler, çalışma hayatı içinde yerel iş gücünün yer almasına önemli katkı sağlayan bu uygulamayı devam ettirdi. Kimi uygulamalar tartışma yarattı. Basına destek, çok tartışmaya yol açtı. 
Şimdi kaynak sorunu var. Bu nedenle hemen orada biriken bu fona el atma gündeme girdi. Peki, bu fonun mükellefiyeti ne kadardır? Diyelim ki bu fona el koydunuz. 2008 sonundan itibaren gelmiş geçmiş tüm hükümetler döneminde fonun sağladığı destekle, özel sektörde istihdam edilen binlerce genç ne olacak? Fon ortadan kalkınca, işsizlikle karşılaşmayacak mı? Bunun için “Konuşmalar Afaki.” Üstelik kaynak konusuna yaklaşım da afaki...
Çünkü, 4’lü koalisyon döneminin hükümeti, Karayolları için Merkez Bankası’nın karından 50 milyon TL'lik yasal temeli olan bir kaynağı avans olarak kullanmak istedi. Bugün İhtiyat Sandığı Fonuna, ”Afaki” konuşmalarla el koymayı gündeme getiren UBP- HP Koalisyonun büyük ortağı UBP; o dönem Ana Muhalefet Partisi; HP'de, yine Bayındırlık Bakanlığını yöneten parti idi.
Ama ikisi birden o dönem buna karşı çıkmıştı. Bakanlar Kurulunun kararı ile olabilecek işi engellediler. Neden? Çünkü Türkiye’den, ikisinin hükümet olması halinde para oluk gibi akacaktı!
Sonuç acı oldu. Bir yandan dış politik gelişmeler nedeni ile Savunma harcamaları artan ve ciddi ekonomik sıkıntılar içinde olan Türkiye’yi, Kıbrıs Türk toplumu indinde sözünü tutmayan konuma ittiler. Diğer yandan ise Kıbrıs Türk halkı da kaynak sıkıntısı nedeni ile dertler yaşıyor.
Dün, Merkez Bankası kaynağının kullanımını reddetmeleri de ”Afaki“ bir muhalefet örneği idi. Bugün inceleyip, tartmadan İhtiyat Sandığı kaynağına el koyma açıklaması da “Afakidir.”
Artık devletin, “Mulla Hasan'nın Kahvesindeki Konuşmalarla“ yönetilemeyeceğini en başta hükümette olanlar, sonra Meclis’te temsil edilen tüm partiler iyice kavramalıdır. Doğru politikaları temel alan veriye dayalı program ve projeler siyasetin esasını oluşturmalıdır. 

YORUM EKLE

banner471

banner473