Kıbrıs’ın güneyinde 2 bin 600 kişiye test yapılıyor; bazen 2, bazen daha az veya az daha fazla pozitif vaka bulunuyor…
   Kuzey Kıbrıs’ta son günlerde 34 ile 55 arası kişiye test yapılıyor, pozitif vaka bulunmuyor…
   Güney Kıbrıs’ta nüfusun yüzde 12’sine ‘Coronavirüs’ testi uygulandığı belirtilirken, Kuzey Kıbrıs’ta nüfus bilinmediği için yapılan test oranları hakkında ayrıntıya girilemiyor…  
   Gerçek durum böyledir…
   Öyleyse; ne yapmalıyız…
  “Kara sınır kapılarını daha uzun süre kapalı tutarak, güneyden ‘Corona’ gelmesini önleyelim” düşüncesinde olanlara mı destek verelim; yoksa daha mantıklı bir adımla “sağlık sertifikası olanlar buyursun gelsin” mi diyelim?..
   Evet kendimizi korumalıyız…
   Ancak; kendi içimizdeki durumu net olarak bilmiyoruz…
   Güneydeki testlerin onda birini dahi yapamıyoruz…
   Çalışmaya başlayan iş yerlerini denetleyemiyoruz…
   Lokantalarda, garajlarda, salonlarda ‘Coronavirüs’ önlemlerine ne kadar uyulduğunu bilmiyoruz…
   Diğer tarafta kapsamlı testler sonucunda sadece 2 pozitif vakanın meydana geldiğini duyunca ‘öcü korkusuna’ kapılıyoruz…
   Üç aydan beri güneydeki işine gidemeyen bin 500 civarındaki insanımızın yaşadığı sıkıntıları görmezden geliyoruz…
   Öyleyse bir tercih yapmak lazım…
   Ya bu politikaya devam, ya da güneyde çalışanların maaşlarını ödeme…
   Buyurun kararı siz verin…

Avrupalılar aptal mı?

   İkinci önemli konu turizmle ilgilidir…
   Bizim taraf hala ne yapacağını bilmez durumda…
   Otellerin 1 Haziran’dan itibaren açılması kararlaştırıldığı halde, uçuşların ve gemi seferlerinin ne zaman başlayacağı bilinmiyor…
   Kara sınır kapılarının ne zaman açılacağı da bilinmiyor…
   Güney Kıbrıs haziran ayında uçuşları başlatma kararının yanı sıra, ilerleyen aylarda ne kadar turist ağırlayacağını dahi biliyor…
   Sadece ağustos ayında 600 bin turist hedefinden söz ediliyor…
   Bizim için değil bir ayda bir yılda bu kadar turist ağırlamak hayalden öte bir şeydir…
   Onlar karar üretip, bir uçak şirketini Larnaka’ya çekebiliyor…
   Bizler de ileriye yönelik yeni fikirler geliştirmeli, Türkiye’deki havayolu şirketleriyle görüşmeler yapmalı, tanıtım kampanyalarını hızla başlatmalıyız…
   Krizi fırsata çevirme şansımız vardır…
   Bunu harcamayalım…