banner564

Kötü yaşam kader mi oldu?

   Avrupa Birliği tarafından adanın her iki kesiminde belirli aralıklarla kamuoyu araştırması yapılıyor…
   Kıbrıslı Türklerle ilgili son anketin sonuçları, siyasilerimiz açısından bir ders niteliğindedir…
   Tümünün uyanması ve yeni bir strateji ile halkın beklentilerine yanıt vermesi gerekiyor…
   Ama nerede gezer?..
   İlgilenen yok…
   Kendini düzeltmek ve sorunların üzerine gitmek isteyen de yok…
   Kamuoyu araştırmalarında Kıbrıs Türk halkının yüzde 91’i ‘ülkede işlerin iyi gitmediğini’ belirtiyor ve en önemli sorunları şöyle sıralıyor:
   Ekonomi, pahalılık, elektrik, sağlık, eğitim, çevre...
   Çevre kirliliğinden rahatsız olanların sayısı oldukça düşüktü...
    Demek ki; kirliliğe alışıyoruz... 
   Halbuki; Kuzey Kıbrıs’ın en önemli sorunlarından biri çevre kirliliği ve trafik kazalarında meydana gelen ürkütücü artışlardır...
   Çevrenin giderek bozulması ve her tarafın çöplüğe dönüşmesi üzücü olduğu kadar gelecek açısından endişe vericidir...
  Birçok belediyenin temizlik konusunda yetersiz kaldığı bir gerçektir...
  Ama bizler de sürekli kirleten veya kirletenlere karşı tepkisiz kalan insanlarız...
  Evimizin içindeki kullanılmaz eşyaları; tüm pislikleri kapı önüne koyarak birilerinin gelip bunları kaldırmasını bekleriz...

Ya çözüm olursa?..

 Özellikle Avrupalı olmak için çırpınanlar; AB üyesi ülkelerde eskimiş koltukları veya hurdaya çıkmış beyaz eşyaları kapı önüne koyamayacaklarını, bunun suç teşkil ettiğini şimdiden bir köşeye yazsınlar...
 Avrupa’daki uygulamaları KKTC’de gündeme getirmek için illa ki Kıbrıs sorununun çözümünü beklemek de yanlıştır...
 Daha temiz bir çevre, daha sağlıklı bir yaşam için AB ülkelerindeki kuralları çoktan buraya getirip, uygulamalıydık...
 Vatandaşların sorumlulukları kadar belediyelerin de gerek çevre, gerekse trafik konularında ciddi sorumlulukları vardır... 
 Başkent Lefkoşa’da kent içi dahil, ana yolların hemen hepsi yıpranmış, trafik açısından sakıncalı bir durumdadır...
 Yolların hemen hepsinde trafik ikaz çizgileri silinmiş, yok olmuş vaziyettedir...
 Benzeri durum diğer birçok kentimiz için de geçerlidir...

Otlar ağaç oldu

 Ayrıca ana yollarda ağaç boyuna ulaşmış otlar vardır...
 Bazı yerlerde trafik ikaz işaretlerini kapatan bu otları temizleyecek herhangi bir makam yoktur...
 Hemen tüm bölgelerimizde orta refüjler otlarla örtülüdür...
 Ağaç boyundaki otları ne gören oluyor, ne de temizleyen...
 Lefkoşa’nın en işlek caddesi olan Dr. Fazıl Küçük Bulvarı da çok kötü durumdadır...
 Yol ortasında ve kenarlarında trafik çizgileri görünmez haldedir...
 Yolun birçok yerinde çökmeler vardır...
 Kıbrıs’ta doğan, büyüyen ve halen burada yaşayan insanlar olarak; bizlere bu yaşatılanlar karşısında hem üzülüyor, hem de utanıyoruz...
 Seçim zamanında oy verdiğimiz insanların, bir makama geldikten sonra görevlerini ihmal etmelerinin bir insanlık suçu olduğunu anlamalarını bekliyoruz ama olmuyor, anlamıyorlar...
 Bu devlete ve insanlara yeterince hizmet vermiyorlar...
 Türkiye’den gelen paraları aydan aya kamu görevlilerine dağıtmanın dışında bir faaliyet göstermiyorlar...
 Yollar çökmüş, trafik ikaz işaretleri yok olmuş, insanların hayatı tehlikeye atılmış, her taraf kuru otlarla kaplanmış, çöp dağları oluşmuş, plastik torbalar havada uçuyormuş, bunların hiçbirini görmüyor, umursamıyor ve önlem almıyorlar...
 Böylesi güzel bir ülkenin gözlerimizin önünde batmasını sadece seyrediyorlar...
 Bundan 48 yıl önce elde edilen olanaklarla, küçük bir İsviçre olması gereken Kıbrıs’ın kuzeyini ‘çöplüğe’ çevirmenin bir insanlık suçu olduğunu onlara birilerinin sürekli hatırlatması gerekiyor...
 Peki bunu kim yapacak?..
 Elbette sivil toplum örgütleri...
 Sıradan vatandaşlar da onları ‘ses vermeye’ zorlayacak...
 Ama bunların hiçbirisi yapılmıyor...
 Kötü yaşam kader olmuş durumda…
 Öyleyse başa gelen çekilecek… 

YORUM EKLE
YORUMLAR
Hasan Nuri
Hasan Nuri - 1 yıl Önce

Her geçen gün AB yaşam şartlarından uzaklaşan Kıbrıslı Türkler bu kötü gidişattan ancak Kuzey Kıbrıs’ta sil baştan yeni bir sayfa açmakla kurtulabilir ! Mevcut çökmüş sistem ile Avrupa değil Afrika bile olamayacağımızı bilmeyenimiz mi var ! Gerçekçi olalım milli nutuklar ile Batırdığımız KKTC ile bir arpa boyu gidebilmemiz mümkün değildir , İngiltere’deki 50bin Kıbrıslı Türkleri Ülkemize getirebilsek İhya oluruz doğru da KKTC’yi getirdiğimiz noktada bu vahim haliyle hangi Londralı Kıbrıslı Türk buraya gelmek ister ki ? İçine düştüğümüz gidişat ile bırakın İngiltere’dekilerin gelmesini KKTC ‘deki Kıbrıslı Türklerin göçünü bile durdurabilmemiz mümkün değildir! Cennetten bir parça Ülkemizi maalesef bugün yaşanamayacak bir Cehenneme çevirdik !
Lağım suları ile yoğrulmuş Havası ve Çevresi talan olup Kirletilmiş suçluların kol gezdiği çalanın yapanın vuranın ve Kıranın yanına kaldığı bir KKTC’den başka ne bekleyebiliriz ki !

Öz
Öz - 1 yıl Önce

Hesap verilebilirlik. Ortada çöp meselesi varsa, çöpü döken, dökülen yerden sorumlu olan, o yerin sorumlusunu denetleyen, denetleyeni atayan hesap vermelidir. Yolların ve trafiğin bozulması da, denizin kirletilmesi, dağların oyulması da öyle. İyi de iradesini halktan değil de, başka yerlerden alanlar kimi ve neyi denetleyip, kime hesap verecekler ki. K/Türkler neden AB ni istiyorlar? Kurallar ve kaideler için. AB kurallar üzerine kurulmuş bir birlik. Ya KKTC? Denktaşın 3 dönem başkanlığının yolunu açmak için değil mi? AB kurallar uygulanması için getirilir. Ya bizde ?

banner608

banner474