Ülkemiz için kritik bir haftaya girdik, eğer bu hafta vaka sayısında herhangi bir artış yaşanmazsa bir hafta sonrası için umutlanmaya başlayabiliriz. Ama bunun olabilmesi için bulunduğumuz bu yeni hafta son derece önemli.
Enfeksiyon uzmanları, 27 Mart - 7 Nisan tarihlerine dikkat çekiyor ve uyarıyor. Zira bu virüsün görüldüğü ülkelerde ikinci haftalarda enfekte olan sayısı tavan yapıyor. 
Zaten aramızda yeni enfekte olanlar var ise bu hafta ortaya çıkmaları gerekiyor. Dediğim gibi bu haftayı atlatabilirsek gelecek haftadan sonra hayat bir nebze olsun normale dönebilecektir.

Süt ürünlerinin üretimi artırılmalı
Ada’nın yeşile büründüğü, kuzuların artık otlamaya başladığı ve sütün en bol olduğu günlerdeyiz. Coronavirüs salgını nedeni ile kimse sokağa çıkmıyor, parasal durum da ortada olunca süt ürünlerine olan talep yarı yarıya azalmış durumda.
Tarım Bakanlığı süt alımlarının bu nedenle yarı yarıya azaltılacağını ve üretimde de düşüşe gidileceğini açıkladı. Elbette üretici bu ürünü satamadıktan sonra üretmesinin bir mantığı yok. Veya depolarında tutmasının ekstra maliyetini karşılamaya gücü de olmayabilir.
Ama bu ülke ekonomisine yapacağımız en büyük kötülük, “Ekonominin küçülmesine gitmek.” Gerçekten bizi bitiren bir davranış biçimi olabilir.
Bence üretime ara vermeden devletin bu konuda bir geçici süspanse politikası oluşturması ve yerli üretimi bu konuda destekleyip, sütün bol olduğu şu günlerde peynir, tereyağı, hellim, kaşar gibi süt ürünlerinin fiyatlarının düşürülmesi ve insanların bu zor günlerinde süt ürünlerine daha kolay erişim sağlanması gerekiyor.
Eğer süt üretimini düşürürseniz, hayvancı dara girecek ve bir daha belki bu işi yapamaz hale gelecektir.
Eğer süt ürünlerini azaltırsak, ülkemizde süt ürünleri sağlayıcıları zaten zor günlerden geçiyorlardı, bu krizi kesinlikle atlatamayacaklar.
Eğer süt üretimini artırmazsak ve süt ürünlerinde azalma olursa fiyatlar artar ve zaten alım zorluğu çeken vatandaşlar daha da zor bir ekonomik tablo ile karşı karşıya kalır.

Belediyeler batacak
Hükümetin açıkladığı son ekonomik pakete göre; belediyelerden de önemli bir kesinti yapılacak. Zaten mevcut 28 belediyemizin en az 20 tanesi fiilen batmış durumda. Geriye kalan 8 belediye ise eh işte kendi kendine yetebilmenin derdindeydi. 
Şimdi belediyelerden kesinti yapılacak olması, zorda olan bu belediyelerimizin batması anlamına gelecek. Bugün normal şartlarda bile çalışanlarına maaş vermekte zorlanan belediyeler yüzde 25’lere varan kesinti ile hizmet veremez hale gelecektir.
Bugün virüs salgını ile en çok uğraşan kurumların başında belediyeler gelmektedir. Her gün yüzlerce belediye emekçisi, virüs salgınından halkımızı korumak adına gece gündüz ilaçlama yapmaktadır. 
Eğer belediyeler bu hizmetleri hatta yanında diğer hizmetleri (en başta çöp toplama) yapamaz hale gelirse sadece Coronavirüs değil başka başka salgınlar ile de uğraşmak zorunda kalacağız ki bunun ekonomiye ve özellikle de maliyeye zararı bugünkünden çok ama çok daha fazla olacaktır. 
Maliye Bakanlığının bu konuda aldığı kararı yeniden gözden geçirmesi ve aklıselim bir karar üretmesi kaçınılmazdır. 

MESAJLAR
Zeki ÇELER: Çalışma Bakanlığını arayıp alınacak önlemlere katkıda bulunmak istemeniz çok ama çok güzel bir düşünce. Bazıları aranmayı bekliyor, oysa herkes elini taşın altına koymalı aranmayı beklemeden. 

Dr. Faiz SUCUOĞLU: Çalışmalarınızı hafta sonu da devam ettirip bazı yeni kararları bu hafta açıklayacağınızı duyduk. Özellikle işsiz kalan yabancılar için bazı önlemler geliştirmişsiniz. 

OKAN HACIALİ: Bu zor günlerde Lefkoşa Karantina Hastanesi’nin ihtiyaç duyduğu 2 cihazı alıp halkımızın hizmetine sunmuşsunuz. Böylesi günlerde yapılan katkıları hiç unutmayacağız, çok teşekkürler. 

Emrah YEŞİLIRMAK: Bölgenizde büyük bir yatırıma başlayan ama çeşitli bürokratik nedenlerden ötürü bir adım bile atamayan yatırımcı, bu zor günlerde sizi ve bölge halkını unutmamış. Bir de o yatırımcı yatırımı yapmış olsaydı o zaman ne yardımlar gelirdi size. 

Dr. Ramadan KAMİLOĞLU: Yapılan açıklamaları ve alınan kararları gördükten sonra artık sizin de ekran orucunuzu bozmanızın vakti geldi de geçiyor bile. Biz bu konuda sizden gelecek haberi bekliyoruz. 

Ersin TATAR: Genel Başkan olduktan sonra MYK’ya atadığınız bir şahsın sosyal medyada “Ben UBP üyesi değilim” dediğini biliyor muydunuz? Üstelik bu kişi en yakınınızdaki bir kişi. 

Reşat AKAR: Kimsenin yapamadığını gene yapıp çok kısa bir sürede rekor bir bağış topladınız. Birçok duyarlı kişi bu yayınların devam etmesini istiyor. Yeni rekorlara hazır olun. 

Dursun OĞUZ: Süt üretimini düşürmek; hayvancının ve süt mamulleri üreticisinin sonunu hazırlayacaktır. Üstelik de sütün en bol olduğu bir dönemde bu karar üreticiyi fena vuracak. 

Candan AVUNDUK: Süt ucuzlasa, siz de biraz fedakarlık etseniz ve halkımız bu zor günlerde sütü ve süt ürünlerini çok daha ucuza tüketse nasıl olur? Bu konuda bir eylem planınız var mı? 

Anıl Kaya: İçinde bulunduğumuz durumu anlatan ve bu dönemde Türkiye Cumhuriyeti’nde toplum olarak beklentilerimizi içeren bir mektubu T.C. Cumhurbaşkanlığına göndermişsiniz. Bakalım bir cevap gelecek mi? 

Kemal ALTUNCUOĞLU: TESKOMB bu zor günlerde esnafların ihtiyaçlarının karşılanabilmesi adına kredi limitlerini bir limit daha yukarı çekmiş. Birçok esnafımıza bu müjdeyi biz verelim istedik. 

Kemal GÖÇER: Ülkemizin en genç iş adamlarından bir tanesi olarak yardım kampanyası başlatmışsınız ve gıda yardımına ihtiyacı olanlara yardım elinizi uzatıyormuşsunuz. Tebrik ediyoruz sizi de sizi yetiştireni de. 

Kudret ÖZERSAY: Geçen haftadan bu yana sizi pek ortalıkta göremedik son günlerde. Hayırdır, ters giden bir şey yok değil mi? Umarım her şey yolundadır. 

Tufan ERHÜRMAN: Ekonomik tedbirleri belli ki toplumun tüm kesimleri sevmedi. Ama hükümet de kaynak yok diyor. Belki bu konuda iki tarafı birilerinin uzlaştırması gerekebilir. 

Ayşegül BAYBARS: Bu gidişle belediyelerin hepsi batacaklar ve yakında belediyelerin anahtarlarını size getirecekler. Eğer bu kesinti kararından dönülmezse işleri çok ama çok zor.