banner564

Kriz masası

Sayın Tufan Erhürman açıkladı. Salı günü tüm parti başkanları bir araya gelecek. Konu sağlık ve ekonomi alanında bu kriz içinde ne yapılabileceğine bakmak… Pandemi başladı başlayalı hep ifade edilen bir olaydı bu. Şimdi bir adım gelişti. Ne çıkar bilinmez. Ama bu bir ilk adım.
Peki buna ihtiyaç var mı? Evet. Bu yeterli mi? Bence bu ilk adım. Ama bunun arkasından, sosyal kesimlerin ortak bir payda da buluşmasının yolu döşenmelidir.
Corona ve ekonomik kriz, tümümüze kralın çıplak olduğunu gösterdi. Ekonominin, insanın ve devletin çok kırılgan bir yapıya sahip olduğu… Pek çok temel çivinin söküldüğü ortaya çıktı. 
Hal bu iken bu kriz içinde dahi Üst Kademe Yöneticileri atamaları devam ediyor. Bu nedenle bir an evvel Devlet Daireleri Müdürlerini Üçlü Kararname kapsamından çıkartmak en stratejik adım olmalıdır. Son dönemde Hükümet Kurma görevi alan Sayın Erhürman’ın hükümet için öne koyduğu ilkelerden biri de bu idi. Görüştüğü partiler buna dönük olumluluk beyan etmişlerdi. İşte şimdi tam zamanıdır. 
Çünkü bu büyük kriz içinde devletin geleneği ve hafızası kalmadığı ortaya çıktı. Sürekli görevden alınmalar ve siyasi atamalar nedeni ile gelenek ve hafıza sıfırlandı. Alınan kimi kararların Anayasa ve yasalara uygun olmadığı; koordinasyondan da yoksun olduğu ve sürekli ertelemek, revize etmek zorunda kalındığı için ciddi güven sorunu yaşadık. Bu nedenle önemli konu kamunun geleneğe ve hafızaya kavuşmasıdır. Parti Başkanları bir araya geldiğinde bunu ele alır ve ortak akılla bir yasal değişikliğine giderlerse, bu başka pek çok konuya dönük ortak noktalara kapı açacaktır. Esas kamu yönetiminin etkinliği ise, onun hafıza ve gelenek kaybını ortadan kaldırmak şarttır. 
 Pandemi ve ekonomik kriz bir konuyu daha netleştirdi. Evet, Türkiye’nin desteği çok önemli ve değerlidir. Ancak bu destek kadar önemli olan diğer yanında kendi yerel kaynaklarımız olduğudur. Bu yerel kaynak hem maddi hem de bilgi ve sorun çözme kabiliyetidir.
Bu iki unsur yan yana olursa yere sağlam basarız. Yoksa yalnız Türkiye’den gelecek desteğe bel bağlar veya yalnızca kendi kaynağımızla kendimizi sınırlarsak, yol alamayacağımız ortaya çıktı. Üstelik yalnız bunlarla değil. Aynı zamanda AB ve uluslararası ekonomik, sağlık kuruluşları ile de bağ kurmalıyız. Elimizde AB, Yeşil Hat ve Mali Yardım Tüzükleri var. BM ile geliştirmemiz gereken ilişkiler var. Bunları da hamasetin körlüğünden uzak ele almalıyız. Bu ilişki ne Türkiye ile olan ilişkimizin alternatifi ne de karşıtıdır. Bu ikisini bir biri ile toplumsal çıkarlarımız temelinde değerlendirmek yalnız bize değil Türkiye AB ilişkilerinin iyileşmesine de katkı sağlar.
Evet, toplumsal ortak çıkarlar önemlidir. Ama bu kötü günlerde kamu çalışanı ile özel sektör çalışanını karşı karşıya getirmek. Kamu çalışanından keselim demek. Buna karşıt olarak da iş dünyasını hedefe koymak verimli ve sonuç alıcı bir ortam yaratmaz. Artık turizm ve eğitimin bu ülkenin tarım, sanayi, inşaat sektörleri ile esnafın çarkının dönmesinin ve kamu gelirlerinin gelişmesinin en önemli alanı olduğunu tümümüz gördük. Yani Pandemi ve döviz krizi bize kralın çıplak olduğunu gösterdi. 
Eğer bu çıplaklığa bir uruba dikeceksek, bilelim ki bu toplumsal ortak akıl ve emekle mümkündür. Bunun için demokrasiye ve toplumun tüm kesimleri ile ve Türkiye ile ortak anlayışa ve AB, BM ile de sıcak ilişkiye ihtiyaç vardır. Parti Başkanları; devleti, geleneğe ve hafızaya kavuşturmak için, kaynak da istemeyen, tersine yalnız mali değil ama akıl ve insan kaynağımızı da verimli kullanmanın yolunu açacak olan Üçlü Kararnameyi Daire Müdürleri üzerinden kaldırma adımında uzlaşın.

YORUM EKLE
YORUMLAR
Turkish power
Turkish power - 3 yıl Önce

Sayın Erhurmanin konuşmaları toplasak 15 cilt ansiklopedi olur ama laf çok icraat yok çünkü reel politik yok ütopya var

banner471

banner474