Başlıkta yer alanların bir biri ile ne ilgisi var diye düşünebilirsiniz. Kulis haberlerine göre KTTO Bürüksel’e bir ziyaret planlıyor. Bu ziyarette gündemlerindeki konulardan biri de Kıbrıs Türk Toplumunun enerji sorunu olacakmış. Doğru bir adım. Ancak Oda, CB Sayın Tatar ile de görüşmeli.
Çünkü, enerji konusunda, Ara Bölgede;  Yeşil Enerji kapsamında iki toplumlu bir proje ortaya koyan ve bu konuda fizibilite çalışmalarını başlatan AB’ye dönük olarak, CB isteksiz ve ipe un sermeye çalışan konumdadır. Onunla ilişkilerini, benim gibi eleştirisel olarak yapmasa bile, bu temel sorundaki isteksizliğinin yanlışlığını Oda, onunla konuşmalı.  Bürüksel ziyaretinde, bu ortak Güneş Enerji girişimine Oda destek vermeli ve üstelik kapasitenin daha da artması talebini yapmalıdır. Ayni zamanda  enerji için görüşecekse, AB’nin; Güneydeki tutuculara karşın, Elektrik enerji sistemimizde önemli yeri olan ıskada sisteminin AB desteği ile olduğunu da onlara hatırlatmalıdır. Bu nedenle Oda, AB Mali Yardım Tüzüğü kapsamında, Orta Gerilim Hatlarının iyileştirilmesi için mali desteği de  talep etmelidir. Eğer bu olursa, AB desteğinin yanına, Türkiye’nin desteğini ve dar dahi olsa kendi kaynaklarımızı da koyarak, Orta Gerilim Hatlarında iyileştirmeyi başarırız. Bu ise elektriğin verimliliği ve kesintisiz iletimi için önemlidir. Kaldı ki bu taleplerde haklıyız.
 Çünkü AB, 2030 yılına kadar Karbon salınımını aşağıya çekme hedefi koydu. Adanın siyasi eşit  tarafı ve çözüm olmasa dahi AB ye dahil olan adanın yarısında var olan bir toplum olarak; bu sürece ancak desteklerle hazırlanabileceğimiz gerçeğini de unutturmamak gerekir. Bu bakımdan, Ticaret Odasının bu Bürüksel ziyareti çok önemlidir. Bunun verimli olması için yalnız Ticaret Odasının bir politikasının olması yetmez. Evet, Oda kendi politikasını geliştirmeli.. Ama bunu yaparken de ayni zamanda toplumda var olan tüm siyasi ve sivil toplumla da bunun toplumsal ortak payda olması için diyalog kurması gerekir. Fakat her şeyden evvel, oluşturacağı bu açılım politikasının yol alması için, başta Cumhurbaşkanı Sayın Tatar ve Başbakan Sayın Üstel’in Başbakanlık yaptığı hükümetin bu konulara ve AB ile ilişkilere darbe vuran isteksiz tutumuna dönük olarak ta düşüncelerini iletmesi ve bu hatadan dönülmesine katkı koyması gerekir. KTTO Yönetimi şunu unutmasın. Yeşil Hat Tüzüğü, Mali Yardım Tüzükleri, sınır kapılarının artan sayısı ve gerekse Taşınmaz Mal Komisyonu Yasası ve diğer açılımlar, yalnız dönemin CB, Başbakanı, Dışişleri Bakanı ve Hükümetlerinin katkıları ile olmadı. Bunlar KTTO, KTSO, Esnaf Odası, Müteahhitler Birliği, KTMMO, Barolar Birliği, Sendikaların ve  diğer sivil toplum örgütleri, medyanın  desteği ve yönetimi teşviki ile oluştu. Bu bakımdan bu açılımlardan yararlanan tüm paydaşlar gibi KTTO da artık, bu durgun halden çıkmalıdır. Bu nedenle enerji konusunda Bürüksel ziyareti yerindedir. Bunu artırmak gerekir.
Bu arada BM Barış Gücü yetkilisi Sayın Colin Stewart’ın basında yer alan ve BM Merkezinde ifade ettikleri de çok önemlidir. Sayın Colin, Kıbrıs’ın Kuzeyi için “Ekonomik ve sosyal  durum kötüleşiyor. Ekonomik yaptırımlar halkın daha fazla acı çekmesine neden oluyor. Ama siyasi durumu da değiştirmiyor. Bu yaptırımların niteliğini değiştirme zamanı geldi” dedi. Bu çok önemlidir. Peki BM’ yi Kuzeyden kovmaktan söz eden Tatar, Üstel, Tahsin ortaklığı bu cesur ifadelere katkı oluşturabilir mi? Hayır. Ama Sayın Colin’in  ifadeleri; deniz, hava limanlarından direkt uçuş ve ticaret yapma isteğimize evrensel ciddi desteğe yol döşer mi? Evet. Fakat, BM’ yi Kıbrıs’ın Kuzeyinden kovmaktan  ve AB ile kavgadan başka bir şey düşünmeyen Tatar, Üstel ve Tahsin üçlüsü ile bu yol yürünemez. Siyasi yan ayrı. Ama KTTO bunlara gözünü kapayamaz. Bürüksel ziyareti önemli. Arkasından Oda, eski başkanlarından da destek alarak, Sayın Colin’in değerlendirmesini  ileri  noktaya taşımalıdır.  Buna Türkiye’deki partnerlerini de dahil etmelidir. Siyaset, yalnızca siyasi makamların eline bırakılamayacak denli önemli toplumsal bir olaydır.