KKTC’de en üst makamdan başlayarak, can ve mal güvenliğimizin hiçbir şekilde önemsenmediğini teyit eden bir olay var…
Diyalog bu olayı 2 kez birinci sayfasında duyurmak suretiyle, sorumlu makamda olanları harekete geçirmeye çalıştı…
Fakat nafile!..
Lefkoşa’nın Rum kesimindeki bir süpermarkette kasaplık yapan Altan Karakuş’un aracı 10 gün önce 2 kişi tarafından bombalı saldırı ile havaya uçuruldu…
Saldırıyı yapan 2 kişinin ve kullandıkları aracın görüntüleri kamera kayıtlarına çok net bir şekilde yansıdı…
Buna karşın 2 saldırgan hala bulunamadı…
Altan Karakuş, olaydan 2 gün sonra Cumhurbaşkanı Akıncı’ya bir mektup göndererek, yaşananları etraflıca anlatıp randevu talep etti…
Olayın yaşandığı ilk günden itibaren harekete geçmesi ve Rum liderinden izahat istemesi gereken KKTC’nin Cumhurbaşkanı Akıncı onu kabul etmeyerek, danışmanlığını yapan emekli albaya havale etti...
Bugün oldu, o görüşmeden de herhangi bir sonuç elde edilemedi…
Bizde işte kendi insanına sahip çıkma ve karşı taraftan hesap sorma anlayışı böyledir!..
Üzücü bir durum…
Dayanışma ve yardımlaşma ruhumuz yok edilmiş durumdadır…
Bazılarında makam, bazılarında barış kahramanı olma duygusu maalesef mağdur insanlarımıza sahip çıkılmamasını gerektiriyor!..
Ortada hepimizin ders çıkarması gereken bir durum vardır…
Bugün Türkiye’nin askeri gücüne rağmen, Kıbrıslı Türklere saldırmaktan çekinmeyen ve korkmayan Rumları kollayan bir Rum liderliği vardır…
Rum polisi, Kıbrıslı Türklere yönelik onlarca saldırıdan sadece bir tanesini mahkemeye yansıtırken, 4 ay ceza öngörülen bir saldırgan da beraat ettirildi…
Bunları görmezden gelebilir miyiz?
Bunlara bakınca, garantilerin kaldırıldığı veya sulandırıldığı, tek yanlı müdahale hakkının da olmadığı bir çözüm sonrasında nelerin olabileceğini tahmin edemeyecek kadar aptal mıyız?..
Çapraz oy adı altında Kıbrıslı Türklerin liderini seçme konusunda Rumların etkili olmasını da kabul etmemiz halinde yandık demektir…
Bizi savunması gereken insanların şimdiki durumda dahi saldırıya uğrayan bir vatandaşımızla görüşmemeleri, ayrıca herhangi bir kınamada bulunmamaları hepimizi uyandırmalıdır…
Özersay’a çağrımızdır
Altan Karakuş’un hem kuzeyden, hem de güneyden çıkarılmış araç sigortası vardır…
Kuzeydeki sigorta “Bu olay güneyde olduğu için zararını karşılamaz” diyor…
Rum kesimindeki sigorta ise “Biz ancak marketin hasarını karşılarız” diyor…
Ve bu insan çaresizlik içinde bunalıma sürükleniyor…
Bir yanda bombalı saldırının korkusu…
Diğer yanda arabasız kalması ve 7 bin Euro zarara uğraması…
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, çok fazla meşguliyetinden dolayı bu vatandaşımızı kabul etmiyor ve Rum liderine hesap sorma gereği duymuyorsa, ikinci adres Dışişleri Bakanı Kudret Özersay’dır…
Sayın Özersay’ın bu konuda etkili girişimlerde bulunmasını bekliyoruz…
Ayrıca koalisyon ortaklarına ayrılan 500’er bin liralık “Hane halkına yardım” bütçesi vardır…
Buyursunlar bunun 7 bin Euro’sunu bu vatandaşımız için kullansınlar…
Cumhurbaşkanı’nın bir milyon 300 bin Euro’luk ödeneğini sorgulamaya gerek yok…
Randevu yoksa para da yok demektir…
