Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Sayın Guterres, Gazze’deki açlık için şöyle dedi. “Bu sadece bir insan-lık krizi değildir, küresel vicdanı zorlayan ahlaki bir krizdir.”  İletişimin, mal, hizmet ve insan dolaşımının son derece yaygınlaştığı bu dönemde; Gazze’de yaşananlar, küresel vicdanı zorlayan ahlaki bir krizdir. 2. Dünya Savaşı sırasında Alman faşizminin toplama kamplarında, Musevi inancına sahip Yahudileri açlıkla, ölümle ve işkence ile yok etmeye çalıştığı o katliamdan sonra; bu yaşananlar insanlığın yaşadığı bir başka ahlak krizidir. 2. Dünya Savaşı’nda yenilen Alman faşizminin yaşattığı bu rezaleti insanlık, savaş sonrası o kamplardaki rezaleti gördükten sonra öğrendi. Savaş sonrası bu rezaletin sorgulanma-sında Alman halkı, bu rezaletten haberleri olmadığını söylemekteydi. Bu o dönemin teknik olanakları ve faşizmin yasaklayıcı, baskıcı ortamında anlaşılır bir savunma idi. 
Ancak 21. Yüzyıl başında, gece gündüz TV’lerde savaşın, her anını izleyen, sosyal medyada yaşanan bu rezaleti en ince detayına kadar gören ve öğrenen günümüz insanlığı için, “bilmem, görmedim” de-mek mümkün değildir. Bu nedenle Sayın Guterres’in ifade ettiği gibi bu, küresel bir ahlaki kriz haline dönmüştür. Günlerce bir lokma ekmek, yemek yiyemeyen ve bir deri bir kemik kalmış o çocukların görüntüleri. Bir parça gıda için yardım yerlerine giden Gazzeli Filistinlilere, keskin nişancılarla ateş açıp, onları öldüren İsrail ordu mensuplarının saldırılarını görenlerin vicdanı sızlamaz mı? Dünyanın dört bir tarafında sivil insanlar, demokratik protestolar ve kitlesel gösterilerle bunları protesto ediyor. Bu küre-sel olarak vicdanın daha ölmediğini gösteriyor. Ama bu vicdani durum, devletlerin siyaset alanına yan-sımıyor. Hala bu rezaleti yaşatan İsrail’e karşı, bu vahşeti durdurması için bir baskı gelişmiyor. Aksine görmezlikten gelmekten tutun, siyasi olarak bu vahşeti yaşatan soykırımcı Netenyahu hükümetine, dolaylı destek olmaya kadar, pek çok şey yapılıyor. Ayrıca, bombalarla dövülen o açık hava kampında, Filistinlilerin içecek su, yiyecek bir sokum yemek, ilaç ve insani ihtiyaçlardan mahrum bırakılmasına, aktif bir tepkisizlik içinde dolaylı destek olunuyor. 
Evet yaşanan, küresel bazda bir vicdan ve ahlak krizi ile yüz yüzeyiz. Sayın Guterres bunu doğru ifade etmiştir. Ancak küresel düzeyde yaşanan ahlaki çöküş, gelecek için daha da vahşi intikam ve yok et-mek kültürünü de besliyor. Dünyada bu nedenle; terörün, vahşi savaşların ve kitlesel yok edici silahla-rın daha da etkin ve yaygın olarak kullanılması kültürünü de büyütüyor. Yani Gazze’deki vahşet durdu-rulmazsa; gelecek için insanlık çok kötü gelişmeleri yaşayabilecek. Bu besleniyor.