banner564

Kurları, enflasyonu ve faizleri düşürmek kolay olmayacak

Kurları, enflasyonu ve faizleri düşürmek kolay olmayacak
   Türkiye’de 2017 Ekim sonu itibari ile dış ticaret açığının bir önceki yılın aynı ayına göre 2.796 milyon ABD doları artarak 5.599 milyon ABD dolarına ve birincil gelir dengesi açığının 293 milyon ABD doları artarak 1.073 milyon ABD dolarına yükselmesi dövizde likidite açığı yaratmaktadır. Doğrudan yatırımlardan kaynaklanan net girişler bir önceki yılın aynı ayına göre 54 milyon ABD doları azalarak 614 milyon ABD doları olarak gerçekleşmiştir. Özel sektörün 217,1 milyar ABD doları tutarındaki uzun vadeli kredi borcunun%59,5'inin ABD doları, %34,2’sinin Euro, %4,6’sının Türk lirası ve %1,7’sinin ise diğer döviz cinslerinden oluştuğu ve 18,2 milyar ABD doları tutarındaki kısa vadeli kredi borcunun ise %51,5’inin ABD doları, %27,2’sinin Euro, %21,2’sinin Türk lirası ve %0,1’inin ise diğer döviz cinslerinden oluştuğu görülmektedir. Diğer bir taraftan yıllık cari açık ise bir senelik zaman zarfında yüzde 28,54 oranında artarak 42 milyar dolar seviyesine yükseldi. Buna ek olarak bankacılık sektöründe bulunan 1,7 trilyon TL değerindeki mevduatın % 45’i ise döviz para birimlerinden meydana gelmektedir. Dolayısı ile dövize karşı olan talep 2018 yılında da yoğun şekilde devam edecek ve kurlar üzerinde baskı yaratacaktır. 
   Kurlar üzerinde baskı yaratması muhtemel ikinci faktör ise global piyasalarda Amerikan doları ve İngiliz sterlininin faizlerinin artış trendine girmesidir. Bu bağlamda 2017 yılı içerisinde İngiltere merkez bankası kasım ayında bir kez faiz artırırken, FED (ABD Merkez Bankası)ise  3 kere faiz artırmış ve aralık tutanaklarında 2018 yılında da faiz artışlarına kademeli olarak devam edeceğinin sinyalini vermiştir. Buna ek olarak FED ve Avrupa Merkez bankası 2018 yılında varlık alımlarını kısıtlayarak bilançolarını küçülteceklerini beyan etmiştir. Bu hususta piyasalarda dolar ve euro arzının azalacağına işaret etmektedir. Zira sıkılaşan küresel para politikalarıyla söz konusu üç temel döviz para birimine olan talebin artması ve değer kazanması son derece muhtemeldir.  

Kur Bilgileri 31.12.2016 31.12.2017 Değişim(%)
USD/TRY 3,536 3,818 7,98%
EUR/TRY 3,727 4,577 22,81%
GBP/TRY 4,363 5,163 18,34%
XAU/TRY 133,75 161,81 20,98%

Borç Endeksi (Milyar $) 2016 - 12 2017-10 Değişim (%)
Yıllık Cari Açık -32,6 -41,904 28,54%
Özel Sektör Kredi Borcu -202,8 -217,1 7,05%
 
 Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı Sn. Mehmet Hakan Atilla hakkında, ABD'de görülmekte olan davanın ilk yargılama safhasında, kendisine atfedilen altı adet suçun beşi  için Mahkeme Jürisi tarafından suçlu olduğu yönünde karar verilmiştir. New York Güney Bölgesi Başsavcılığı jürinin kararı sonrası yaptığı açıklamada, "Yabancı bankaların ve bankacıların bir seçeneği var: İran'a ve diğer yaptırım uygulanan ülkelere ya açıkça yardım edersiniz ya da uluslararası bankacılık topluluğunun bir parçası olmayı tercih edersiniz ama bunların ikisini aynı anda yapamazsınız" ifadelerine yer verdi. Böylelikle yaptırım gücünün etkin olduğunu ve gerekirse Türk bankalarının yurt dışı ağlarını ve faaliyetlerini dahi kesebileceği yönünde çok sert bir mesaj verdi. Böylece bireysel cezadan sonra bankanın da bazı suçlamalara ve yaptırımlara tabi tutulabileceği olasılığı gündeme gelmiştir. Buda haliyle Halk bankası hatta bankların geneli için bir siyasi risk niteliğinde karşımızda durmaktadır.  
   Değer kaybeden Türk lirası enflasyon görünümünü de olumsuz yönde etkilemiştir. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Aralık ayı fiyat gelişmeleri değerlendirmesini yayınladı. Değerlendirmede, çekirdek enflasyon göstergelerinin yüksek seyrini sürdürdüğü belirtildi. ithal bileşenli ürünlerde kurla fiyat artışının hızlandığının altı çizildi. TCMB'nin enflasyon değerlendirmesinde, gıdada mal grubu fiyatlarında artışa sebzenin öncülük ettiği vurgulandı.Kurlar aynı zamanda enerji kaynakları ve üretimde kullanılan hammede maliyetlerinin de artmasını sağladı. KKTC’de de enflasyon artışları benzer kalemlerde yaşandı. Mal ve hizmetlerde en fazla artış kurlara endeksli olarak yurt dışı turları, araba, cep telefonu, özel okul, otel ücretlerinde yaşanırken, üretim azlığı ile iç talebin karşılanamaması nedeni ile de kuzu ve dana eti ücretlerinde % 27 civarında artış yaşandı. Üretimin iç talebi karşılayacak seviyelere gelene kadar denetimli et ithalatı ile çekirdek enflasyonu doğrudan etkileyen et fiyatlarının düşürülmesi enflasyon artışına bir nebze de olsa olumlu etki yaratabilir.
YORUM EKLE

banner608

banner474