banner564

Kuzey Kıbrıs’ın ana sorunu kirlenmektir

   KKTC ekonomisinin ‘kağıttan kale’ olduğunu söylediğimiz zaman kızanlar oluyor…
   Bir devlet bu kadar suçlanamazmış…
   Ülke şantiye alanına dönüşmüş…
   Öğrenci akını başlamış…
   Ülkeye gelen yolcu sayısı artmış…
   Öyleyse; bu durumdaki bir ülkenin ekonomisi ‘kağıttan kale’ olamazmış!..
   Keşke demirden kale olsaydı ama öyle değildir…   
   Maaşları bile ‘borçlanarak’ ödeyebilen bir ülkenin ekonomisinden söz ederken ‘demirden kale’ sözünü kullanabilir miyiz?..
   Karayolları yetkilisi sokak lambasını değiştirecek parasının olmadığını söylüyorsa…
   Kanser hastaları sık sık ilaç sıkıntısı çekiyorsa…
   Hastanelerin uzman doktor, malzeme ve cihaz eksikleri giderilemiyorsa…
   Polise personel ve teknik malzeme takviyesi yapılamıyorsa…
   Güzelyurt’ta hastane inşaatı yarım bırakılmışsa…
   Lefke’de tamir edilemeyen mahkeme binasına kilit vurulmuşsa…
   Lefkoşa’daki eski polis binasının restorasyonu 7 yılda bitirilemiyorsa…
   Teknecik santrali her fırsatta tekliyorsa…
   Başbakan’ın itiraf ettiği gibi jeneratörler ömrünü tamamlamışsa…
   Girne Antik Limanı ağır tahribata uğramışsa…
   Eğitim Bakanlığı’nın ödül diye verdiği zarfın içinden para yerine yazı çıkıyorsa…
   O ülkenin veya devletin ekonomisi kağıttan sağlam olabilir mi?..
   Elbette olamaz…

Azınlık bir kesim mutludur

   Belirli bir kesimin, yani azınlık sınıfının ekonomik durumu ‘betondan kale gibi sağlam’ olabilir de; devletin kağıttan başka kalesi yoktur…
   Rum Merkez Bankası’nın kasasında 784 milyon Euro değerinde altın rezervi vardır…
   Peki bizdeki durum nedir?..
   Sıfıra sıfır elde sıfır…
   Ama üzülmeyelim…
   Şimdiki sistemle ve yönetim becerisiyle bundan daha iyiye gidilmesi asla mümkün değildir…
   Kağıdın devrilmesi, yırtılıp, parçalanması an meselesidir…
   Akaryakıt sevkiyatının sadece bir gün için durdurulması sonrasında bile nelerin yaşandığını görmüş olduk…
   Bırakın rüzgarı veya fırtınayı, birisinin üflemesi halinde burası birkaç saat içinde yerle bir olur…
   Peki neden böyle?..
   Elimize geçen büyük fırsatlara rağmen neden bu hale geldik?..
   İşte mesele budur…
   Siyasetin; sürekli vurgun peşinde koşanlara, büyük çapta vergi kaçıranlara, ihale mafyalarına, çetelere teslim olduğu bir ülkenin ayakta kalma veya sorunlardan kurtulma şansı yoktur… 
   Hemen herkesin ‘bir yerlerden bir şeyler koparmaya’ alıştırıldığı bir sistemle ‘normal devlet’ koşullarına uyum sağlamak mümkün değildir… 
   Kirlenmiş bir toprak parçasında bizlere daha fazla şans verilmesini beklemek saflıktan da öte bir şeydir…
   Aklımız varsa temizleniriz…
   Yoksa daha çok acılar çekeriz… 

YORUM EKLE
YORUMLAR
Hasan Nuri
Hasan Nuri - 9 ay Önce

KKTCnin geldiği noktada Yerel Bankalarımızdan her ay yüzlerce milyon Dolar Borçlanamadan maaşları ödeyemeyen Kasası boş Devletimiz KTHY da dahil Tüm kurum ve kuruluşlarımızı batırmakla kalmayıp Şimdi de Yerel Bankalarımızı mı batırmak istiyor acaba ? Uçan kuşa Borçlu olam KKTC devleti her ay Borçlandığı Paraları Yüzede kaçtan Nasıl ve Ne zaman ödeyebilecektir acaba ? Ülkemizi yönetemeyen gelmiş geçmiş Yöneticilerimiz ile KKTC her geçen gün maalesef daha da kötüye gitmektedir ! Elle tutulur Gözle görülür her şeyi mahvettik Eğitim Üretim ve TURİZMİ maalesef Beceremedik ?
Şimdiden hazırlanalım Batırdığımiz KKTCde maaşları bile ödeyemeyeceğimiz günler yakındır!
‘ Yerel Bankalarımız mı ? İnşAllah Milyonlarca Dolarlarını KaKa TCden bir gün alırlar !!

banner608

banner474