Halkın desteğini almayan ve halkına güven vermeyen bir devlet düşünülemez...
KKTC eğer bir devlet ise; ayakta kalabilmesi için halkın desteğine kayıtsız, şartsız ihtiyaç vardır...
Kıbrıs Türk halkı; KKTC devletinin ilanını ezici bir çoğunlukla destekledi...
Gelişip, güçlenmesi için elinden geleni yaptı...
Bunun karşılığında huzurlu ve güvenli bir gelecekten başka bir isteği olmadı...
Ne var ki KKTC’yi yönetenler; Kıbrıs Türk halkının beklentilerini yerine getiremedi...
Ülkeyi ileri taşımak, halka huzurlu ve güvenli bir yaşam ortamı sağlamak yerine, eskiden var olan değerler de yok edildi...
Memleketin doğası bozuldu...
Ormanlık araziler, dere yatakları çöplerle kaplandı...
Denizler kirlendi, insanlar zehirlendi...
Kanser hastalıklarında dünyanın ilk 5 ülkesinden biri oldu...
Gençlerine ‘vatani hizmet’ sonrasında iş olanağı sağlayamadı...
Binlerce insan, sınır kapıları açıldıktan sonra, KKTC yetkililerinin ‘düşmanlık mesajlarıyla’ andığı Rum tarafına muhtaç edildi...
Gelenler hayal kırıklığına uğradı
Hayatlarının son zamanlarını Kuzey Kıbrıs’ta geçirmek için İngiltere’deki mülklerini satarak, burada yatırım yapan İngilizlerin kazıklanmalarına göz yumuldu...
İngilizlerin bir kısmı geri dönerken, bu kez adaya Ruslar, İranlılar, İsrail ve Ukraynalılar gelmeye başladı…
Ne var ki; mülk satışlarına paralel olarak altyapı eksikleri önemsenmedi…
Arıtma ve kanalizasyon sorununa çözüm getirilmemesi halinde bir süre sonra bu insanların ayağa kalkması ve tepki vermesi sürpriz olmayacak…
Güzel adamızın altyapı sorunlarını gidermek için ciddi projeler hayata geçirilmelidir…
Çevre kirliliğine karşı da caydırıcı önlemler alınmalıdır…
Ağır cezalar öngören bir yasanın meclisten geçirilmesi sağlanmalıdır…
Karşılıklı konuşma ve eleştirilerle zamanımızı çalan ‘yüce meclis’, ülkenin itiyaçlarını öne çıkaran bir tavır içine girmelidir…
Çevre sorunlarına ilaveten trafik kazalarındaki artışları dikkate alarak caydırıcı önlemlere her zamankinden çok daha fazla ihtiyaç vardır…
Eyy ‘yüce meclis’, mağdurların sesini duymazdan gelme…
Nüfusu iki katımız olan güneydeki trafik kazaları, kuzeydekinden çok daha azdır…
Kuzeyde trafik kazalarında can kaybı, güneyden iki kat daha fazladır…
Halkımız araba kullanmaktan korkar hale geldi…
Bunu görmezden gelemezsiniz…
Sadece Devlet otoritesinin olmadığı bakımsızlıktan dökülen karanlık yollarımızda mı Araba sürmekten Korkar olduk ?
Yediğimiz gıdalardan içtiğimiz Sudan Soluduğumuz Havadan Dökülen Hastahanelerimizden Kirletilmiş Çevremizden Sağlığımız için Korkar olmadık mı yani ?
Hangi AB Ülkesinde İnsan dışkıları Çevreye Denizlere Akıtılıyor acaba ? Çıkmaya Korkar olduğumuz güvensiz Yollarımızda Kaybettiklerimizin Sorumlusu KKTCyi yönetemeyenler değil de kimdir acaba ? Yeterli ve güvenli yolu olmayan Küçücük Ülkemize doldurduğumuz insanlar ve Arabalar ile KKTC yollarındaki Can Kayıpları Bir katliam değil de nedir ! Bir zamanlar Eokacılardan korkar olduğumuz Ülkemizde Bugün Kendi kendimizden Korkar olmamızın Sorumlusu kim ?
Parmağımızın arkasına saklanmayalım KKTC’yi getirdiğimiz noktada Gelecekten kim korkar olmuyor acaba yüce meclisimiz de dahil dahil bilen mi var ? Kirk Yılda güzelim Ülkemizi mahvettik tutulacak yeri bırakmadık Fakirleşip yoksullaştık Bizleri bu hale düşüren Sorumlulular mı arıyoruz Yüce meclisimizdeki Seçtiklerimize Soralım !!!