banner564

Lafla değişim ve Avrupalı olunmaz

  Önce Ulusal Birlik Partisi’nin kurultayından başlayalım…

   Bu partinin 12 bine yakın üyesinin olması, KKTC gibi küçük bir ülke açısından oldukça büyük bir rakamdır ve büyük bir başarıdır…
   Kurultay nedeniyle yeni genel başkanı belirlemek amacıyla 7 bin kişinin oy kullanması da büyük bir rakam ve büyük bir başarıdır…
   Adayların tümünün mevcut hükümeti eleştirirken, daha iyi bir gelecek ve daha güzel günlerden söz etmesi, ancak inandırıcı projeler sunmadan vaatlerde bulunması ise güven verici değildir…
   Hele oy kullanma ve seçim sonuçlarının belirlenmesiyle ilgili yönteme bakınca, çağ dışı uygulamaların devam ettiğini ve kolayına değişmeyeceğini anlamak zor değildir…
   Toplamda 7 bin kişinin 10 saatte oy kullanması ne demektir?..
   Bunun mantıklı bir izahı olabilir mi?..
   Ve yine 7 bin oyun ancak 9 saatte sayılması karşısında herhangi bir gerekçe kabul edilebilir mi?..
   Sadece 4 adayın yarıştığı bir seçimin sonuçlarını 9 saatte açıklarsanız, milletvekili sonuçlarının 3 günde açıklanması karşısında laf söyleme hakkınız olamaz…
   Maalesef burası çok farklı bir ülkedir…
   Burada farklı bir siyaset anlayışı, farklı siyasi uygulamalar vardır…
   Oyların bir bir elle sayıldığı Afganistan gibi ülkeler arasında olmak ve bu gerçeği görmezden gelerek, ya da değiştirme yönüne gitmeyerek halka daha çağdaş, daha güzel bir gelecek vaat etmek insanlarla dalga geçmektir…
   Ne var ki; insanlarımız da artık bu dalgalı siyasi yaşamdan oldukça memnundur…
   Milletvekili olmayan, fakat sadece partiyi değil, ülkenin kaderini değiştirebilecek aday arayışına girilmediği sürece, bu ülkede umutlanmak boşunadır…
   Cumartesi günü yine parmakları tükürükle ıslatıp, pusula saymak suretiyle UBP’nin yeni genel başkanı seçilecek, sonra da iktidar hazırlıkları başlayacak!..
   Hayırlı uğurlu olsun…

Senden mi, benden mi?

   KKTC’de demokratik bir düzenin olmadığını kimse iddia edemez…
   Bakın ne güzel makamlarımız var…
   Bir avuçluk ülkede Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı, Başbakan, 10 tane bakan, 50 milletvekili, 8 kaymakam, 28 belediye başkanı, Ombudsman, Sayıştay ve Mahkeme Başkanı, Başsavcı,  yüzlerce müdür, müsteşar ve müşavir vardır…
   Nüfusu 320 bin olan bir ülkede 75 bin kişiye her ay devlet tarafından ‘maaş’ dağıtılıyor…
   Karayolları var çalışmaz, belediyeleri var yatırım yapamaz…
   Su dairesi var boruları değişemez…
   Telefon dairesi var, mesai saatlerinde kopan hatları tamir edemez… 
   Ama yapılan işler de var…
   Eldeki imkânlarla yandaşları beslemek…
   Gözünü kaparsan görmezsin…
   Açarsan baktıkça üzülürsün…
   Sonra kendi kendine  “Bu memleketten umudun nedir ya gardaşçığım” diye sorunca üzülürsün…
   Ne yapalım…
   Kader utansın… 

YORUM EKLE

banner471

banner474